2 Cumhuriyet Dönemi 1950-1980 Arası Bireyin İç Dünyasını Esas Alan Roman Özellikleri. 1.Cumhuriyet Dönemi edebiyatında bazı sanatçılar da bireyin iç dünyasını (psikolojisini, ruhsal durumunu) anlatmayı amaçlamış bu doğrultuda önemli eserler vermişlerdir. 2.Psikolojik roman anlayışı benimsenir. 3.Bireyin psikolojisini
Bazıyerlere yapılan seyahatler de bazen mektup türünde yazılmıştır "Cenap Şahabeddin'in Hac Yolunda (1909) ve Avrupa Mektupları (1931), Ahmet Rasim'in Romanya Mektupları (1916), Falih Rıfkı'nın Londra Konferansı Mektupları (1931) ve gazete sütunlarında kalarak kitap haline henüz getirilmeyen Danimarka Mektupları, anılan
C Cengiz Çevik, Istanbul University, Latin Language and Literature Department, Graduate Student. Studies Cicero, Roman Philosophy, and Seneca. Dr. Klasik Filolog Latin Dili ve Edebiyatı, İstanbul Üniversitesi Doktora tezi: "Roma'nın
Kavramsalsanat, öz-bilinçli ve öz-referanslıdır. Kavramsal bir sanatçı her türlü malzemeyi kullanır ve fikirlerini ortaya koymak için en uygun olanı seçer. Kavramsal sanatçılar tarafından kullanılan tek bir stil ya da biçim olmamasına rağmen, 1960’ların sonlarından itibaren belirli eğilimler ortaya çıkmıştır.
MillîEdebiyat Dönemi'nde hikâye ve roman türünde eser yazan kimi sanatçılar çıraklık dönemi yapıtlarını bu dönemde vermiş, olgunluk dönemi yapıtlarını Cumhuriyet'in ilanından sonra kaleme almış ve edebiyat dünyasındaki yerlerine bu dönemde yerleşmişlerdir.
Shelves 2016-öncesi, türk-edebiyatı, deneme. Bu dünyadan bir Montaigne geçmişse bir de Ataç geçti.Kendi edebiyatımızın bu türünü es geçiyoruz diye hissediyorum;bazen Ataç'ı bilmeyenlere rastladığımda içimde bir burukluk hissederim.Bilmek,tanımak lazım.Bir görev bize bu yazarı da bilmek,hiç olmazsa birkaç kitabını
r7vIm8. TANZİMAT ANLATMAYA BAĞLI METİNLER HİKÂYE ve ROMAN TEST- TANZİMAT EDEBİYATI ROMANI TEST, TANZİMAT EDEBİYATI ROMANI TEST SORULARI, TANZİMAT ROMANI TEST, TANZİMAT ROMANI TEST SORULARI, TEST SORULARI, TANZİMAT ANLATMAYA BAĞLI METİNLER HİKÂYE ve ROMAN TEST- ………….., zamanının en büyük dil bilgini kabul edilmiştir. Türk dilinin sadeleşmesi, gelişmesi, sözlükler hazırlanması için çaba göstermiştir. Kamus-ı Türkî, Kamus-ül A’lâm bu bağlamda hazırladığı önemli sözlüklerdendir. Dil alanında bu denli önemli çalışmalar yapmasına karşın Taaşşuk-ı Talat ve Fıtnat adlı romanında dili kullanmada başarılı olamamıştır. Söz konusu romanında anlatım bozukluklarının sıkça olduğu, akıcı olmayan, pürüzlü bir dil parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?A Şinasi B Namık KemalC Şemsettin Sami D Nabizade NazımE Recaizâde Mahmut Ekrem sanatçılardan hangisi natüralizm akımının temsilcilerinden biri değildir?A Alphonse DaudetB Guy de MaupassantC Henrich İbsenD Emile ZolaE Arthur Rimbaud Romanda 1890’da İstanbul’da geçen olaylar anlatılmıştır. Tüccar Şevket Efendi, Zehra’yı yanında kâtip olarak çalışan Suphi ile evlendirir. Suphi’nin annesi, ev işlerinde gelinine yardımcı olması için eve Sırrıcemal adında bir cariye getirir. Sırrıcemal eve gelince evin gelinin kıskançlıkları başlar. Eşinin bu kıskanç tutumundan bıkan Suphi, eşini boşar ve cariye Sırrıcemal’le evlenir. Bu olay üzerine Suphi’nin karısı, intikam almak için kocasının evine Ürani adlı bir Rum kızını gönderir. Suphi, Ürani’nin tuzağına düşer. Huzur kaçan evde Sırrıcemal intihar eder. Suphi beş parasız kalır ve tulumbacı olarak çalışmaya başlar. Suphi, yaşadığı acı olayların etkisiyle Ürani’yi öldürür ve Trablusgarb’a sürülür. Suphi’den ayrıldıktan sonra bir başkasıyla evlenen Şevket Efendinin kızı Zehra, ikinci kocasıyla da mutlu olamaz. Yeni kocasının ölümünden sonra tek başına kalır. Bir gün Mahmutpaşa yokuşundan inerken yol ortasında Suphi’nin annesinin öldüğünü görür. Bu duruma çok üzülen Zehra hastalanır ve vicdan azabı içinde parçada özeti verilen eser aşağıdaki yazarlardan hangisine aittir?A Namık KemalB Samipaşazâde SezaiC Ahmet Mithat EfendiD Nabizade NazımE Şemsettin Sami “Bilmem şu benim Karabibik’im ne dereceye kadar hakiki yani makul bir roman olabildi. O hükmü siz vereceksiniz. Fakat zannederim ki onu şu hâliyle beraber ruhsuz bulmayacaksınız. Romanımın zeminini Anadolu’daki köylerimizden seçmemde bir düşüncem vardır ki, bu da köylünün, çiftçilik dünyasının yabancısı iseniz size o dünya hakkında fikir vermiş olmaktır. Hikâyemin olaylarının yaşandığı yerlerde halkın yaşamları ve uğraşları hakkında yeterli derecede bilgi bulacaksınız; dillerine aşina olacaksınız.” sözleri söyleyen aşağıdaki sanatçılardan hangisi olabilir?A Namık Kemal B Nabizade NazımC Şemsettin Sami D Ahmet Mithat EfendiE Samipaşazâde Sezai Tanzimat edebiyatının en önemli isimlerinden olan ………… , edebiyatımıza getirdiği yeniliklerle tanınmıştır. Eserlerinin edebî yönü zayıf olmakla birlikte, yaptığı yeniliklerle adını edebiyat tarihine yazdırmıştır. Batı tarzına uygun ilk tiyatroyu “Şair Evlenmesi” adıyla o yazmıştır. Aynı şekilde edebiyatımızdaki ilk makaleyi de “Tercümân-ı Ahvâl Mukaddimesi” adıyla o yazmıştır. Agâh Efendi ile birlikte “Tercümân-ı Ahvâl” adlı ilk özel gazeteyi çıkarmıştır. Bu bakımdan o, Batı etkisi altında gelişen yeni Türk edebiyatının kurucusu parçada boş bırakılan yere, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?A Şinasi B Ziya Paşa C Muallim Naci D Namık Kemal E Ahmet Mithat Efendi Tanzimat romanında üzerinde durulan konulardan biri de “kölelik ve cariyelik”tir. Kafkaslar’dan getirilen ve konaklara hizmetçi olarak satılan köle kızlar, Tanzimat romanında kendisine yer bölmüştür. İşte Kafkaslar’dan esir olarak getirilip İstanbul’da satılan Dilber de bir romana konu olur. Dilber, İstanbul’da bir eve satılır. Orada büyük eziyetler çeker. Daha sonra yeni sahibi onu daha çok paraya satabilmek için ona ud çalmasını, şarkı söylemesini öğretir. Artık Dilber’in yeni yeri bir konaktır. Konağın sahibinin oğlu Celal Bey, Dilber’e âşık olur. Durumun farkına varan anne, oğlunun bir hizmetçiyle evlenmesine asla izin vermeyeceği için Dilber’i konaktan uzaklaştırır. Dilber’in sıkıntı dolu hayat yolculuğu Mısır’da Nil nehrinin sularında son parçada sözü edilen roman aşağıdakilerden hangisidir?A Sergüzeşt B İntibah C Aşk-ı Memnu D Araba Sevdası E Henüz 17 Yaşında Aşırı bir gerçekçilik olan …………..’in kurucusu Emile Zola’dır. Bu akıma bağlı sanatçılar soyaçekime, tiyatroda kostüm ve dekora önem verir. Yapıtlarda yönetim ve toplum baskısının yarattığı kötümserlik sezilir. Determinizm ilkesinden yararlanan sanatçılar, toplum için sanat ilkesini parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?A Klasisizm B Realizm C Natüralizm D Romantizm E Sembolizm 8. Aşağıdaki yazar-eser eşleştirmelerinden hangisinde bir yanlışlık yapılmıştır?A Füruzan - Muallim NaciB Talim-i Edebiyat - Recaizade Mahmut EkremC Macera-yı Aşk - Abdülhak Hamit TarhanD Letaif-i Rivayat - Sami Paşazade SezaiE Taaşşuk- ı Talat ve Fitnat - Şemseddin Sami Batılı anlamda ilk ... Tanzimat’la başlar. İlk örnekler Ahmet Vefik Paşa’nın Moliere’den çevirileridir. Türün ilk yerli ve Batılı anlamda örneği ... parçada boş bırakılan yerlere sırayla aşağıdakilerden hangileri getirilmelidir?A roman - Sergüzeşt’ öykü - Araba Sevdası’ tiyatro - Şair Evlenmesi’ roman - Eylül’ tiyatro - Celalettin Harzemşah’tır. Mithat Efendi’nin, alafrangalık meraklısı, Batı hayranı, yarım yamalak bir öğrenim görmüş bir kişiyle Doğu kültürünü özümsemiş, çalışkan bir kişiyi anlattığı eleştirel parçada sözü edilen roman aşağıdakilerden hangisidir?A Hasan MellahB Dünyaya İkinci GelişC Felatun Bey ile Rakım EfendiD Henüz On Yedi YaşındaE Ahmet Metin ve Şirzâd 11. Şefika, babası Halil Bey’in öksüz bir akrabası olduğu için yanına aldığı Ata ile birlikte büyümüştür. Bir süre sonra zengin bir paşa ile evlendirilmek istenen Şefika, gönlü Ata’da olduğu için bu acıya dayanamaz ve verem olur, ölüm döşeğine düşer. Tıbbiye mektebinden