Genelde aldosteron hormonunun yükselmesi Conn sendromu diye adlandırılan klinik tabloya yol açar. Hastada yüksek tansiyon gelişir. İkinci ve çok önemli bir tabloda feokromositoma diye adlandırılan klinik tablodur. Bu klinik tabloda adrenal bezi denilen böbrek üstü bezinden katekolaminler aşırı salgılanır. BöbrekÜstü Bezleri. Vücuttaki hormonal ve kimyasal faaliyetleri düzenleyen bezlerdir. 2 böbreğin üst kısmında bulunurlar ve üçgene benzeyen şekilleri vardır. Adrenal bezinin iç ve dış kısmında ise hormon salgıları bulunmaktadır. İç kısımdan salgılanan hormonlar kalp atışı ve tansiyon gibi vücut fonksiyonlarını Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden yapılan açıklamada; böbrek üstü bezlerinin her iki böbreğin üzerinde birer adet olan 3-5 gr ağırlığında metabolizmayı düzenleyen birtakım hormonlar (kortizol, aldosteron, adrenalin vs) salgılayan bezler olduğu ancak böbrek üstü bezi kitlelerinin sıklıkla rastlantı sonucu saptandığı kaydedilerek Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi'ne başvuran Gülay Çolak'ın (58) her iki böbrek üstü bezinde bulunan kitleler, robotik ve kapalı yöntemle yapılan ameliyatla alındı. Türkiye'de Böbreküstü bezi (Adrenal) nin ameliyatında altın standart laparoskopik adrenalektomidir (kapalı yöntemle böbrek üstü bezinin çıkarılması). Bu ameliyat tıpkı safra kesesinde olduğu gibi son yıllarda yaygın olarak uygulanmaktadır. Bu ameliyat karın ön duvarına yapılan 1-1.5 cm civarı kesilerden karın içine gönderilen Hasta Yorumları; Sağlık Köşesi; Randevu Al; Adrenal Kisti Tedavisinde Cerrahi Uygulamalar. Kistik Hastalıklar. 04 Ocak 2021. 906. 0. Böbrek Üstü Bezi Ameliyatı. KYSx. Böbreküstü bezleri adından da anlaşılacağı gibi her iki böbreğin üzerinde bulunan üçgen prizma şeklinde küçük 3-5 gr organlarımızdır Şekil 1. Bunlar boyut olarak küçük olsa da yaptıkları işler devasadır. Çünkü vücuttaki birçok kimyasal ve hormonal dengeyi bu bezler sağlar. Bu bezlerde oluşan hastalıklar çok ciddi rahatsızlıklara sebep olabilir. Uzun yıllar böbreküstü bezlerinin ameliyatları açık cerrahi yöntemlerle yapılmaktaydı. Ancak tıp alanında laparoskopik kapalı ameliyat tekniklerinin gelişmesi üroloji alanında da açık ameliyatların yerini kapalı ameliyatlara bırakmaya başladı. Günümüzde Amerika ve Avrupa ülkelerinde bu teknik standart haline gelmiş olmasına rağmen ülkemizde birçok merkezde hala açık ameliyat yapılmaktadır. Bunlar ekipman yetersizlilklerinin yanı sıra bu konuda yetişmiş deneyimli ürolog sayısının azlığına dayanmaktadır. Karnın birkaç noktasından çok küçük yaklaşık 1 cm kesiler yapılarak buradan takılan uzun aletler ve kamera sistemiyle böbreküstü bezinin ameliyatlarının yapılmasıdır. Kitle nedeniyle böbreküsta bezinin alınması işlemine Laparoskopik Sürrenalektomi veya Laparoskopik Adrenalektomi ismi verilmektedir. Laparoskopinin avantajları nelerdir? Böbreküstü bezinin açık ameliyatı böbrek ameliyatlarından oldukça zordur. Bunun nedeni bu bezlerin daha derin ve ana damarlara yakın olduğu için daha zor yerlerde yerleşmesinden kaynaklanır. Bu yüzden bu ameliyatta böbrek ameliyatına göre daha büyük cilt kesileri yapılır ve ameliyat süreleri daha uzundur. Laparoskopinin en büyük avantajlarından birisi daha önce 30-40 cm civarında yapılan kesilerin yerine çok