Aşağıdakiörnekleri inceleyiniz. İki ayrı Simple Past cümlenin "after" ile nasıl birleştirilerek birinin Past Perfect Tense diğerinin ise Simple Past Tense cümlesi olarak kaldığına dikkat ediniz. Unutmayınız ki Past Perfect Tense cümleler geçmişte yapılmış iki eylemden daha önce yapılanı ifade eder. Columbus discovered
Bilinçaltı, uyurken bile çalışan eşsiz bir sistemdir. Bilinçaltının ana hedefi bedeni kollamak, korumak, hayatta tutmak ve devamlılığını sağlamaktır. Bilinçaltı kısa ve net tanımıyla tüm programın yazıldığı en büyük alandır. Bilinçaltımız bilincimizin inandığı ve doğru olarak kabul ettiği bütün emirleri
Geçmişzaman olarak bilinir ve Türkçe’deki “-dı, -di, -du, -dü” şeklinde ifade edilir. Geçmişte bitmiş, tamamlanmış olayları ifade ederken kullanılır. Örneğin “gel di “, “oyna dı k”, “dinle di niz” fiillerinde olduğu gibi geşmiş bir olayı Simple Past Tense ile ifade ederiz. Aşağıdaki değişken
Andhe was very happy to see me too! Geçmiş zaman : Kolayca anlamış olmalısınız. Simple past tense, geçmişte yaşadığımız ve sona ermiş olayları anlatmak için kullanılır. İngilizce İsim cümlelerinde simple past tense için "was" ve "were" yardımcı fiillerini kullanırız. was yardımcı fiili tekil şahıslar için
İngilizcePerformans Ödevi konuları İngilizce Proje Ödevleri -8.sınıf 2013. 4.sınıflar için performans görevleri. 1. Kendini tanıtma. 2.Vücudun bölümlerinin tanıtılması. 3.Aile ağacı çizerek ailesini tanıtma. 4.İki kişinin hazırladığı diyaloğu kuklalarla canlandırmak. 5.Sayıların gösterilmesi.
Yanicümle standardı her konumda aynıdır ve tek formüle göre yapılır. İngilizce’yi kısa sürede öğrenebilmenin gerek ve yeter koşulu iyi Türkçe altyapısına sahip olmaktır. Kullandığı malzemenin Türkçe gramerindeki karşılığını bilmeyen bir insanın İngilizce öğrenebilmesindeki başarı ne derece gerçekçidir.
zrb94ym. Used to Past Habits Geçmişteki Alışkanlıklar ...Geçmişte yaptığımız, fakat bugün tekrarlamadığımız eylemleri anlatırken, veya geçmişteki bir durumu belirtirken kullandığımız yapıdır. Olumlu cümlede used to + verb 1 kalıbı kullanılır. Verb fiil; yalın haldedir. Örnekleri used to live in a village when she was a child. O, çocukken, bir köyde yaşardı.We used to grow vegetables and fruit. Biz, eskiden sebze ve meyva yetiştirirdik.The children used to play outside, because it was safe. Çocuklar, eskiden dışarıda oynardı, çünkü dışarısı güvenliydi.My family used to listen to the news on the radio. Ailem, eskiden radyodan haberleri dinlerdi.Women used to wash the clothes by hand. Kadınlar, eskiden çamaşırları elle yıkardı.We used to visit our relatives or neighbours more often. Biz, eskiden akrabalarımızı ve komşularımızı daha sık ziyaret ederdik.Your brother used to ride a bicycle in the afternoons. Erkek kardeşin, eskiden öğleden sonraları bisiklete binerdi.You used to do your homework regularly. Sen, eskiden ödevlerini düzenli yapardın.Students used to go to school on Saturdays. Öğrenciler, eskiden cumartesi günleri okula giderdiler.I used to walk about six kilometers to school and back home every day. Ben, eskiden her gün okula gitmek ve eve dönmek için altı kilometre yürürdüm.We always used to be careful with our manners. Biz, eskiden daima davranışlarımıza dikkat ederdik.We used to live in a big farm house with our grandparents. Biz, eskiden büyük bir çiftlik evinde dedemiz ve ninemizle beraber yaşardık.We used to watch Hacivat and Karagöz. Biz, eskiden Hacivat ve Karagöz seyrederdik.They used to play marbles. Onlar, eskiden misket oynardı.You used to go out for shopping on Saturdays. Sen, eskiden cumartesi günleri alış veriş için dışarıya çıkardın.People used to travel on camels in the past. İnsanlar, geçmişte develerin üzerinde seyahat ederdi.You used to swim in the river. Sen, eskiden nehirde yüzerdin. I used to drink coffee very much. Ben, eskiden çok fazla kahve içerdim. My sister used