izinli gelen Ata, Şefika’nın durumunu görünce zehir içer ve iki aşık birlikte özetlenen bu tiyatro eserinin adı ve yazarı aşağıdakilerden hangisidir?A Namık Kemal - Zavallı ÇocukB Abdülhak Hamit - FintenC R. Mahmut Ekrem - Afife AnjelikD Şinasi-Şair EvlenmesiE Abdülhak Hâmit - Macerayı - Aşk Mustafa Meraki Efendi’nin oğlu Felâtun Bey, giyime kuşama çok düşkün, savurgan biridir. Ona göre Batılılaşma, lüks yaşamak, şık giyinmek ve eğlence yerlerinde gezip tozmaktır. Felâtun Bey, yarım yamalak Fransızcasıyla yabancı aileler arasında dolaşmaktan zevk alır. Babasından kalan miras tükenince İstanbul’dan ayrılmak zorunda kalır. Rakım Efendi ise Felâtun Bey’in tam karşıtı bir tiptir. Çalışkan, ölçülü bir kişidir. Mutlu bir evliliği parçada sözü edilen romanın yazarı aşağıdakilerden hangisidir?A Namık KemalB Nabizade NazımC Samipaşazade SezaiD Ahmet Mithat EfendiE Recaizade Mahmut Ekrem hangisi halka hitap eden, halkı okutmak ve yetiştirmek isteyen, belli bir çizginin üstüne çıkamayan, sanat endişesi yerine halkı okutmak kaygısıyla pek çok türde çok sayıda eser veren bir sanatçıdır?A Namık KemalB Şemsettin SamiC Nabizade NazımD Ahmet Mithat EfendiE Samipaşazade Sezai Pandomima, “Küçük Şeyler”de yer alan hikâyelerden biridir. Bu hikâyede ana olay İstanbul’da geçen ve intiharla biten, bir takım karşıtlıklarla örülmüş, tek yönlü bir aşktır. Hikâyede romantizmin ve gerçekçiliğin etkileri görülür. Hikâye, roman kahramanı Paskal’ın oturduğu ev ve çevresinin tasviriyle başlar. Sonra Paskal ve sanatını gösterdiği yer tanıtılır. Bu arada seyirciler arasında yer alan Eftalya’nın oyunlara gelişi sebebiyle Paskal'ın duygu yönü belirtilir. Paskal, içe dönük ve duygulu oluşuyla gerçeğe uygun ama aynı zamanda romantik bir parçada sözü edilen hikâye aşağıdaki sanatçılardan hangisine aittir?A Namık KemalB Şemsettin SamiC Samipaşazade SezaiD Ahmet Mithat EfendiE Recaizade Mahmut EkremD Haşan Mellah 15. Aşağıdaki yapıtlardan hangisi tür bakımından ötekilerden farklıdır?A Zehra B Letaif-i Rivayat C CezmiE Araba Sevdası I. Edebiyatımızda roman türünün ilk örneği Şemsettin Sami’nin “Taaşşukk-u Talat ve Fitnat’ıdırII. Nabizade Nazım’ın Batıya dönük yaşam tarzının yol açabileceği olumsuzluklar konusunda bir uyarı amacı taşıyan “Karabibik” adlı romanında natüralizmin izleri Recaizade Mahmut Ekrem’in “Araba Sevdası” adlı romanı edebiyatımızda ilk gerçekçi roman Türk edebiyatına roman, çeviri yolu ile girmiştir, ilk çeviri romanı Yusuf Kamil Paşa’nın Fenalon’dan çevirdiği Telemak’ Edebiyatımızda küçük hikâye türünün ilk örneklerini veren Ahmet Mithat Efendi’nin anlatmaya bağlı metinleri teknik yönden numaralanmış cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?A I. B II. C III. D IV. E V. I. Muhsin BeyII. Letaif-i RivayetIII. Küçük ŞeylerIV. eserlerin ortak özelliği aşağıdakilerden hangisidir?A Aynı sanatçıya ait olmalarıB Romantizm akımının etkisinde yazılmalarıC Öykü türünde yazılmış olmalarıD Yanlış Batılılaşma konusunu işlemeleriE Tanzimat Edebiyatı I. Dönemi’nde oluşturulmaları 18 ve 19. soruları aşağıdaki metne dayanarak çözünüz. Tanzimat edebiyatı romancılarımızdandır."... deyip de geçmeyelim” girişleriyle başlayan romanlarında meddah ağzı etkilidir. Bir romanında şöyle der. “Biz her romanımızda okuyucunun dikkatini, bilgisini genişletecek birkaç lakırdı söylemezsek içimiz rahat etmez.” Yine yapıtlarında “Felatun Bey’i tanır mısınız? Galiba tanımadınız...” der. Benzer örnekler çoktur; “Ey okuyucu! Bab-ı seraskeri nedir bilir misiniz? Bab-ı serasker şudur.” der ve bilgi vermeye başlar. Bu örnekler, onun roman ve öykülerinin teknik yönden çok zayıf olduğunu ortaya Bu parçada sözü edilen sanatçı ve bir eseri aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir?A Namık Kemal - CezmiB Şemsettin Sami - Taaşşuk-u Talat ve FitnatC Ahmet Mithat Efendi - MüşahedatD Samipaşazade Sezai - SergüzeştE Nabizade Nazım - Zehra 19. Bu parçada sözü edilen sanatçının aşağıdaki edebî türlerin hangisinde yapıtı yoktur?A HikâyeB TiyatroC Gezi yazısıD ŞiirE Anı I. Ah ey kaari okur! Hayalen değil, hakikaten dahi imkân olabilseydi de sizi şu yazıhanenin karşısındaki yaldızlı nazik iskemlenin üzerine oturtsa idim; hanımın yazı yazışını oradan Biçare Hasan Mellah! Biçare ki biçare. Her şeyden önce, o kadar yufka yüreğe sahip olduğu içindir ki Bahçeye bakan iki penceresi olan duvarın deniz canibindeki köşesinde bir kanepe ve beriye doğru yine birkaç sandalye ile, kapı tarafındaki köşesinde bir aynalı dolap; kapının iki tarafında bahçenin sokak tarafındaki cihetine bakan iki pencere Vakıa ikiniz de taze civan. Hemen Allah birbirinize kavuştursun. Lakin niyetiniz hayır ise ne diyeyim? Yok değil ise, bu işi artık tatlı yerinde bıraksanız fena metinlerde Tanzimat romanlarında görülen aşağıdaki özelliklerden hangisi örneklenmemiştir?A Yer yer konuşma dilinin özelliklerinden Okurlara seslenilerek meddahların hikâye tekniği Eserlerde rastlantısal olaylara yer Betimlemeler bir süs ögesi olarak kullanılmış; eylem dışı, hareketsiz, cansız anlatımlarla Kahramanlara karşı tarafsız kalınamamış, yazarlar anlatıma duygularını katmıştır. yapıtlardan hangisi, tür bakımından ötekilerden farklıdır?A Henüz On Yedi Yaşında B Cezmi C Zehra D Kıssadan Hisse E İntibah I. Kişiler çoğu zaman tek yönlü olarak ele alınır. İyiler hep iyi, kötüler de hep Kahramanlar sosyal hayatın getirdiği zorunluluklar yüzünden aile çevrelerinden Olayların anlatımında nesnel bir tutum benimsenmiş; yazar kişiliğini Tasvirler, olayın akışı içinde eritilmemiş, bir süs öğesi olarak uzun uzadıya Roman ve hikâyede aydınlara ve halka seslenen iki tutum kendini gösterir. Örneğin Namık Kemal aydınlara, Ahmet Mithat Efendi halka Dönemi anlatmaya bağlı edebi metinlerle ilgili olarak numaralı cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı yapılmıştır?A I. B II. C III. D IV. E V. I Tanzimat romanı, biçimsel özellikleriyle yepyeni bir tür olmasına karşın II anlatım, aslında halk edebiyatında gördüğümüz halk hikâyesiyle benzerlikler gösterir. III Anlatıcı halk hikâyesinde olduğu gibi arka planda değil okurun karşısındadır. IV Halk hikâyesinin anlatıcısı hikâyedeki kahramanları iyilikleri ve yücelikleriyle anlatır, "kötü adam"ı olabildiğince kötüler. V Tanzimat romanında da iyiler ve kötüler vardır tek farkla, kötülerin iyi yanlarından da söz parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bilgi yanlışı vardır?A I. B II. C III. D IV. E V. romanıyla ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?A Fransız yaşamından alınan özenti konular Tesadüflere dayalı olaylar yine tesadüflerle Kahramanlar genellikle yüzeysel ele Romantizmin etkisi Fransız romanından etkilenilmiş, ilk örneklerde taklit öne çıkmıştır. Tanzimat romanında daha çok toplumsal yaşamda örneği Igörülen olaylar ele alınmıştır. Batılılaşmayla başlayan IIalafrangalık, görücü usülü evliliğin yanlışlığı, kadınların III IVcariye olarak alınıp satılması, yalılardaki yasak aşklar bu Vdönemin en fazla işlenen parçadaki numaralanmış yerlerin hangisinde bilgi yanlışı vardır?A I. B II. C III. D IV. E V. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25C E D B A A C D C C A D D C B B C C D C D C E A E TANZİMAT ANLATMAYA BAĞLI METİNLER HİKÂYE ve ROMANTEST-3 yazar - eser eşleştirmelerinin hangisinde yanlışlık yapılmıştır?A Namık Kemal - İntibahB Samipaşazâde Sezai - TelamakC Ahmet Mithat Efendi - Felatun Beyle Rakım EfendiD Nabizade Nazım - KarabibikE Şemsettin Sami - Kamus-ı Türkî Babasını küçük yaşta kaybetmiş olan Talat’ı, annesi büyütmüştür. Bir kalemde çalışmakta olan Talat, işe gidip gelirken Hacı Mustafa’nın dükkânına uğramakta ve oradan tütün almaktadır. Talat, bir gün Hacı Mustafa’nın dükkânında iken evin cumbasında Fıtnat’ı görür ve ona âşık olur. Eve kapatılmış bir şekilde günlerini devam ettiren Fıtnat da Talat’ı sever. Ancak Fıtnat, evden çıkamadığı için Talat, kadın kılığında eve girer ve Fıtnat ile konuşur. Babalığı Hacı Mustafa, Fıtnat’ı Ali Bey adında zengin birisiyle evlendirir; ama Fıtnat, Ali Bey’i yanına yaklaştırmaz ve intihar eder. Ali Bey, Fıtnat’ın boynundaki muskayı açıp okuyunca öz kızıyla evlendiğini anlar ve çıldırır. Sevdiği kadının öldüğünü gören Talat da parçada sözü edilen eser aşağıdaki yazarlardan hangisine aittir?A Namık KemalB Samipaşazâde SezaiC Ahmet Mithat EfendiD Nabizade NazımE Şemsettin Sami Bihruz Bey, ciddi bir eğitim görmemiş bir gençtir. Özel hocalardan Fransızca ders almış; fakat onu da becerememiştir. Babası ölünce büyük bir miras kalır. Yazları Çamlıca’da, kışın Süleymaniye’de oturan Bihruz Bey’in bütün merakı pek zarif faytonuyla gezinti yerlerinde dolaşıp kendini göstermek, herkesten daha şık giyinmeye çalışmak, Türkçe cümleler arasında Fransızca kelimeler kullanarak konuşmaktır. Böylece Batılı olduğunu, alafrangalaştığını göstermek ister. Çalışmakta olduğu kaleme ise arada sırada uğrar. Bir gün arabasıyla Çamlıca’da dolaşırken, güzel bir landoda çok güzel bir kadına rastlar. Bir anda ona âşık olur. Kıza çiçekler verir, ertesi hafta arabasına bir mektup atar. Fakat o günden sonra kadını bir daha göremez. Onu çok yüksek aileden bir kadın zanneder. Bir yığın hayale kapılır. Hâlbuki bu, Periveş adlı kötü bir parçada tanıtılan roman aşağıdakilerden hangisidir?A İntibah B Zehra C Araba Sevdası D Sergüzeşt E Felatun Beyle Rakım Efendi 4. Recaizâde Mahmut Ekrem’le ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?A Tiyatro, hikâye ve roman gibi türlerde eser Araba Sevdası adlı romanında yanlış batılışmanın düşürdüğü komik durumları Araba Sevdası ile realizmin etkisinde ilk roman örneğini ortaya Hikâyelerinde natüralist bir tutum Namık Kemal’in etkisiyle Batı edebiyatına yönelmiştir. Eserlerinde toplumsal faydayı ön plana alır, olmayacak rastlantılara, olağanüstü olaylara, her zaman rastlanan tiplere çok yer verir; okuyucunun bilgisini genişletmek düşüncesiyle sık sık olay dışına çıkarak ansiklopedik bilgilerle konuyu dağıtır. Tanzimatçılar arasında halk dilini en iyi o kullanır. İstanbul halkının konuştuğu dili, hiçbir özentiye kapılmadan bir sohbet havası içerisinde verir. Edebiyat tarihimizin tanıdığı en çalışkan yazar olarak parçada sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?A Namık Kemal B Ziya Paşa C Muallim Naci D Abdülhak Hamit E Ahmet Mithat Efendi …………….., asıl başarısını hikâye ve romanda göstermiştir. Türk hikâyesini, realizme doğru götürmekle kalmaz; edebiyatımızda ilk köy romanını yazar. Tanzimat’ın en bilinçli realist - natüralist eseri olan Karabibik’i yazmıştır. Eserlerinde; kahramanları durumlarına, yaratılışlarına uygun tarzda konuşturan hareketli, canlı, sade bir dil parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?A Nabizade Nazım B Şemsettin Sami C Namık Kemal D Ziya Paşa E Muallim Naci 7. Tanzimat edebiyatı ile ilgili aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır?A Sanatçılar edebiyat yolu ile milleti uyandırmak, yükseltmek amacını Divan şiirinin bireyciliğine, duygusallığına karşı çıkılmış, düşünceye ve toplumsallığa önem Edebiyatımızda gerçek nesir başlamış, gazete ile birlikte Batı anlayışındaki nesir türleri de edebiyatımıza Birinci dönem Tanzimatçılar Romantizm’in ikinci dönem Tanzimatçılar Realizm’in tesiri Divan şiirinin kuralcılığına karşı çıkılmış ve şiirde Batı şiirinin nazım şekillerine geçilmiştir. 8. Aşağıdaki açıklamalardan hangisi ayraç içinde belirtilen kişiyle ilgili değildir?A Tiyatroyu halkı eğlendirmek için faydalı bir araç olarak görmüştür. Namık KemalB Edebiyatımıza getirdiği birçok yenilikle modern edebiyatın öncülüğünü yapmıştır. ŞinasiC Aruz yerine hece veznini kullanmayı savunmasına karşın aruzu kullanmayı sürdürmüştür. Ziya PaşaD “Araba Sevdası” adlı romanı ile yanlış Batılılaşmayı işlemiştir. Nabizâde NazımE Kölelik ve cariyelik konusunu “Sergüzeşt” adındaki romanı ile eleştirmiştir. Samipaşazâde Sezai 9. Aşağıdakilerden hangisi, tür yönünden ötekilerden farklıdır?A Sergüzeşt-i Ali BeyB Araba SevdasıC ZehraD Şair EvlenmesiE Eylül Gülnihal İntibah Cezmi Celaleddin Harzemşah eserlerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?A Öğretici Olaya bağlı Aynı sanatçıya Türleri Romantizmin etkisinde yazılmışlardır. ... Farsça divanının ön sözünde, “İlimsiz şiir temelsiz duvara benzer.” der. ... üç ciltlik Harabat adlı antolojisinin ön sözünde, “İlim olmasa şair olmaz insan.” demektedir. görüşleri ileri süren şairler aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir?A Şinasi - Namık KemalB Fuzûlî - Ziya PaşaC Ziya Paşa - Recaizade Mahmut EkremD Şinasi - Muallim NaciE Namık Kemal - Abdülhak Hâmit Tarhan açıklamalardan hangisi ayraç içinde belirtilen kişiyle ilgili değildir?A İlk çeviri roman olan Telemak dışında değişik yazarların romanlarını dilimize kazandırmıştır. Yusuf Kâmil PaşaB Çevre betimlemesi kadar kişi analizlerine de önem verdiği için Zehra adlı romanı ile psikolojik romanın ilk denemesini yapmıştır. Nabizade NazımC Edebiyatı halkı eğlendirmede ve eğitmede bir araç olarak gördüğü için olay akışını keserek okura bilgi vermiştir. Ahmet Mithat EfendiD Romantizm akımının etkisiyle İntibah’ı iyi-kötü çatışması üzerine kurgulamıştır. Namık KemalE Realizmin etkilerinin görüldüğü Sergüzeşt adlı romanıyla cariyelik kurumunun eleştirisini yapmıştır. Recaizâde Mahmut Ekrem yazar - eser - akım eşleştirmelerinden hangisinde yanlışlık yapılmıştır?A Nabizade Nazım - Karabibik - realizmB Ahmet Mithat Efendi - Müşahedat - natüralizmC Namık Kemal - İntibah - romantizmD Samipaşazâde Sezai - Araba Sevdası - realizmE Recaizâde Mahmut Ekrem - Zehra - klasisizm. Sezai ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?A Edebiyatımızdaki ilk telif hikâyeleri Sergüzeşt adlı romanında kölelik ve cariyelik kurumunu Yazı yaşamını Servet-i Fünûn topluluğunda Roman ve hikâyelerinde realizmin Tanzimat edebiyatının ikinci dönem sanatçılarındandir. eserlerden hangisinin türü roman değildir?A Sergüzeşt B Küçük ŞeylerC Telamak D Araba SevdasıE Taaşşuk-ı Talat ve Fıtnat sanatçılardan hangisi edebiyatı toplumu eğitmek için kullanılan bir araç olarak görmüş, eserlerinde tarihten astronomiye, kimyadan biyolojiye kadar her konuyu işlemiştir?A Recaizade Mahmut Ekrem B Ziya PaşaC Şemseddin Sami D Ahmet Mithat EfendiE Ahmet Vefik Paşa İlk yazısı 1880’de Vakit gazetesinde A. Nazım imzasıyla yayımlanan, Esaret başlıklı denemesidir. 1880-1890 yılları arsında çok verimli bir yazın adamı konumundadır. Daha çok Romantik etkiler taşıyan şiirlerini bilimsel konuları işleyen makalelerini, öykülerini Hazine-i Evrak, Rehber-i Fünun gibi dergilerle Tercüman-Hakikat, Servet gibi gazetelerde yayımlamıştır. Romanlarında realist-natüralist bir çizgisi olan sanatçının en önemli eseri “Zehra” adlı parçada sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?A Şemseddin Sami B Ziya PaşaC Ahmet Mithat Efendi D Muallim NaciE Nabizade Nazım ……….. , bir asrı dolduran düşüncedir. Osmanlıların Diderot’su, daha doğrusu PierreLarousse’udur. Fikirlerin özüne inmeye çalışan dürüst ve şatafatsız bir yazardır. Hepimizin o büyük yol göstericiden öğreneceğimiz çok şey var. Hace-i Evvel’e sataşanlar onun yüzeyselliğini dile dolarlar. Oysa o, ele aldığı bir düzine ilimde üniversite hocalarımıza diz çöktürecek kadar bilgi sahibidir. Tarih, coğrafya, felsefe, dinler tarihi ve bütün şubeleriyle şarkiyat hâlâ onun kabına varacak bir kalem sahibi yetiştirememiştir.. parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?A Şinasi B Recaizade Mahmut EkremC Samipaşazade Sezai D Ahmet Mithat EfendiE Muallim Naci 19. Aşağıdaki sanatçılardan hangisinin roman türünde eseri yoktur?A Namık Kemal B Şemseddin SamiC Ahmet Mithat Efendi D Abdülhak Hamit TarhanE Nabizade Nazım I. Dönem romancılığı ile II. Dönem