küçük kesiler yapılmasıdır. Bu sadece kozmetik açıdan iyi bir görünüm değil, aynı zamanda daha çabuk ve daha sorunsuz iyileşme demektir. Özellikle şeker hastaları gibi yarası geç kapanan veya enfeksiyona yatkınlığı olan hastalarda bu durum çok daha önemli hale gelmektedir. Bunun yanı sıra hastaların daha çabuk iyileşmeleri nedeniyle hastanede daha az kalmaları, günlük yaşam aktivitelerine daha çabuk dönmeleri ve işlerine de daha çabuk başlayabilmeleri avantajlarını sunar. Yine ameliyat sonrası hastaların daha az ağrı duymaları ve daha az ilaç kullanma avantajları vardır. Özellikle deneyimli ellerde ameliyat süreleri de açık ameliyatlardan çok daha kısa sürmekte ve hastanın daha az anestezi alması sağlanmaktadır. Böbreküstü bezlerinde görülen kitlelerin tümü kötü huylu kanser mudur? Böbreküstü bezlerindeki kitlelerin çoğu tesadüfi olarak tespit edilir. Yani herhangi bir sebeple doktora giden hastalara çekilen Ultrasonografi, Tomografi veya Emar MR gibi filmlerde bu bölgede kitle olduğu tespit edilir. Bazen de sağlığımızı bozulduğuna dair bazı işaretlerin bulunması böbreküstü bezinde kitle olacağı şüphesi doğurur ve bu bölge incelenerek tanı konulur. Böbreküstü bezlerinde görülen kitleler kabaca iyi huylu veya kötü huylu kanser olarak ikiye ayrılır. Kanser tanısı tomografi ve MR gibi filmlerdeki bazı değerlere bakılarak konulur. İyi huylu kitleler ise yine ikiye ayrılır; 1- Zararsız kitleler 2- Aşırı hormon üreten kitleler. Eğer yapılan kan ve idrar tahlillerinde hormon salgılayan bir kitle olduğuna karar verilirse bu durumda tedavi ameliyattır. Zararsız kitleler için ameliyat gerekip gerekmediği ise kitlenin boyuna bakılarak karar verilir. Genel olarak 4 cm den küçük kitleler aralıklı kontrollere çağrılarak hasta takip edilir. Daha büyük kitlelerin ise ameliyatla çıkarılması en uygun tedavidir. Çünkü boyut arttıkça kitlenin tümör hücresi içerme olasılığı veya başka problemlere yol açma ihtimali giderek artmaktadır. Ameliyat gereken durumlarda ise karnın neredeyse yarısını keserek yapılan açık ameliyat yerine 3 veya 4 tane yaklaşık boyunda kesiler yapılarak uygulanan Laparoskopik ameliyat günümüz teknolojisinin bize sağladığı en büyük nimetlerden birisidir. Bu makale 9 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu. Yazar Yazar toplam 7 makale yazdı. Doç. Dr. Haluk SÖYLEMEZ, 1976 yılında Malatya'da doğmuştur. Lisans öncesi eğitimlerinin ardından İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ni 2001 yılında başarıyla tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise, İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapmış ve 2006 yılında Üroloji Uzmanı olmuştur. Ergani Devlet Hastanesi'nde mecburi hizmetini tamamlayan Doç. Dr. Haluk SÖYLEMEZ, 2010 yılında Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı'nda görev yapmış ve 2013 yılında ''Doçent Doktor'' ünvanı almıştır. 2014 - 2016 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi'nde görev almış ve bilimsel tıp dergilerinde hakemlik ve yönetici editörlük görevleri yapmıştır. Üniversitede çalıştığı süre içerisinde tüm öğretim üyeleri içerisinde akademik çalışmaları ile 2011 yılında 2. lik, 2012 yılında 1. lik ödülü almıştır. Doç. Dr. H ... Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez. Böbrek üstü ameliyatı gelişen teknoloji sayesinde laporaskopik şekilde uygulanmaya başlanmıştır. Yapılacak olan ameliyat sonrası kısa sürede iyileşme sağlanır. Böbrek üstü tedavisi Böbrek üstü ameliyatı tıp dilinde laporaskopik adrenalektomi adı ile bilinmektedir. Bu ameliyat için hastalara teşhis konulması açısından radyolojik açısından görüntülenme teknikleri kullanılır. Laporaskopik uygulama tekniğinde ameliyat öncesinde oluşabilecek olan sıkıntılar, anestezi anındaki gelişmeler ve ameliyat sonrasında oluşabilecek olan komplikasyonların tamamı düşünülür, tasarlanır ve başarı bir şekilde uygulanır. Böbrek üstü bezi sorunlarının tam anlamı ile teşhis edilesi ve var olan sorunlar ile alakalı olarak ameliyat ve tedavi planlaması yapılması konusunda cerrahların oldukça dikkatli ve özenli olunması gerekir. Böbrek üstü ameliyatlarında cerrahi açıdan en az hasar ve ameliyat sonrasında en az ağrı oluşası gerekir önemli ameliyat sonrasında hızlı ve kolay bir iyileşme süreci yaşamaktır. Böbrek üstü ameliyatı yapılabilmesi için 6 cm’den daha büyük olan tümörlerde cerrahi işlemler tercih edilirken 10 cm ve daha büyük olan tümörlerde kesinlikle laparoskopik cerrahi uygulanmalıdır. 6 cm’den daha küçük olan aktif ya da aktif olmayan tümörler konusunda da laporaskopik adrenal cerrahi uygulamalar en uygun tedavi olarak kullanılır. Ameliyat Öncesindeki Hazırlık Ameliyat öncesinde böbrekte bulunan tüm tümörlerin kontrol edilmesi ve gerekli olan tetkiklerin tamamen tamamlanmış olması gerekmektedir. Gerekli olan hormonal değerlendirmelerin tamamının yapılmış olması ve ameliyat ile alakalı olan planlanmasında yapılmış olması gerekir. Ameliyattan 15 gün önce yapılması gereken tetkikler arasında; tam idrar tahlili, EKG, tam kan sayımı, açlık kan şekeri, karaciğer ile alakalı testler ve akciğer grafiği çekilir. Yüksek tansiyon hastası olan kişilerde ameliyattan önce tansiyon ile alakalı olan kontrollere başlanmalıdır. Böbrek üstü bezi ameliyatı öncesinden bir gün önce herhangi bir şey yenilmemeli ve içilmemelidir. Genel anestezi ile yapılacağı için kesinlikle yenilip içilmemesi önemlidir. Ameliyata girmeden önce stres azaltıcı olan ilaçlar hastanın isteğine göre hekim tarafından verilebilir. Yapılacak olan ameliyatın muhakkak anestezi uzmanı kontrolünde yapılması gerekir. Ameliyatta açık cerrahi ekip ve laparoskopik açık cerrahi deneyimi olan hekim bulunmalıdır. Ameliyat öncesi genel anestezi yapılacağı için idrar için sonta takılır. Yapılacak olan ameliyat önemli bir ameliyat olduğu için seçilecek olan hastane ve hekim oldukça önemlidir. Böbrek üstü ameliyatı olmadan önce hekim, anestezi uzmanı ve hastane konusunda kapsamlı bir araştırma yapılmalıdır. Böbrek üstü ameliyatı esnasında hasta olan kişi 45 derece yan pozisyonda yatırılmalıdır. Ameliyat esnasında açılacak olan kesiler oldukça küçük olacaktır. Laparoskopik cerrahi işlemlerde kullanılacak olan teleskop ile ameliyat edilecek olan bölge oldukça net şekilde görüntülenebilir. Bu görüntüleme ameliyat bölgesinin 10 katı büyüklüğünde bile olabilir. Küçük olan ince ve uzun aletler yardımı ile cerrahi uygulama yapılır. Ameliyat esnasında çıkarılacak olan tümör ameliyat sırasında var olan torba içine koyulur. Böbrek üstü ameliyatında kullanılan uygulamanın birçok avantajı bulunur. En büyük avantajı