to get up late in summer. Kız kardeşim, eskiden yazları geç kalkardı.People used to live very long in the past. İnsanlar, geçmişte çok uzun yaşardı. Your grandma used to cook meals on wood fires. Senin büyükannen, eskiden yemekleri odun ateşinde pişirirdi. People used to light their homes with candles. İnsanlar, eskiden evlerini mumla aydınlatırdı. Women used to wear long dresses in the past. Kadınlar, geçmişte uzun elbiseler giyerdi.You used to jump rope when you were a child. Sen, çocukken ip atlardın. Sally used to be very naught when she was a child. Sally, çocukken çok yaramazdı. People used to sit near the stove at nights in winters. İnsanlar, eskiden kış geçelerinde sobanın yanında otururdu. Used to kalıbı kullanıldığında, eylemin zamanını belirtirken, the simple past tense di'li geçmiş zamanın zaman zarflarından ve geçmiş zaman ifade eden yan cümleciklerden yararlanılır. Örnekleri used to less traffic in Ankara in the past. Geçmişte Ankara'nın trafiği daha azdı bu kadar yoğun değildi.I used to have a dog when I was a child. Ben, çocukken bir köpeğim vardı.I used to do jigsaw puzzles every day in the past. Ben, geçmişte hergün yapboz bulmacalar yapardım.My parents used to always drink coffee after breakfast. Ailem, eskiden kahvaltıdan sonra daima kahve içerdi.We used to play cards at nights in winters. Biz, eskiden kış geceleri iskambil oynardık.You used to jump rope ten years ago. Sen, on yıl önce ip atlardın.We used to wear elegant clothes last year. Biz, geçen yıl zarif şık giysiler giyerdik.We used to go somewhere by horse carriages in the last century. Biz, geçen yüzyılda, bir yere at arabaları ile giderdik.We used to go to bed early when we were children. Biz, çocukken erken yatardık.Lefter used to be a very good footballer when he was young. Lefter, gençliğinde çok iyi bir futbolcuydu.Cümle, didn't use to kalıbı ile olumsuzlaşır. Bu yapıdan, geçmişte belirtilen alışkanlığa sahip olunmadığı anlaşılır. Main verb asıl fiil yalın haldedir. Örnekleri didn't use to go somewhere to buy food. Biz, eskiden yiyecek satın almak için bir yere gitmezdik.I didn't use to watch TV programmes every day in the past. Ben, geçmişte hergün televizyon programları seyretmezdim.I didn't use to do my homework with my mother. Ben, eskiden ödevimi annemle yapmazdım.Suna didn't use to do exercises in the past, but now she runs every day. Suna, geçmişte egzersiz yapmazdı, fakat şimdi her gün koşuyor.You didn't use to drink milk from a baby bottle. Sen, eskiden biberondan süt içmezdin.I didn't use to like fresh fruit and vegetables, but now I like them very much. Ben, eskiden taze meyva ve sebze sevmezdim, fakat şimdi pek çok seviyorum.Hans didn't use to fly a kite when he was a child. Hans, çocukken uçurtma uçurmadı.Your mother didn't use to be very fat when she was a teenager. Annen, genç kız iken, çok şişman değildi.My sister didn't use to carry water with buckets. Kız kardeşin, eskiden kova ile su taşımadı.Your daughter didn't use to play with her dolls when she was a child. Senin kızın bir çocuk iken, oyuncak bebeklerle oynamazdı.You didn't use to listen to MP4 player when you were five years old. Sen, beş yaşındayken MP4 çalar dinlemezdin.I didn't use to study hard in the past, but now I am a hardworking student. Ben, geçmişte çok ders çalışmazdım, fakat şimdi çalışkan bir öğrenciyim.You didn't use to choose quiet places for your holidays in the past. Sen, geçmişte tatillerin için sessiz yerleri seçmezdin.I didn't use to travel to different countries when I was five years old. Ben, beş yaşında iken değişik ülkere seyahat etmezdim.The children didn't use to eat any fried potatoes in the past. Çocuklar, geçmişte hiç kızarmış papates yemezdi.Cümle did ile başlıyorsa soru halindedir. Bu yapı ile de, cümledeki eylemin - geçmişte - yapılıp yapılmadığı alışkanlık olup olmadığı sorulur. Örnekleri you use