romancılığının karşılaştırılmasıyla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?A I. Dönemde romantizm, II. Dönemde realizmin etkisi I. Dönemde rastlantısal olaylara yer verilirken II. Dönemde rastlantısal olaylara yer I. Dönemde yazar kişiliğini gizlemezken II. Dönemde yazar tarafsızlığını I. Dönemdeki abartılı tasvirler, II. Dönem romanlarında I. Dönem romanlarının dili, II. Döneme göre daha ağırdır. Mithat Efendi’nin edebi kişiliğiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?A Meddahların hikâye anlatma yöntemini kullanarak romanlarında okurlara Edebiyat, tarih, coğrafya, ziraat, iktisat alanlarında eserler Sanat yapmak için değil, okuma zevki aşılamak ve halkı eğitmek amacıyla İlk romanlarında romantizm akımının etkileri açıkça Kahramanlarının ve olayların gerçeğe yakın olmasına özen göstermiştir. Tanzimat romanı, Fransız yazarlardan etkilenmenin enbelirgin örneğidir. Bu ilk romanlarda yazarların Batılıyazarlardan esinlendiklerini kendileri de itiraf Mithat Efendi "Hasan Mellah" adlı romanında IAlexandre Dumas'ın "Monte Kristo"sundan, Çengi'de ise II IIIVoltaire'nin "Don Kişot"undan etkilenmiştir. "Müşahedat" IVromanında Emile Zola'ya neredeyse nazire Kemal'in ”İntibah”ında Alexandra Dumas'ın V"Kamelyalı Kadın" romanının etkileri parçada numaralanmış yerlerin hangisinde bilgi yanlışı vardır?A I. de B II. de C III. De D IV. de E V. de 23. Aşağıdakilerin hangisinde Tanzimat romanıyla ilgili bilgi yanlışı yapılmıştır?A Eserlerinde toplumsal gerçekliği esas alan Ziya Paşa, öykülerinde daha Ahmet Mithat roman ve öyküyü halkı bilinçlendirmenin bir aracı olarak görmüş, sanat kaygısını arka plana Âli Bey, ilk mizah sözlüğünü hazırlamış olmanın yanında tiyatroya çeviri ve adapte yoluyla yaptığı katkılarla da Namık Kemal, döneminin öncü şair ve romancısıdır; eserlerinde sözünü sakınmamış, toplumsal düzeni ve mutlakiyetçiliği Şinasi, Tanzimat Dönemi'nin fikir babasıdır, yenilikçi ve toparlayıcı kişiliğiyle gençlere ön ayak olmuştur. Bihruz Bey, bir Osmanlı paşasının oğludur. Evde özel hocalardan yarım yamalak bir eğitim görmüştür. Alafrangalığa düşkün, sokakta karşılaştığı insanlarla Fransızca konuşmak için çabalayan, gösteriş budalası biridir. Bihruz Bey bu yönleriyle ................. romanındaki ................ benzer. O da tıpkı Bihruz gibi Avrupalı görünmenin Fransızca bilmek, bol para harcamak olduğunu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygun olur?A İntibah - Ali Bey'eB İntibah - Mahpeyker'eC Felatun Bey ve Rakım Efendi - Felatun'aD Sergüzeşt - Dilber'eE Hasan Mellah - Hasan'a Şu hikâyeyi teşkil eden vekâyi ve ahvâlin zaman-ı cereyanı olan bundan yirmi beş, otuz sene mukaddemeleri Avrupa görmüş bazı gençlerden ibtidâ Zaraet-ı pervan-ı kibarzadegâna ve sonraları hâl ve vakitleri ikinci derecede bulunan ricâl evladının kabiliyetine sirayet eden alafrangalık illetine hasb'el - istidad Keşfi Bey dahi düçâr olmuş ve ... Mahmut Ekrem'in "Araba Sevdası" adlı eserinden alınmış bu parçadan Tanzimat romanıyla ilgili aşağıdaki özelliklerden hangisine ulaşılabilir?A Roman tekniği gelişmemiş, yazarlar ilk olmanın acemiliklerini Eserlerde Batı romanlarının etkisi Dil Arapça, Farsça terkiplerle yüklü, dönemin halk diline göre Toplumu eğitme, bilinçlendirme amacı Şiire göre roman daha fazla ilgi görmüş, okunmuştur. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25B E C D E A E D D A B E E C B D D D E E E D A C C
EDEBİ AKIMLAR KOLAY ERİŞİM ÇİZELGESİ Edebi Akımların Özellikleri Dadaizm Egzistansiyalizm Ekspresyonizm Empresyonizm Entüisyonizm Fütürizm Hümanizm Klasisizm Kübizm Natüralizm Neoklasisizm Parnasizm Postmodernizim Realizm Romantizm Sembolizm Sürrealizm DÜNYA EDEBİYATI Yunan-Latin Edebiyatı İtalyan Edebiyatı İngiliz Edebiyatı Alman Edebiyatı İspanyol Edebiyatı Amerikan Edebiyatı Fransız Edebiyatı Rus Edebiyatı Dünya Edebiyatı Genel Batı Edebiyatı Genel Rönesans Edebiyatı Batı Edebiyatı Hakkında Genel Bilgiler ve Özet Giriş Bilinen en eski dönemlerden günümüze kadar Batılı ulusların nazım ve düzyazı türlerinde ortaya koydukları edebî ürünlerin tümüne birden Batı edebiyatı adı verilir. Batılı uluslar, temelde aynı uygarlığa, Batı uygarlığına bağlı oldukları için, düşünüş ve duyuş tarzları da pek çok noktada ortak özellikler göstermektedir. Bu bakımdan genel bir kavram olarak Batı edebiyatından söz edilebilir. Batılı ulusların edebiyatları, dönemlerine ve ayrı ayrı edebî anlayışlarına ve akımlara göre incelenerek, sonuçta Batı edebiyatı adlı bütüne ulaşılacaktır. Klâsik Batı Edebiyatı En eski zamanlardan Rönesans dönemine kadar Batı edebiyatı, Yunan ve Lâtin edebiyatlarıyla temsil edilmiştir. Batılı ulusların yazı dilleri ve millî edebiyatları ise aşağı yukarı Rönesans döneminde ortaya çıkmıştır. Onun için batı edebiyatının ilk örnekleri Yunan ve Lâtin edebî metinleridir. YUNAN EDEBİYATI Yunan edebiyatı birkaç dönemde incelenebilir I. Dönem IX. - VII. yy. IX-VIII. yüzyıllarda Homeros ve Hesiodos gibi iki büyük şair yetiştirmiş olan Yunan edebiyatının en önemli türü şiirdir. Şiirler vezinli, ancak kafiyesizdir. Şiir türleri içinde de en çok görülen destan epik şiirdır. Destan nedir? Bir milletin ortak tarihinde önemli izler bırakan savaş, doğal afet, türeyiş, ölüm, büyük başarı ya da yenilgileri ve bu olaylarda önemli rol oynamış büyük kahramanların hayatlarını manzum hikâyeler hâlinde anlatan metinlere destan denir. Ulusların ortak bilinçlerinde yaşayan destanlarda olay ve kişiler genellikle mitolojik ve menkıbevî nitelikte olağanüstü bir karaktere sahiptir. Homeros, IX. yüzyılda yaşamış, Hem Yunan edebiyatının hem de dünya edebiyatının en büyük destan şairlerinden biridir. İzmir'de doğmuş ve İonia bölgesinde yaşamıştır. İlyada ve Odysseia adlı iki destanı vardır. Bu destanlar, Yunanlıların temel kültürel kaynakları arasında yer alır. İlyada destanında, Yunanlıların Troia'lılarla 10 yıl savaşıp, sonunda onları yenmeleri anlatılır. Odysseia destanında ise İthaka adasının kralı olan Odysseus'un 10 yıl süren Troia Savaşı dönüşünde yolda karşılaştığı olaylar ve ülkesine döndüğünde kendisinin yokluğunda olan bitenler anlatılır. Bu destanlarda mitolojik tanrıların insanlarla olan değişik ilişki biçimlerine, insanların ve tanrıların duygu, düşünce, hayal, özlem, tutku, öfke, kin ve sevinçlerine, olağanüstü ve tarihsel birtakım olaylara yer verilir. Hesiodos yüzyılda Askra kasabasında yaşamıştır. Didaktik eğitici-öğretici şiir türünün kurucularındandır. Şiirleriyle halka adaletli davranma, iyilik yapma, çok çalışma gibi olumlu değerleri aşılamaya, öğüt vermeye çalışmıştır. Hesiodos'un İşler ve Günahlar, Theogonia adlı iki eseri vardır. II. Dönem VII. - VI. yy. VI. yy. da yaşamış olan Sappho, bu dönemin ünlü ozanlarındandır. Midilli adasında doğmuş, genç kızların eğitimi için çalışmıştır; zengin bir ailenin kızıdır. 