ameliyat kesinin var olmasının yerine birkaç kaç ufak delik olmasıdır. Açık cerrahi işlemlerde olduğu gibi cerrahi kesi yerinde kesinlikle fıtıklaşma riski oluşmaz. Yapılacak olan ameliyat esnasında sinirlerin ve kasların kesilmesinden kaynaklı olarak kronik olan ağrılar gelişmez. Ayrıca ameliyat sonrasında oldukça az ağrı ile karşılaşılır. Böbrek üstü ameliyatı sonrasında hastanede yatış genelde 2 ya da 3 gündür. Kısa bir dönemde günlük yaşama ayak uydurup yaptığınız aktivitelere geri [Toplam 15 Ortalama üstü bezi, böbreklerin üstünde yer alır ve üçgen biçimini andıran bir salgı bezidir. Kanseri riskli ve [gizle]1 Sürrenal tümörü nedir? Tipleri nelerdir?2 Adrenal tümörlerin çeşitleri nelerdir? 3 Böbreküstü bezi tümörlerinin belirtileri nelerdir? 4 Böbreküstü bezi tümörleri nasıl teşhis edilir?5 Adrenal Tümörlerinde Tedavi Nasıldır? Böbrek Üstü Bezi Kanseri ile tanışmadan önce böbrek üstü bezini tanıyalımBöbrek üstü bezi adrenal bez, sürrenal bez diye de adlandırılır. Her iki böbreğin üst kısmında bulunan vücudumuzun idamesi için çok önemli hormonlar salgılayan korteks ve medulla olarak iki bölümden oluşan üçgen şeklinde sarı renkli korteks dış kısmını oluştururu ve buradan kortizol aldosteron ve dehidroepiandrosteron hormonları salgılanır. Bu hormonlar metabolizmayı düzenler, vücut şekli saç büyümesi gibi vücut şekillerini kontrol eder. Adrenal medulla ise iç kısmını oluşturur ve dopamin, adrenalin ve noradrenalin gibi vücudun strese bağlı tepkilerini kontrol tümörü nedir? Tipleri nelerdir?Böbrek üstü bezinde atipik kontrolsüz çoğalan hücrelerin kitle oluşturması neticesi oluşan durumdur. İyi huylu selim, erkek, benin ya da kötü huylu kötü, dişi, habis, malin olabilir. Sürrenal tümörleri ayrıca dışarıdan yani akciğer böbrek gibi başka organların metastazı yayılması sonucu da tümörlerin çeşitleri nelerdir?Adenom dediğimiz en sık görülen tümörü iyi huyludur ve metastaz yapmaz. Korteksten kaynaklanan bu tümörler çok büyümediği sürece belirtilere neden olmaz. Genellikle başka bir nedenle çekilen ultrason ya da BT de ortaya çıkar. Bu tümörler 4 cm i geçmediği sürece tedaviye ihtiyaç duymazlar. Adrenokortikal karsinom ise korteksten kaynaklanan kötü huylu kanserlerdir Bu kanserler bazen işlevsel olur ve hormonların aşırı salınımına bağlı ciddi belirtiler adlı tümör ise adrenal medulladan kaynaklanır ve genellikle çocukluk çağı habis tümörlerindendir. Ayrıca feokromasitoma ise işlevsel sürrenal medulla tümörüdür ve habis hipertansiyon dediğimiz durumlara neden bezi tümörlerinin belirtileri nelerdir?Böbrek üstü işlevinin tümöre nedeniyle aşırı artışına bağlı olarak yüksek tansiyon, kalp çarpıntısı, sinirlilik, korku, baş ağrısı, yüzde kızarıklık, aydede yüz, kilo alımı, aşırı terleme, krın çatlakları, bazen aşırı zayıflık, yüzde sivilce artışı, cinsel istek bozuklukları, sodyum potasyum değişiklikleri gibi ciddi sonuçlar bezi tümörleri nasıl teşhis edilir?