to be a good student at school? Sen, eskiden okulda iyi bir öğrenci miydin?Did your family use to have a car in the past? Ailen, geçmişte bir otomobile sahip miydi?Did the women use to wash all the clothes by hand? Kadınlar, eskiden çamaşırları elle mi yıkardı?Did you use to use a calculator in the past? Sen, geçmişte bir hesap makinası kullanır mıydın?Did your mother use to use a dishwasher in the past? Annen, geçmişte bulaşık makinası kullanır mıydı?Did you use to spend your holiday on an island? Sen, eskiden tatilini bir adada geçirir miydin?Did there use to be any hospitals in your city? Eskiden senin şehrinde hiç hastane var mıydı?Did you use to play football when you were a child? Sen, bir çocuk iken futbol oynar mıydın?Did you use to have long hair? Sen, eskiden uzun saçlara sahip miydin?Did they use to eat frozen food in the past? Onlar, eskiden donmuş yiyecek yer miydi?Bu metnin her türlü yayın hakkı A. Hikmet İnce'ye aittir. Hiçbir şekilde alıntı yapılamaz ve başka bir yayında kullanılamaz. Aksi davranışta bulunanlar hakkında, hukuk büromuz her türlü yasal işlemi uygulayacaktır. Üçüncü kişilere duyurulur ... Bu İngilizce konu anlatımı 160,789 kez okundu.
Past simple⬤ İngilizce geçmiş zaman Simple past tense boşluk doldurma alıştırması⬤ Exercise 1 – İngilizce geçmiş zaman alıştırması⬤ Exercise 2 – İngilizce geçmiş zaman alıştırması⬤ Exercise 3 – İngilizce geçmiş zaman alıştırması⬤ İngilizce geçmiş zaman Simple past tense boşluk doldurma alıştırmasıİngilizce geçmiş zaman konusunu boşluk doldurma alıştırmaları ile öğrenmek için aşağıdaki alıştırmayı yapabilirsiniz. Verilen boşluk doldurma sorularının en altında boşluklara konacak cevapları göreceksiniz. Bu cevapları tutup sürükleyerek uygun boşluklara bırakın. Cevaplarınızı verince “Sonuç göster” düğmesine basarak sonuçları görebilirsiniz. Bir cevaptan vazgeçmek isterseniz sağ yanındaki küçük “x” işaretine basarak cevabı kaldırabilirsiniz. İngilizce geçmiş zaman simple past tense konu anlatımı ana sayfasına gitmek için buraya tıklayın.⬤ Exercise 1 – İngilizce geçmiş zaman alıştırmasıAşağıdaki İngilizce cümlelerde boşlukları geçmiş zaman simple past tense yapısına göre doldurun. Cevapları tutup uygun boşluklara bırakarak soruları television a lot last very much, so she is very fat all the windows and bus at the end of the for her friends for more than an last lesson at Exercise 2 – İngilizce geçmiş zaman alıştırmasıAşağıdaki İngilizce cümlelerde boşlukları geçmiş zaman simple past tense yapısına göre doldurun. Cevapları tutup uygun boşluklara bırakarak soruları week before going on holiday Emma a lot of new father angry because she home very late last teacher we ill last night because she too much at the Exercise 3 – İngilizce geçmiş zaman alıştırmasıAşağıdaki İngilizce cümlelerde boşlukları geçmiş zaman simple past tense yapısına göre doldurun. Cevapları tutup uygun boşluklara bırakarak soruları students up when the teacher two glasses of ill after think you the wrong my keys at the office yesterday so I at my friend’ couldn’t see them yesterday because they to the comestayed
Bu zaman, aynı Present Perfect Continuous Tense'de olduğu gibi geçmişte yaşanan ve belirli bir süreci kapsayan eylemleri anlatmak için kullanılır. Fakat bu zamanın kullanılabilmesi için geçmişte yaşanan ve bir süre devam eden eylemin, başka bir eylemden önce yaşanmış olması gerekir. Bu yapı “Yapmaktaydım / yapıyordum” şeklinde Türkçe'ye tercüme edilebilse de, cümlenin durumuna göre farklı tercümeleri de olabilir. Başka bir deyişle bu zaman, geçmişte bir eylemin başladığını ve geçmişte yaşanan başka bir eyleme kadar devam ettiğini ifade etmek için kullanılır. "Beş dakika boyunca" veya "iki hafta boyunca" gibi zaman ifade eden kalıplar bu tense ile kullanılabilir. Bu zamanın kullanımı Present Perfect Continuous Tense'in kullanımına benzer, fakat bu zamanda