170 parçadan oluşan şiirlerinde en çok aşk temasını işlemiştir. Yunan edebiyatının önde gelen lirik şairlerindendir. VI. yaşamış olan AisoposEzop, Anadolu'da Phrigia'da doğmuş, Mısır, Asya, Yunanistan'a seyahatler yapmış; tanrı Apollon'a karşı geldiği için uçuruma yuvarlanarak öldürülmüştür. Gezdiği Doğu ülkelerinden öğrendiklerinden, gözlemlerinden edindiği materyallerle düzyazı tarzında fabl masal lar yazmıştır. Tek eserinin adı Fabllar olup fabl türünün kurucusudur. Fabl nedir? Kişileri insan gibi konuşup davranan hayvan, bitki ve cansız varlıklardan oluşan, kıssadan hisse çıkarıp ders vermeyi amaçlayan masaldan kısa öykülere denir. Bu dönemin diğer önemli şairleri arasında Alkalos VII. yy. ve Anakreon VI. yy. sayılabilir. III. Dönem VII. - VI. yy. Yunan edebiyatı en parlak ürünlerini yüzyıllarda vermiştir. Aiskhylos 525-456, dönemin en büyük tragedya şairidir. İlk defa, tragedyanın aktör sayısını ikiye çıkararak, koro yerine diyaloğu ön plâna geçirmiştir. Maske, aktörün yüzünü saklayan bir alet olmaktan çıkıp, onun karakterini de yansıtır olmuştur. Eserlerinde tanrıların belirleyici gücüne önem vermiş; dünyayı ve insanları tanrıların, olması gerektiği gibi, iyi bir şekilde yönettiği, tanrılara isyan edenlerin cezalandırılması gerektiği tezini savunarak, yerleşik düzeni, gelenekleri ve toplum ahlâkını benimsemiştir. Ona göre insanlar tanrılar tarafından belirlenen alınyazılarını kabullenmek zorundadırlar. Ele geçen yedi tragedyası şunlardır Yalvaran Kızlar Persler, Thebai'ye Karşı Yediler, Zincire Vurulmuş Prometheus, Oresteia trilogia, Agamemnon, Kheephoroi, Eeumenides. Sophokles 495-406 de tragedyayı geliştirerek oyuncu sayısını 3'e, korodaki şarkıcıların sayısını da 12'den 15'e çıkarmış; trilogia denilen üçleme yazma biçimini kaldırmıştır. Aiskhylos'un tragedyalarında insanlar tanrılara boyun eğmek zorunda iken, Sophokles'in eserlerinde insanlar alınyazıları ve tanrılarla mücadele ederler. Ancak sonunda yenilen insanlar olur. Elde Kral Oidipus, Oidipus Kolonos'ta,Antigone, Aias, Elektra, Trakhisli Kadınlar ve Philoktetes adlı yedi eseri bulunmaktadır. Üçüncü büyük tragedya şairi olan Euripides 480-406, insan-tanrı mücadelesi yerine insanın kendi kendisiyle olan mücadelesine yer vermiştir. İnsan kendi ihtiraslarıyla mücadele hâlindedir, ancak yenik çıkar. Başlıca eserleri şunlardır Medeia, Hippolytos, İphigeneia Aulis'te, phigeneia Tauris'te, Orestes, Elektra, Hekabe, Andromakhe. İlk büyük komedya şairi Aristophanes 445-385 'tir. Aristophanes, gelenekçi bir anlayışa sahip olup sanat, siyaset ve felsefe alanlarında yapılan yeniliklere ve yenilikçilere saldırmıştır. En önemli komedileri Atlılar, Eşek Arıları, Kuşlar, Kurbağalar, Bulutlar, Barış, Lysistrate. IV. Dönem III. - II. yy. Büyük kütüphanelerin, meşhur sanatçı ve bilginlerin bulunduğu İskenderiye, "İskenderiye Çağı" da denen bu döneme damgasını vurmuştur. Pastoral nazım türünün kurucusu olan Theokritos III. yy. yazdığı kısa şiirlerinde doğa sevgisini işlemiştir. Şiirlerine Eidyllia kısa şiirler adı verilmiştir. Pek çok ülke gezmiş olan Herodotos 482-425, tarih türünün kurucusu olup, Tarih adlı eserinde gezdiği ülkeler ve halkları hakkında bilgi vermiştir. Hitabet türünde Demosthenes 385-322; felsefede ise Sokrates 470-399, Eflatun ve Aristoteles 384-322 dönemin önde gelen isimlerindendir. V. Dönem yy. "Yunan-Lâtin Çağı" adı verilen Roma egemenliğinin sürdüğü bu dönemde en önemli yazar, biyografi yazarı olan Plutarkhos 46-120'tur. Paralel Hayatlar adlı eserinde eski Yunan kültürünü canlandırmaya, ahlâk ve insanlık dersi vermeye çalışmıştır. LATİN EDEBİYATI Romalılar Yunanistan'ı 250'li yıllarda siyasî anlamda egemenlikleri altına aldıktan sonra Lâtin edebiyatı, daha çok Roma'da Yunan kültür ve edebiyatının etkisiyle ve taklidiyle oluşmuştur. Eski Atina'da Yunan sanatçıları daha özgür ortamlarda ürün veriyorlardı. Onlar kendi dönemlerinde yaşayan kişileri, yöneticileri serbestçe hicvedip eleştirebiliyorlardı. Ancak Roma'da Lâtin komedya şairleri bu bakımdan özgür değillerdi. Lâtin edebiyatının ilk önemli sanatçıları arasında tragedya şairi Ennius 240-170, komedya şairi Plautus M. ve Terentius 159 yer alır. Bunlar Yunan sanatçılarını örnek almışlardır. Daha sonra; Lucretius 98-53 didaktik nazım, Catullus 78-54 lirik nazım türünde, Vergilius 70-19 pastoral, epik ve didaktik nazım, Horatius 64-8 lirik ve didaktik nazım, Ovidius lirik nazım türlerinde ve mitolojide, Cicero hitabet türünde, Sallustius 86-34, Titus Livius 19 ve Tacitus 54-129 tarih yazıcılığında, Seneca 65 da felsefe ve tragedyada önde gelen isimlerdendir. ALMAN EDEBİYATI Rönesans Dönemi Alman Edebiyatı Bu dönemde Luther 1483-1546 İncil'i Latinceden Almancaya çevirerek edebî Almanca için önemli bir zemin hazırlamış oldu. Romantik Coşumcu Dönem Alman Edebiyatı Goethe 1749-1832, özellikle şiir ve romanlarıyla romantizm akımını başarılı bir şekilde temsil etmiştir. Lirizme, aşk maceralarına, halk edebiyatı unsurlarına ve birtakım felsefî yorumlara yer vermiştir. Başlıca şiirleri Roma Eyejileri ve Divan adlı eserlerinde toplanmıştır. En önemli tiyatro eseri Faust, en önemli romanı da Genç Werther'in Acıları adını taşır. Alman edebiyatının diğer önemli romantik sanatçıları arasında Schiller 1759-1805, Schlegel Kardeşler Wilhelm 1767-1845, Friedrich 1772-1829, Heine 1798-1856 gibi şairler; Hoffmann 1776-1822 gibi romancılar; Kleist 1777-1811, Hebbel 1813-1883 gibi tiyatrocular sayılabilir. Gerçekçi Realist Dönemde Alman Edebiyatı Alman edebiyatında Fontane 1819-1898, Storm 1817-1888, Hauptmann 1862-1946 gerçekçi yazarlar arasında gösterilir. Gerçekleri olduğu gibi yansıtmanın üzerinde durmuşlardır. Günlük olayları ve ayrıcalığı olmayan kişileri işlemişlerdir. Günlük konuşma dilini kullanmışlar ve abartılı coşkulardan kaçınmışlardır. Bütünü görmeyi ve düşündürmeyi amaçlamışlardır. 20. Yüzyıl Alman Edebiyatı Şiir türünde bu yüzyılda Alman edebiyatının en önemli şairlerinden birisi Rainer Maria Rilke1875-1926'dir. En çok aşk, ölüm, tabiat gibi temalara yer vermiş; lirik bir üslûbu benimsemiş ve Alman halk şarkıları geleneğine ait unsurlardan yararlanma yoluna gitmiştir. Roman türünde Thomas Mann 1875-1955, Hesse 1877, tiyatro türünde ise Brecht 1898-1956 belli başlı yazarlar arasında yer alırlar. 20. Yüzyıl Avusturya Edebiyatı Önde gelen bir yazar, Franz Kafka 1883-1924'dır. O da varoluşçu yazarlar gibi insanın saçma ve kötü bir dünyadaki trajedisine, bunalımlarına, kişinin çağına, ailesine, işine yabancılaşması temalarına yer vermiştir. Onun en önemli teması "yabancılaşma"dır. Başlıca Eserleri Değişim 1915, Hüküm 1916, Ceza Sömürgesi 1919, Bir Taşra Doktoru 1920, Dava, Şato, Amerika. AMERİKAN EDEBİYATI Romantik Dönem Amerikan Edebiyatı Amerikan edebiyatında ilk büyük sanatçılar bu dönemde yetişmeye başlamıştır. Moby Dick romanlarıyla Herman Melville 1819-1891, şiirleriyle Edgar A. Poe 1809-1849 ve Walt Whitman 1816-1892; şiir ve denemeleriyle R. W. Emerson 1803-1882 başlıca romantik sanatçılardandırlar. Gerçekçi Dönem Amerikan Edebiyatı Gerçekçilik, önce romantizmle iç içe görünür. Nathaniel Hawthorne 1804-1864 ve Moby Dick romanıyla tanınan Melville romantizmi ve gerçekçiliği eserlerinde dengeli biçimde kullanan yazarlardır. Gerçekçilik akımını daha sonra sürdüren öteki yazarlar Hanry James 1843-1916,Louise May Alcott 1832-1898'tur. 20. Yüzyıl Amerikan Edebiyatı 20. yüzyılda Amerika'da özellikle roman ve hikâye türlerinde daha çok ürün verilmiştir. Mark Twain 1835-1910, Tom Sawyer'in Maceraları1876, Missisippi'de Hayat 1833 gibi eserlerinde daha çok mizahî bir üslûbu benimsemiştir. O'henry 1862-1910 ise küçük hikâye türünde büyük bir üne sahiptir. Olaylarda sürpriz unsuruna ve yalın bir anlatıma önem verir. Jack London 1876-1916, Vahşetin Çağrısı 1903, Uçurum Halkı 1903 ve Martin Eden 1909 gibi romanlarının konularını daha çok kendi yaşantılarından ya da çevresinden almıştır. John Steinbeck 1902-1968, toplumcu gerçekçi bir Amerikan yazarıdır. Yoksul ve sömürülmüş kitlelerin, işçilerin sorunlarına, bireysel ve sosyal dünyalarına eğilmiştir. Daha çok California çevresine yer vermiştir. Başlıca romanları şunlardır Kenar Mahalle 1935, Farelere ve İnsanlara Dair 1937, Gazap Üzümleri 1939, Sardalya Sokağı 1945. Ernest Hemingway 1898-1961 de ezilen yığınların sorunları, adalet, baskıyla boyun eğmeme gibi konuların yanında uluslararası savaşların kötülüğü, tabiatın güzelliği ve yaşama sevinci temalarına ağırlık vermiştir. Başlıca romanları Bahar Selleri 1926, Güneş Gene Doğar 1926, Silâhlara Veda 1929, Çanlar Kimin İçin Çalıyor 1940, İhtiyar Adam ve Deniz 1953.