İşlevsel olmayan böbrek üstü bezi tümörleri genellikle başka bir nedenle araştırma yapılırken ultrasonografi, MRI ya da BT de büyümüş kitlenin görülmesiyle ortaya çıkar. Sonra tümörün işlevsel olup olmadığına tümörlerde ise hasta hormonların fazla salınımına bağlı şikayet ve belirtilerle gelir. Hastadan iyi bir tıbbi geçmiş alınır ve ayrıntılı bir fizik muayene yapılır. Sonra sürrenale yönelik ilaçlı üst karın MRI ya da BT yapılır. İlave olarak kan hormon düzeyleri, idrar analizi yapılmalıdır. İşlevsel tümörlerde mutlaka endokrinoloji uzmanından yardım alınmalıdırAdrenal Tümörlerinde Tedavi Nasıldır?Tümör çapı 4 cm nin üzerinde ise cerrahi olarak adrenal bez ve tümörün çıkarılması gerekir. Tümör işlevsel ise öncelikle endokrioloji uzmanı ile koordineli olarak ilaç tedavisi verilmeli ve herşey kontrol edildikten sonra cerrahi tedavi laparoskopik/robotik ya da açık yapılabilir. Laparoskopi/robot ameliyatı sürrenal tümörlerinde deneyimli ellerde altın standarttır ve çok başarılıdır. Çok büyük tümörlerde ya da daha önce cerrahi geçirmiş olanlarda elbetteki açık cerrahi de uygulanabilir. İşlevsel tümörler çok yakından takip edilmelidir. Böbreküstü bezleri böbreklerin üstünde bulunan yaklaşık 10 gram ağırlığındaki sarımsı endokrin sistem hormonlarını üreten bezlerdir. Bu hormonlar kan yoluyla taşınarak vücuttaki diğer organ veya hücrelerin aktivitesi üzerinde etkili olan kimyasallardır. Adrenal bezler olarak da bilinen böbreküstü bezlerinin ayrı ayrı işlev gören 2 ana kısmı vardır Adrenal korteks Böbreküstü bezlerinin dış kısmı korteks olarak adlandırılır. Adrenal korteks 3 ana hormonun üretiminde görev yapar kortizol, aldosteron ve dehidroepiandrosteron DHEA. Bu hormonlar metabolizmayı, kan basıncını, saç uzamasını ve vücut şekli gibi vücut özelliklerini kontrol eder. Adrenal medulla Adrenal bezlerin iç kısmı medulla olarak adlandırılır. Adrenal medulla 3 hormonun üretiminde görev yapar epinefrin, norepinefrin ve dopamin. Sıklıkla katekolamin denilen bu hormonlar, adrenalin artışı da dahil olmak üzere vücudun strese verdiği tepkileri kontrol eder. BÖBREKÜSTÜ BEZİ TÜMÖRÜ NEDİR? Vücuttaki sağlıklı hücrelerde birtakım değişimler mutasyonlar başlar ve bu hücreler büyüyerek vücutta kitle oluşmasına sebep olur. Bu kitle tümör kanserli malignant ya da kansersiz benin olabilir. Kanserli tümör büyüyebilir ve vücudun diğer bölgelerine yayılabilir. İyi huylu bir tümör benin büyüyebilir fakat vücuda yayılmaz. Böbreküstü bezi tümörü çok fazla hormon üretebilir, bu tip tümörlere “işlevli tümör”, hormon üretmeyen böbreküstü bezi tümörüne ise ’işlevsiz tümör’’ denir. Adrenal tümörler böbreküstü bezlerinde başlamış veya başka organlardan metastaz yaparak böbreküstü bezlere sıçramış olabilir. Böbreküstü bezlerinde başlayan çeşitleri şunlardır Adenom Adenokortikal adenom Bu böbreküstü bezi tümörünün en yaygın türüdür. Adrenal kortekste başlayan işlevsiz ve iyi huylu bir tümördür. Genellikle semptomlara neden olmaz. Adrenokortikal karsinom Kanserli böbreküstü bezi tümörünün en yaygın türü olmasına rağmen nadir rastlanan bir kanserdir. Adrenal kortekste başladığı için adrenal kortikal karsinom olarak da bilinir. Adrenokortikal karsinom işlevli veya işlevsiz bir tümör olabilir. Eğer işlevlil ise birden fazla hormon üretebilir. Nöroblastom Çocukluk döneminde adrenal medullada başlayan böbreküstü bezi kanseri türüdür. BÖBREKÜSTÜ BEZİ KANSERİNİN SEBEPLERİ NELERDİR? Böbreküstü kanserine yakalanma riskinde rol oynayan faktörler şunlardır Bazı kalıtsal koşullar Ailenin böbreküstü bezi kanseri geçmişi BÖBREKÜSTÜ BEZİ KANSERİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR? Adrenal