bahsedilen eylem bu güne kadar sürmemektedir. ÖRNEK TABLO Affirmative Negative Interrogative I had been playing I hadn't been playing Had I been playing? You had been playing You hadn't been playing Had you been playing? He/she/it had been playing He/she/it hadn't been playing Had he/she/it been playing? We had been playing We hadn't been playing Had we been playing? They had been playing They hadn't been playing Had they been playing? PAST PERFECT TENSE YAPI Subject + had been + Ving Examples; - I had been waiting there for two hours before she finally arrived. O vardığında orada iki saattir otobüs beklemekteydim. - She had only been studying English for years before she got the job. İşe girmeden önce sadece iki yıl boyunca İngilizce çalışmıştı. - They had been talking for over an hour before Tony arrived. Tony varmadan önce bir saatten fazla bir süredir konuşmaktaydılar. - Had she been working at that company for three years when it went out of business? Şirket batmadan önce üç yıldır o şirkette mi çalışmaktaydı? - James had been teaching at the university for more than a year before he left for Asia. James Asya'ya gitmek için ayrılmadan önce bir yıldan fazla bir süredir üniversitede eğitim veriyordu. - James was tired because he had been jogging. James yorgundu, çünkü yürüyüş yapmıştı / yapmaktaydı. USE OF PAST PERFECT CONTINUOUS TENSE ► KULLANIM 1 The Past Perfect Continuous geçmişte başka bir eylemden önce gerçekleşmekte olan eylemin sürecinden bahsederken kullanılır. Examples; - The passenger at the bus stop were very angry. They had been waiting for the bus for 45 minutes. Duraktaki yolcular çok sinirliydi. 45 dakika boyunca otobüsü beklemekteydiler. - The detectives had been searching for the murderer for a long time before they arrested him. Dedektifler, tutuklamadan önce uzun süre katili araştırmışlardı / araştırmaktaydılar. - He had only been studying French for two years before he got the job. İş bulmadan önce iki yıl boyunca Fransızca çalışmıştı. - My father had been working for that company before it finaly went bankrupt. Sonunda iflas ettiğinde babam o şirkette çalışmaktaydı. ► KULLANIM 2 Past perfect continuous geçmişte zaman olarak yakın başka bir eylemden önce gerçekleşmekte olan bir eylemden bahsederken de kullanılabilir. Examples; - John was out of breath when he came in. He had been jogging. John geldiğinde nefes nefeseydi. Yürüyüş yapıyormuş. - When I saw Mary, her eyes ver red. She had been crying. Mary'yi gördüğümde gözleri kıpkırmızıydı. Ağlıyormuş. - Brian gained overweight because he had been overeating. Brian çok fazla kilo aldı, çünkü çok fazla yiyor / yemekte. ► Past Perfect Continuous Tense genellikle "by" zaman ifadesi ile kullanılır. - By the time I got home, he had been sleeping for an hour. Eve vardığımda, bir saattir uyumaktaydı. - By the time you called me, I had been doing my homework for five hours. Sen beni aradığında, beş saattir ödev yapmaktaydım. ► KULLANIM 3 Past Perfect Continuous Tense, geçmişte bir süre devam etmiş bir eylemin, şu anda belirgin bir etkisi varsa kullanılır. Böyle durumlarda, konuşma anında eylemin bitip bitmemesinden çok, mevcut belirtileri ve etkileri önemlidir. Examples; - She was out of breath. It was clear that she had been running. Nefesi kesilmişti. Belli ki koşuyordu. - Her hands were all in paint. He had been painting the house. Elleri boya içindeydi. Evi boyuyordu. - They cried sadly when they left the town. Because they had been living there since their childhood. Kasabadan ayrılırken acı acı ağladılar. Çünkü çocukluklarından beri orada oturmaktaydılar. - When the man entered the room the people in the room blushed as they had been talking about him. Odaya girdiğinde odadaki insanlar onu çekiştirdiklerinden dolayı kızardılar. - I didn't want to travel on that bus. Because the driver had been drinking. O otobüsle