Şiir türünde ise en önemli Amerikan şairlerinden biri olan Ezra Pound 1885-1972 tüm dünya milletlerinin kültürlerinden yararlanma yoluna gitmiş ve imgecilik imajizm akımının öncüleri arasında yer almıştır. Ayrıca I. Dünya Savaşı yıllarında faşizmi desteklemesiyle ünlüdür. FRANSIZ EDEBİYATI Rönesans Dönemi Fransız Edebiyatı Villon 1431 ?, Ortaçağın sonlarında ve Rönesans'a geçiş süreci içinde yaşamış önemli Fransız şairlerinden birisidir. Şiirleri Küçük Vasiyetname ve Büyük Vasiyetname adlı kitaplarda toplanmıştır. Asıl yeni Fransız şiiri, XVI. yüzyılda Lâtinceyi bırakıp Fransızca ile şiir yazma davasını güden ve La Pleiade adındaki edebiyat okulunu kuran yedi şairin şiirleriyle başlar. Bu grubun en önemli şairlerinden birisi Ronsard 1524-1585'dır. Başlıca eserleri Aşklar, Odlar, Egloglar adlarını taşır. Bu dönemin önde gelen Fransız romancısı Rabelais 1490-1553'dir. Gargantua ve Pantagruel adlı romanları ünlüdür. Rönesans dönemi Fransız edebiyatının en önemli ismi hiç şüphesiz deneme türünün öncüsü Montaigne 1533-1592'dir. Denemeler adlı eserinde yer alan metinlerinde Hristiyanlıktan ve geleneksel düşünce biçimlerinden farklı olarak bağımsız insan düşüncesini ortaya koyan örneklere yer vermiştir. İnsan ve toplumla ilgili hemen her konuda alışılmışın dışında yeni yaklaşımlar getirmiştir. Klâsik Dönem Fransız Edebiyatı Pierre Corneille 1606-1684, Klâsisizmin ilkelerini uygulayan ilk büyük tragedya şairidir. Onun oyunlarındaki kişilerin, tutkularıyla görevleri çatışır. Ancak sonunda güçlü iradeleriyle tutkularını bastırırlar. En önemli eserleri Le Cid, Horace, Cinnave Polyeucte'tür. İkinci önemli tragedya şairi Jean Racine 1639-699'dir. Racine'in oyun kişileri tutkularının, yazgılarının ve tanrıların esir olurlar. Başlıca eserleri And Romaque, İphigenie, Phedre'dir. Moliere 1622-1673 ise komedya alanında başarılı ürünler vermiştir. Toplum ve insandaki gülünç âdetleri, çirkin ve kötü huyları, kusurları sergileyerek, güldürerek düşündürmeyi, eğlendirerek öğretmeyi amaç edinmiştir. Başlıca eserleri şunlardır Gülünç Kibarlar, Kadınlar Mektebi, Zorla Evlenme, Tartuffe, Don Juan, Zoraki Hekim,Cimri, Hastalık Hastası. La Fontaine 1621-1695 özellikle Aisopos'tan yararlanarak yazdığı fabllarıyla ünlüdür. En önemli eseri Fabllar'dır. La Rochefoucauld 1613-1680 özdeyiş vecize, Boileau 1636-1711 eleştiri türünün, Descartes1596-1650 ve Pascal1623-1662 felsefe alanının önde gelen isimlerindendir. Romantik Dönem Fransız Edebiyatı En önemli romantik sanatçı Victor Hugo 1802-1885'dur. O, Cromwell adlı dramının önsözünde romantizmin temel ilkelerini ortaya koymuştur. Şiir, roman ve oyunlarında tabiat, özgürlük, vatan, milliyetçilik gibi temalara yer vermiştir. Sefiller adlı romanında seçkin sınıftan olmayan halktan ve toplum dışında kalmış insanların da dünyalarına, duygu ve düşüncelerine yer vermiştir. Hugo'nun yanında Lamartine 1790-1869 ve Musset 1810-1857 de şiir türünde etkili olmuş şairlerdendirler. Gerçekçi Dönem Fransız Edebiyatı Honore de Balzac 1799-1850 her ne kadar romantik edebiyat döneminde yaşamış olsa da gerçekçiliğin realizmin müjdecisi olmuştur. Balzac kişileri ve toplumu enince ayrıntılılarıyla incelemiş, olayları ve olguları eleştirel bir tutumla sergilemiş, insanlar arası ilişkileri dikkatli bir gözle gözlemleyerek romanlarını yazmıştır. En önemli romanları Goriot Baba ve Vadideki Zambak'tır. Gerçekçiliğin müjdecilerinden bir başka yazar da Henri Beyle Stendhal 1783-1842'dir. O da gördüklerini olduğu gibi, süslemeden yalın bir dil ve üslûpla aktarmıştır. İnsanı içinde yaşadığı sosyal çevreden koparmadan vermiştir. Stendhal'e göre "roman, yol boyunca gezdirilen bir ayna olup, gördüklerini aynen yansıtır". Başlıca romanları Kırmızı ve Siyah, Parma Manastırı. Gustave Flaubert 1821-1880, romanlarında gözlemlediklerini kendi duygu ve düşüncelerine yer vermeden sergilemeye, hayatı olduğu gibi aktarmaya önemli romanı Madam Bovary'dir. Guy de Maupassant 1850-1893 da özellikle küçük hikâye türünde gerçekçi ürünler vermiştir. Hikâye türünde klâsik kurguya dayalı "Maupassant tarzı hikâye" denilen bir çığır açmıştır. Yani hikâye, sürükleyici bir merak unsuru barındırır. Giriş, gelişme, sonuç bağlamında devam edip etkili, çarpıcı ve vurucu bir sonla biter. Bu tarz hikâyede "olay" unsuruna önem verilir. Emile Zola 1840-1902, müspet bilimlerin deneysel olguculuğunu edebiyata uyarlayarak, doğalcılık natüralizm adı verilen gerçekçiliğin farklı bir anlayışını başlatmıştır. Doğalcılığın natüralizm temel ilkesi şudur Gerekirciliğe determinizm göre nasıl müspet bilimlerde aynı koşullar aynı sonuçları doğurursa, kişiler ve toplumlar da içinde bulundukları doğal ve sosyal çevrelerinin ürünüdürler. Yani bir kişinin karakterinde, kimlik ve kişiliğinde doğuştan getirdiği biyolojik ve fizyolojik özelliklerinin yanında sosyal çevresinden aldığı eğitim ve kültür de belirleyici rol oynar. Zola bu yöntemi uygulayarak Meyhane, Germinal gibi deneysel roman denilen örnekler vermiştir. 19. yüzyıl Fransa'sının en büyük ozanlarından Charles Baudehireise sembolizmin ve gerçeküstücülüğün öncüsü olmuştur. 20. Yüzyıl Fransız Edebiyatı Alman filozofu Heidegger'in ortaya attığı varoluşçu felsefeyi bu yüzyılda bazı Fransız yazarları edebiyata uyarlamışlardır. Varoluşçu düşünce kısaca şöyle ifade edilebilir İnsan dünyaya geldikten sonra kendi varlığını gerçekleştirir, kendi özgün kişiliğini, özünü, bilincini kendisi oluşturur. İnsana kendisinden başka yol gösterebilecek kimse yoktur. Onun için özgürdür. Jean Paul Sartre 1905-1980, insan doğasının en önemli unsurlarından biri olan özgürlük kavramını işlemiş, insan özgürlüğünün yasak ve yasalarla sınırlandırılamayacağını öne sürmüştür. Başlıca eserleri romanda Bulantı 1938, Özgürlük Yolları1945; hikâyede Duvar 1930; Oyun Sinekler 1942, Saygılı Yosma 1945, Kirli Eller 1948 dir. Yine varoluşçu bir romancı olan Albert Camus 1913-1960 ise daha çok saçma kavramını irdelemiştir. Ona göre insanın içinde yaşadığı evren saçma, mantıksız, akıldışı ve anlamsız bir yapıya sahiptir. Dolayısıyla insan hayatı da saçmadır. İnsan hayatının anlamı, ancak saçmalık ve haksızlıklara başkaldırarak ortaya çıkar. İnsan salt doğruluk, iyilik, dostluk, barış, adalet için yaşamalıdır. Başlıca eserleri romanda Yabancı 1942, Veba 1947, Düşüş 1956; tiyatroda Yanlışlık 1944, Caligula' 1945dır. Simone de Beauvoir 1908-1986, varoluşçu açıdan kadının sosyal, siyasî ve cinsel sorunları üzerinde durmuştur. Aynı zamanda feminist hareketin de öncülerindendir. Başlıca eserleri şunlardır Konuk Kız 1943, Mandarenler 1954. Andre Malraux 1901-1976, İnsanlık Durumu, Büyük Yol, Umut, Melekle Savaş gibi eserlerinde olumsuz koşulların hâkim olduğu güler yüzlü cehennemin de insanın yalnızlığını, kaderiyle baş başa kaldığı dramatik macerasını anlatır. İSPANYOL EDEBİYATI Rönesans Dönemi İspanyol Edebiyatı İspanyol yazarlar Rönesans devrinde daha çok roman ve tiyatro türlerinde eser vermişlerdir. Rojas, "Celestina" 1499 ve 1526 adlı romanında pek çok engeller sebebiyle kavuşamayan iki sevgilinin başından geçenleri konu edinir. Hem İspanya'da hem de Avrupa'da gerçek dışı kişilerin kahramanlıklarını ve aşklarını konu edinen abartılı pek çok şövalye romanı yazılmıştır. Ayrıca çobanların gerçek dışı aşk ilişkilerini konu edinen çoban romanları da yazılmıştır. İspanya'nın bu dönemdeki en önemli roman yazarı Cervantes 1547-1616'tir. Cervantes'in Don Kişot 1605 adlı romanı modern romanın başlangıcı sayılmaktadır. Cervantes, gerçekle hayalin çatışması temeline kurulu olan romanda şövalyeliğin eleştirisi ve yergisinin yanında insan gerçeğinin pek çok boyutlarına yer verir. Tiyatroda ise Lope de Vega 1562-1635 en önemli isimdir. Gerçekçi Dönem İspanyol Edebiyatı En önemli realist yazar Miguel de Unamuno 1864-1936'dur. Yaşamanın amacı, insanın sonsuzluk ve ölümsüzlük arzusu gibi temalara ağırlık vermiştir. Sis adlı romanı önemlidir. 