bez tümörünün belirtileri şunlara bağlı olarak değişkenlik gösterebilir Tümörün işlevli olup olmadığı Aşırı üretilen hormona Tümörün böbreküstü bezde başlayıp başlamadığına Böbreküstü bezi kanserinin belirtileri şunlardır Yüksek tansiyon Düşük potasyum seviyesi Kalp çarpıntısı Sinirlilik Endişe ya da panik atak hissi Baş ağrısı Aşırı terleme Diyabet Karın ağrısı Açıklanamayan kilo alma veya kilo verme Anormal kıl gelişimi Cinsel organ değişiklikleri Anormal sivilcelenme BÖBREKÜSTÜ BEZİ KANSERİNİN TANISINDA HANGİ YÖNTEMLER KULLANILIR? Böbreküstü bezi tümörünü teşhis etmek için kan ve idrar testlerinde tümörün işlevli ya da işlevsiz olduğunu belirleyen maddelerin varlığı test edilmektedir. Bilgisayarlı tomografi BT taraması veya manyetik rezonans görüntüleme MR taraması, bir böbreküstü bezi tümörünün kanserli olup olmadığını değerlendirmek ve teşhis etmek için yararlı olabilir. Görüntüleme testleri, kanserli bir tümörün yayılıp yayılmadığını bulmak için de kullanılabilir. Kan ve İdrar testleri Kanserin işlevli veya işlevsiz olduğunu gösteren adrenal hormonlarının miktarının ölçülmesine yardımcı olur. Bazı durumlarda 24 saatlik idrar örneğine ihtiyaç duyulabilir. Bu durumda hastadan 24 saat boyunca tüm idrarını toplaması istenir. Test sonuçları çeşitli hormonların ne kadar hızlı üretildiğini gösterir. Kan ve idrar testlerinde izlenen diğer hormon stres hormonu olan kortizoldür. Spesifik bir test olan deksametazon supresyon testi ile kortizol düzeyleri kontrol edilir. Bu test uygulanmadan önceki akşam hap kullanılması gerekebilir. Bu hap, vücutta kortizol gibi davranan bir ilaç içerir ve adrenal tümörü olmayan bir kişi bu hapı kullandığında vücudu daha az kortizol üretir. Fakat kişide böbreküstü bezi tümörü varsa ilacı aldıktan sonra bile kortizol seviyesi yüksek kalacaktır. Eğer bir hasta test öncesi bitkisel de olsa ilaç kullandıysa doktorunu bu konuda bilgilendirmelidir. Çünkü kullanılan tüm ilaçlar test sonuçlarını etkileyecektir. Biyopsi Laboratuvarda incelenmek üzere az miktarda dokunun çıkarılmasıdır. Kanserin vücudun başka bir yerinde başladıktan sonra böbreküstü bezine yayılmış olduğundan şüphelenilirse, kanserin nerede başladığını bulmak için de uygulanabilir. Biyopside dokuyu toplamak için dar, içi boş bir iğne kullanılır. Buna ince iğne biyopsisi veya ince iğne aspirasyonu denir. Biyopsi, iğneyi doğrudan tümöre yönlendirmek için görüntüleme yöntemleri kullanan bir radyolog tarafından gerçekleştirilir. Bir patolog daha sonra biyopsi sırasında çıkarılan numuneleri analiz eder. Bilgisayarlı Tomografi BT Hastaya farklı açılardan gönderilen x-ışınlarını kullanılarak vücudun iç kısmının 3 boyutlu resmini oluşturur. Manyetik Rezonans Görüntüleme MR Manyetik alanlar kullanılarak vücudun ayrıntılı görüntüleri elde edilir. MR görüntüleri tümörün boyutunu ölçmek için de kullanılabilir. Bu tanı testlerinin her biri her durumda uygulanmayabilir. Tanı testleri seçilirken göz önünde bulundurulan faktörler şunlardır Şüphelenilen tümörün türü Belirtiler Hastanın yaşı ve genel sağlık durumu Daha önce uygulanan testlerin sonuçları BÖBREKÜSTÜ BEZİ KANSERİNİN EVRELERİ NELERDİR? Kanser tedavisine karar verilirken kanserin evresinin bilinmesi gereklidir. Böbreküstü bezi kanserinin evreleri şunlardır Evre 1 