seyahat etmek istemedim. Çünkü şoför içkiliydi. MORE EXAMPLES - He finally arrived at 6 o'clock. I had been waiting for him since 3 o'clock. Sonunda saat 6'da gelebildi. Saat 3'ten beri onu bekliyordum. - John had been walking to school before his father bought him a bicycle. Babasi ona bisiklet almadan once, John okula yuruyerek gidiyordu. - We had been planning to go to Antalya but we changed our minds when we found a cheap motel in Fethiye. Antalya'ya gitmeyi planliyorduk fakat Fethiye'de ucuz bir motel bulunca fikrimizi degiştirdik. - It was I had been the story grammer for 8 hours. Saat sabah 4'te sekiz saattir hikaye yazıyordum. - I had been focusing on the details of "The Past Perfect Continuous Tense" for hours when somebody knocked the door. Birisi kapiyi tikladiginda saatlerce "The Past Perfect Continuous Tense"nin detaylanna odaklaniyordum. - I had been installing Windows exactly for 30 minutes when the electricity went out. Elektrik gittiginde Windows işletim sistemini dakikadir kuruyordum. FORM OF PAST PERFECT CONTINUOUS TENSE Affirmative Negative Interrogative I had been playing I hadn't been playing Had I been playing? You had been playing You hadn't been playing Had you been playing? He/she/it had been playing He/she/it hadn't been playing Had he/she/it been playing? We had been playing We hadn't been playing Had we been playing? They had been playing They hadn't been playing Had they been playing? USE OF PAST PERFECT CONTINOUS TENSE ► Duration before something in the past The present perfect continuous indicates an action that began in the past and continued up to the present. But the past perfect continuous is a verb tense that indicates something that began in the past, continued in the past, and also ended at a defined point in the past. We are more interested in the process in past perfect continuous tense. The cat had been drinking milk when Mom walked into the kitchen. I had been working at the company for five years when I was fired. Had you been waiting long before the train arrived? We had been trying to open the door for five minutes when Michael found the keys. ► Cause and effect We use past perfect continuous before another action in the past to show cause and effect. I went to bed very early yesterday because I had been exercising really hard. I failed the final test because I hadn't been studying hard. I lost a good deal of weight because I had been going to gym. ► Close in time to another activity We use past perfect continuous tense to talk about an action or situation in progress close in time to another activity or time in the past. We were all wet when we arrived home because we had been walking in the rain. Jane's eyes were red. I think she had been crying. ► When, for, since, before We usually use the time expressions when, for, since, and before in the past perfect continuous tense. Julie had been walking three miles a day before she broke her leg. Suzie had been playing in a rock band for 2 years when she finally released an album. He had been applying to several companies for months before he finally found a good job.
Answer 1 yaşadığın olay ne türkçe bir yaz ben onu ingilizceye çeviriyim.
İnsanlar da tercüme ediyor But a woman's is very definitely in the çünkü Jane Austen… yirmi beşini geçmiş bir kadının ilginç olmayacağını nothing interesting can happen to a woman over Yeah because Jane Austen geçmiş bir kadının evlenebilme ihtimalinin terörist saldırısında öldürülme ihtimalinden daha düşük olduğunu biliyor muydun? Bu mesajım Garyye?Did you know that a woman over the age of thirty has less chance of getting married than of being killed in a terrorist attack?Belongs to a post-menopausal Caucasian hard being in a car with a 6-year-old and the woman who replaced your present offers no future.
geçmişte yaşadığımız bir olayı ingilizce anlatma örnekleri