20. Yüzyıl İspanyol Edebiyatı Bu yüzyılın en önemli iki şairi Juan Ramon Jimenez 1881 ve Federico Garcia Lorca 1899-1936'dır. Jimenez'in şiirlerinde eski Endülüs İslâm uygarlığının kalıntılarının izlerine rastlamak mümkündür. Şiirde mısranın önemsizliğine inanır. Manzum hikâyelere ve mensur şiire önem vermiştir. Lorca, halk kültür ve edebiyatından, folklordan yararlanmıştır. İNGİLİZ EDEBİYATI Rönesans Dönemi İngiliz Edebiyatı İngilizcenin yazı diline dönüşmesinde büyük katkıları olan ve Canterbury Hikâyeleri adlı eseri bulunan Chaucer 1340-1400 İngiliz edebiyatında Rönesans'a zemin hazırlayan yazarlardan birisidir. "Elizabeth Dönemi "adı verilen XVI. yüzyılda tiyatro ve şiir türlerinde önemli eserler ortaya konmuştur. Rönesans dönemi İngiliz edebiyatının en önemli tiyatro yazarı Shakespeare 1564-1616'dir. Shakespeare dram ve komedya türlerinde hem nazım, hem düzyazı, hem de her ikisini birlikte kullanarak başarılı oyunlar yazmıştır. Oyunlarının tamamı beşer perdeden oluşur. Kin, aşk, dostluk, yükselme, öç alma gibi hemen hemen tüm insanî boyutları derinlemesine irdelemiştir. Başlıca dramları arasında Romeo ve Juliet, Hamlet, Macbeth, Othello, Kral Lear; en önemli komedyaları arasında da Venedik Taciri,Yanlışlıklar Komedyası sayılabilir. Marlowe 1564-1593 ve Ben Jonson 1573-1637 da dönemin önemli tiyatro yazarları arasında yer alırlar. İlk büyük İngiliz şairi olan Edmund Spenser 1552-1599 ise pastoral türde yazdığı şiirlerini Çoban Takvimi, alegorik bir destanını da Peri Kraliçesi adlı eserlerinde topladı. Tasvir ve ruh çözümlemelerinde başarılı olan ve üslûba önem veren dönemin son büyük şairi John Milton 1608-1674'un en önemli eseri Kaybolmuş Cennet adlı konusunu Tevrat'tan aldığı dinî destanıdır. Montaigne gibi deneme türünde başarılı ürünler veren Bacon 1561-1626'un en önemli eseri ise Denemeler'dir. Klâsik Dönem İngiliz Edebiyatı Klâsisizm akımı İngiltere'de çok kısa sürmüştür. Bu akımın İngiliz edebiyatında iki önemli temsilcisi vardır Şiir ve oyunlarıyla Drydon 1631-1700 ve şiirleriyle Pope 1688-1744. Romantik Dönem İngiliz Edebiyatı İngiltere'nin kuzeybatısında yer alan göller bölgesinde bir süre yaşamış olan ve bundan dolayı kendilerine "Gölcüler" denilen Wordsworth 1770-1850, Coleridge 1772-1834 gibi sanatçılar, ayrıca Lord Byron 1788-1824, Shelley 1792-1822 ve Keats 1795-1821 gibi şairler bu akımın başlıca temsilcileri arasında yer alırlar. 20. Yüzyıl İngiliz Edebiyatı 20. yüzyılda İngiliz edebiyatı en çok roman türünde başarılı ürünler vermiştir. J. Conrad 1857-1941 macera ve deniz romanları yazmıştır. İrlandalı romancı James Joyce 1882-1941 ise klâsik roman kurallarını bir tarafa bırakarak, modern roman tarzının örneklerini vermiştir. Kronolojik zaman akışını değil, insanın bilinçaltının belirlediği zaman sistemini esas almıştır. İnsanın iç dünyasını kendi mantıkî gerçekliği içinde olduğu gibi sunmaya çalışır. Bir olaydan başka bir olaya, bir zamandan başka bir zamana atlar, kalemini çağrışımların emrine verir, bazen dilin gramatikal sistemini bozar, başka dillerden alıntılar yapar, kahramanların iç konuşmalarına geniş yer verir. Onun romanları alışılmış klâsik roman kurgusuna uymaz. Dublinler 1914 adlı eserinde on beş hikâye yer almaktadır. Üçü çocukluk, dördü genlik, dördü orta yaşlılık, dördü de sosyal hayatla ilgilidir. Kitap, bütün bir roman olarak da okunabilir. Diğer önemli eseri ise Ulysses 1922 adlı romanıdır. O bu romanında Dublin özelinde çağdaş dünyanın bir destanını verirken, asıl olarak modern bireyin zihinsel hayatını tüm yoğunluğu ve düşünce karmaşıklığı ile sunmaktadır. Eserleri genellikle Dublin kenti etrafında yoğunlaşır. V. Woolf 1882-1941 önemli bir İngiliz kadın roman yazarıdır. O da James Joyce gibi bilinç akımı tekniğine başvurmuştur. "Acı" ve "yalnızlık", "kadın sorunları" temalarına ağırlık vermiştir. Romanlarında insan zihninin herhangi bir günde algıladığı şeyleri aktarmaya çalışır. Eserlerinin başlıcaları Jacob'ın Odası 1922, Perde Arkası 1941, Mrs. Dalloway, Orlando, Dalgalar, Yıllar'dır. İTALYAN EDEBİYATI Rönesans Döneminde İtalyan Edebiyatı Rönesans'ın ilk önemli temsilcilerinden biri Dante 1265-1321'dir. Yazı dilini halkın diliyle oluşturmuş olan Dante, İtalyan edebiyatının kurucusu sayılır. Rönesans'ın ilk temsilcilerinden biri de lirik şiirin en büyük ozanlarından olan Petrarca 1304-1374 dır. Dante gibi o da Laura adlı bir kadına âşık olmuş ve hemen hemen tüm şiirlerinden bu kadının aşkını terennüm etmiştir. Halkın konuşma diliyle Laura'nın aşkı için yazılmış şiirleri Canzoniere Türküler adı altında toplanmıştır. Bunların çoğu sone tarzındadır. Boccacio 1313-1375, küçük hikâye tarzının önde gelen bir yazarı olarak tanınmıştır. Hikâyelerinde dinî konular yerine insanın sorunlarına, insanların türlü durumlarına tutku, öfke, sevinç, kötülük gibi değişik boyutlarına yer vermiştir. Başlıca eseri Decameron On Gün adını taşır. Bu kitabında veba hastalığından kaçıp sığındıkları evde on kişinin anlatmış olduğu yüz hikâye yer alır. Bunlardan başka destan türünde Ariosto 1474-1533 ve Tasso 1544-1595 iki önemli isimdir. Bunlar konularını Ortaçağdan almış olmalarına rağmen işleyiş, şekil ve teknik bakımından klâsik kurallara bağlı kalmış, Yunan ve Lâtin edebiyatlarını örnek almışlardır. Ariosto'nın Çılgın Orlondo, Tasso'nun Kutarılmış Kudüs adlı destanları ünlüdür. Ayrıca iktidarın korunması konusunu işlediği Prens adlı eseriyle Macchiavelli1469-1527 adlı siyaset yazarını da anmak gerekir. Klâsik Dönemde İtalyan Edebiyatı XVII. yüzyılda girdiği gerileme döneminin ardından, İtalyan edebiyatında 18. yüz-yılda klâsisizmin etkileri kendini gösterir. Klâsisizme bağlı ürün veren üç önemli sanatçı vardır Goldoni 1707-1793 komedya, Alfieri 1749-1803 tragedya, Parini 1729-1799 ise yergi türünde yazmışlardır. Romantik Dönemde İtalyan Edebiyatı Güldürüde Carlo Goldoni1707-1793 romanda Alessandro Manzoni1785-1873,anı türünde Silvio Pellico1788-1854 ve şiirde Giacoma Leopardi 1798-1837 başlıca romantik sanatçılardandır. Manzoni, şiir ve oyun türlerinde de ürün vermekle birlikte en önemli eseri bir romandır Nişanlılar. Leopardi ise hüznü, acıyı, doğa sevgisini anlatan karamsar şiirleriyle tanınır. 20. Yüzyıl İtalyan Edebiyatı Fillippo Marinetti 1876 Avrupa ülkelerinde de etkisi görülen fütürizm akımının akımına göre, modern zamanların makine ve onun hız sistemine bağlı kalarak çağın ve geleceğin hızlı ve dinamik yaşanması çağının hız ve dinamizmi fütürizmin itici gücü olmuştur. Şiirde mısraların düzenlenişi ve müzikal yapısı fabrika işleyişini, sistemini ve makine seslerini çağrıştırmalıdır. 20. yüzyıl İtalyan edebiyatının öncülerinden sayılan Alberto Morario, yapıtlarında genel olarak orta sınıfı işlediğini görürüz. Bu sınıfın içinde bulunduğu ahlâk çöküntüsünü, kişinin bencilliği yüzünden yalnız kalışını anlatır. RUS EDEBİYATI Klâsik Dönem Rus Edebiyatı Kantemir 1708-1744 ve Lomonosov 1711-1765 şiir türünde, Krilov 1768-1844fabl türünde, Fonvizin 1744-1792 de komedya türünde bu akımı Rusya'da tem-sil etmişlerdir. Romantik Dönem Rus Edebiyatı Hemen hemen her edebî türde eser vermiş olan Puşkin 1799-1837, en önemli romantik Rus sanatçısıdır. Puşkin, romantizmi coşumculuk Rus halkının yaşamından yerel renkler alarak zenginleştirmiştir. Ayrıca canlandırdığı kişilikleri eleştirel bir tutumla vermesi; insanın bencilliğini, çıkarcılığını, insan ile toplum arasındaki ilişkiyi anlatması nedeniyle gerçekçiliğin hazırlayıcısı sayılmıştır. En ünlü eserleri Bahçesaray Çeşmesi, Çingeneler, Yüzbaşının Kızı, Maça Kızı'dır. Gerçekçi Dönem Rus Edebiyatı Realizm akımı Fransız edebiyatından sonra en önemli sanatçılarını Rus edebiyatından yetiştirmiştir. Nikoloi Gogol 1809-1852 özellikle yergi üslûbuyla toplumunun kokuşmuş, bozulmuş yöntemlerini eleştirmiştir. Müfettiş adlı oyunu ve Ölü Canlar adlı romanı ünlüdür. Fiodor Mihayloviç Dostoyevski 1822-1881 ise toplumdan çok, birey olarak insanın ruh dünyasını hem tabiî hem de sosyal çevresi içinde en ince ayrıntılarına kadar sergiler. Psikolojik tahlilleri oldukça başarılıdır. Suç ve Ceza, Karamazov Kardeşler,Ölü Bir Evden Anılar en ünlü romanlarıdır. Bir başka önemli realist yazar Lev Nikoleyeviç Tolstoy1828-1910, özellikle köylülerin dünyasını yazmıştır. Başlıca romanları Harp ve Sulh, Anna Karenina, Hacı Murat. Anton Çehov 1860-1904 daha çok hikâye ve tiyatro türlerinden ürün türünde "Çehov tarzı hikâye" denilen bir çığır tarz hikâyede giriş, gelişme, sonuç gibi kronolojik bir düzenlemeye itibar edil-mez; bir anı, bir durumu, ortamı, hayatın bir kesitini, olayların en çarpıcı yanını etkili bir şekilde vermeyi amaçlar. Üslûpta şiirsellik ve deneme türünü andıran bir anlatı-mı vardır. "Olay" yerine "durum" öğesine ağırlık verilir. Hikâyelerinden seçmeler 4cilt hâlinde MEB'da yayımlanmıştı. En önemli oyunları ise Vişne Bahçesi, Vanya Dayıve Martı' önemli Rus realist yazarlar arasında İvan Turgenyev 1818-1883 ve Maksim Gorki 1868-1936 sayılabilir. 