Tümör 5 cm’den küçüktür ve çevre dokulara, lenf düğümlerine ya da vücudun diğer bölgelerine yayılmamıştır. Evre 2 Kanser 5 cm’den büyüktür fakat çevre doku ve organlara, lenf düğümlerine ya da vücudun diğer bölgelerine yayılmamıştır. Evre 3 Böbreküstü bezi 3. evre kanseri 2 şekilde olabilir. – Tümör her boyutta olabilir fakat böbreküstü bezinin dışına sıçramamıştır. Yakın lenf düğümlerine yayılmıştır. – Kanser böbreküstü bezinin dışındaki yağ dokuya sıçramıştır. Lenf düğümlerine yayılmamıştır. Evre 4 Böbreküstü bezi 4. evre kanseri 3 şekilde görülebilir. – Kanser böbreküstü bezinin dışındaki yağ dokusuna ve yakın lenf düğümlerine yayılmıştır. – Kanser böbreküstü bezinden yakın organ veya dokulara yayılmıştır. Lenf düğümlerine yayılmış veya yayılmamış olabilir. Vücudun uzak bölgelerine yayılmamıştır. – Kanser her boyutta olabilir, yakın dokulara veya lenf düğümlerine yayılmış veya yayılmamış olabilir. Vücudun uzak bölgelerinde de kanser hücreleri vardır. BÖBREKÜSTÜ BEZİ TÜMÖRÜNÜN TEDAVİSİNDE HANGİ YÖNTEMLER KULLANILIR? Tedavi seçenekleri, tümörün tipi ve evresi, olası yan etkileri ve hastanın tercihleri ve genel sağlığı gibi çeşitli faktörlere bağlıdır. Böbreküstü bezi kanserinin tedavisinde uygulanan yöntemler şunlardır Hormon tedavisi Böbreküstü bezi tümörleri aşırı miktarda hormon üretebildiğinden, diğer hormonların düzeylerini kontrol etmek için çeşitli ilaçlar önerilebilir. Ameliyat öncesi ve sonrası hormon dengesindeki değişiklikler hormon tedavisi gerektirebilir. Kemoterapi Kemoterapi, tümör hücrelerini yok etmek için genellikle hücrelerin üreme ve bölünme yeteneğini durduracak ilaçların kullanılmasıdır. Kemoterapi ilaçları doğrudan damara enjekte edilerek veya hap şeklinde yutularak alınabilir ve tümör hücrelerine ulaşmak için kan dolaşımına girer. Kemoterapi tedavisi genellikle belli bir süre boyunca ve belirli sayıda uygulanır. Bir hasta tek seferde bir ilacı veya farklı ilaçların kombinasyonlarını alabilir. Kemoterapinin yan etkileri kişiye ve kullanılan doza bağlıdır, ancak yorgunluk, enfeksiyon riski, mide bulantısı ve kusma, saç dökülmesi ve iştahsızlık en çok görülen yan etkileridir. Tedavi bittikten sonra bu yan etkiler genellikle kaybolur. Radyasyon tedavisi Radyasyon tedavisi, tümör hücrelerini yok etmek için yüksek enerjili x-ışınlarının veya diğer parçacıkların kullanılmasıdır. Böbreküstü bezi tümörleri çok nadir durumlarda radyasyon tedavisi gerektirir. En yaygın radyasyon tedavisi türünde, vücudun dışındaki bir makineden vücudun belli noktalarına ışınlar gönderilir ve harici ışınlı radyasyon terapisi olarak adlandırılır. Bir radyasyon terapisi genellikle belli bir süre boyunca verilen belli sayıda tedaviden oluşur. Radyasyon terapisinden kaynaklanan yan etkiler, yorgunluk, hafif deri reaksiyonları ve karın ağrısıdır. Tedavi bittikten hemen sonra çoğu yan etki ortadan kalkar. Cerrahi Yöntemler Böbreküstü bezi kanseri ameliyatında tümör ve gerekirse tümörü çevreleyen bir miktar sağlıklı doku çıkarılır. Adrenalektomi olarak adlandırılan bu operasyon kanserli böbreküstü bezinin tümör ile birlikte veya her iki böbreküstü bezinin cerrahi olarak çıkarılmasıdır. Böbreküstü bezi kanseri ameliyatı için uygulanabilen cerrahi yöntemler şunlardır

böbrek üstü bezi ameliyatı olanların yorumları