20. Yüzyıl Rus Edebiyatı Fütürüzmin Rus edebiyatındaki önemli temsilcisi Mayakovski 1893-1930 olmuştur. Şiirde Pasternak 1890-1960; hikâye ve romanda ise Zoşçenko 1895-1958,Şolohov 1905 ve Soljenitsin 1918 önde gelen sanatçılar arasında yer alırlar. Batı Edebiyatı Özet Batı uygarlığını oluşturdukları için, Batılı ulusların düşünüş ve duyuş tarzları temelde ortak özelliklere dayanmaktadır. Bu yüzden Batı edebiyatı adıyla genel bir kavram ortaya çıkmıştır. Batı edebiyatı, Batılı ulusların nazım ve düzyazı türlerinde yarattıkları edebî ürünlerden edebiyatının başlangıcı Klâsik Batı edebiyatını oluşturan Yunan ve Lâtin edebi-yatlarına dayanır. Rönesans'a birlikte, ulusların edebiyatı Alman edebiyatı, Fransız edebiyatı, İspanyol edebiyatı, İngiliz edebiyatı, İtalyan edebiyatı gibi adlarla kendi başlarına gelişimlerini ve Avusturya edebiyatlarında ise ilk büyük sanatçılar 19. yüzyılda yetişmeye edebiyatını oluşturan ulusların edebiyatları Rönesans, klâsik, romantik, gerçekçi ve olmak üzere birbirini izleyen dönemler içinde ele alınabilir. Kaynaklar Batur, Enis, Modern Dünya Edebiyatı Antolojisi, İstanbul Gergedan Yayınları,1988. Cevdet, Kudret, Batı Edebiyatından Seçme Parçalar,İstanbul, İnkılâp ve Aka Kitabevleri, 1972. Halide, Edib, İngiliz Edebiyatı Tarihi, İstanbul, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fak. Neşriyatından, 1940. Nutku, Özdemir, Dünya Tiyatro Tarihi, İstanbul Remzi Kitabevi, 1985. Özdemir, Emin, Türk ve Dünya Edebiyatı, SBF Yayınları, No. 457, Basın ve Basımevi, 1980. Perin, Cevdet, Fransız Edebiyatı Tarihi, İstanbul, Üniversite Matbaası, 1946. Yusuf, Şerif, Muhtasar Avrupa Edebiyatı Tarihi,İstanbul, Devlet Matbaası, 1935. Edebi Akımlar Test-1 1. —- kuramcısı olan Boileau, —- adlı yapıtında, "Akıl ve mantığı seviniz, eserleriniz görkem ve değerini ondan alsın." diyerek bu akımın en önemli özelliklerinden olan akıl ve sağduyu egemenliğini gözler önüne sermiştir. Bu cümlede boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangileri getirilmelidir? A Klasisizmin – Şiir Sanatı B Sembolizmin – Kötülük Çiçekleri C Romantizmin – Cromwell D Realizmin – Madam Bovary E Hümanizmin – Denemeler 2. Bu akım, parnasyenlerin şiirden kovduğu duygu ve hayali şiire geri getirmiştir. Birtakım simgelerin arkasına saklanarak, anlamı herkese göre değişebilen kapalı bir şiir anlayışını benimsemiştir. Parçada tanıtılan edebiyat akımı aşağıdakilerden hangisidir? A Sürrealizm B Sembolizm C Romantizm D Fütürizm E Klasisizm 3. Emile Zola'nın kurucusu olduğu ve realizm akımının aşırı bir devamı sayılan edebiyat akımı aşağıdakilerden hangisidir? A Natüralizm B Parnasizm C Sembolizm D Klasisizm E Egzistansiyalizm 4. Eski Yunan ve Latin kaynaklarına bağlı kalarak bu kaynaklardan beslenen akımın sanatçıları, erdem ve ahlak unsurlarına büyük önem vermişlerdir. Anlattıkları karakterlerdeki mükemmeliyetçiliği yazı dillerine de yansıtmışlar, konuyu kusursuz bir dille ortaya koymaya özen göstermişlerdir. Yukarıda sözü edilen sanatçılar, hangi edebiyat akımına bağlı olabilirler? A Romantizm B Natüralizm C Sürrealizm D Klasisizm E Sembolizm I. Freud'un psikanaliz görüşünden yararlanırlar. II. Gelenek ve yasalara sıkı sıkıya bağlıdırlar. III. Bilinci ve aklı değil bilinçaltını esas alırlar. IV. Dil ve anlatımda anlaşılır olmayı önemsemezler. V. Şiirde rüyaya benzeyen bir dünya yaratırlar. 5. Yukarıda verilen bilgilerden hangisi sürrealist sanatçıların özelliklerinden biri değildir? I. B II. C III. D IV. E V. 6. Aşağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı söz konusudur? A Suç ve Ceza, Karamazov Kardeşler, realist bir yazar olan Dostoyevski'nin ünlü yapıtlarındandır. B Romantizmde, klasisizmde ihmal edilen doğaya karşı büyük bir sevgi gösterilir. C Corneille, Moliere, Racine klasik akımın temsilcilerindendir. D Natüralizm, Darwinci doğa anlayışının ilkelerini edebiyata uygulayarak gelişmiştir. E Sembolistler, şiirde anlaşılır olmaya özen göstermişlerdir. 7. I 19. yüzyılın ilk yarısında romantizme tepki olarak doğan realizm, dış dünyayı olduğu gibi anlatmayı amaçlayan bir edebiyat akımıdır. II Akımın sanatçıları romantizmin hayalci görüşlerini reddederek, gözlemlerine kendi duygularını karıştırmadan yazmışlardır. III Kişileri tanıtırken onların yaşadığı doğal ve sosyal çevreyi de en ince ayrıntısına dek incelemişlerdir. IV Anlatıma fazlaca değer vermeyen realist sanatçılar toplumsal faydayı esas almışlardır. V Akımın romantizme üstünlüğünü G. Flaubert'in "Madame Bovary" adlı romanıyla ortaya koymuşlardır. Bu parçada numaralanmış yerlerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır? I. B II. C III. D IV. E V. 8. İnsanın önce var olduğunu, ardından kendi benliğini, kimliğini kendisinin yarattığını söyleyerek "varlık"ın "öz"den önce geldiğini savunan edebiyat akımı aşağıdakilerden hangisidir? A Empresyonizm B Sürrealizm C Egzistansiyalizm D Fütürizm E Ekspresyonizm 9. Edebiyat akımları birbirlerine tepki niteliğinde ortaya çıkmıştır. Örneğin romantizm Iklasisizme, realizm IIromantizme, parnasizm IIIrealizme, IVsembolizm Vparnasizme, tepki olarak doğmuştur. Yukarıdaki numaralanmış yerlerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır? I. B II. C III. D IV. E V. 10. Aşağıdaki sanatçılardan hangisi romantizmin temsilcileri arasında yer almaz? A Lamartine B J. J. Rousseau C Goethe D La Fontaine E Schiller 11. Romantizmle ilgili olarak aşağıda verilen yargılardan hangisi doğru değildir? A Akıl yerine duygu önemsenmiştir. B İnsan değişmeyen yönleriyle ön plana çıkarılmış, çevre göz ardı edilmiştir. C V. Hugo, bu akımın kurucusu ve kuramcısı kabul edilir. D Klasisizmin tüm kural ve biçimleri yıkılmıştır. E Karşıtlıklar ve tesadüf olay akışını sağlayan önemli unsurlardır. 12. Romancı, bilimsel determinizm yöntemiyle incelediği olayları aktarırken kendi kişiliğini gizlemiş ve bu yolla sanatını toplum için kullanmıştır. Burada sözü edilen romancı, hangi edebiyat akımına bağlı olabilir? A Romantizm B Sembolizm C Parnasizm D Natüralizm E Fütürizm 13. Aşağıdakilerden hangisi parnasizmin bir özelliği değildir? A Realizmin şiirdeki yönünü temsil eder. B Şiir, öznellikten nesnelliğe açılan bir yol izler. C T. Gautier, Banville önemli temsilcilerindendir. D Şiir, saf güzellik olarak algılanmıştır. E "Sanat, toplum içindir." ilkesi benimsenmiştir. 14. Sanatçı, dış dünyada gördüğü varlığın realist yönünü değil kendisinde uyandırdığı izlenimlerini anlatmıştır. Bu nedenle sanatçının anlattığı dış dünya değil, dış dünyadaki varlıkların hayale bürünmüş izlenimleridir. Bu parçada sözü edilen sanatçı, hangi edebiyat akımına bağlı olabilir? A Romantizm B Klasisizm C Parnasizm D Natüralizm E Empresyonizm 15. Aşağıdakilerden hangisi sembolizmin özelliklerinden biri değildir? A Şiirde gerçekliğe tepki olarak doğmuş bir akımdır. B Şiirde anlamın açık oluşuna karşı çıkar, bunun düzyazıya ait bir özellik olduğunu savunur. C Bu akımda sanatçı, gördüğünü değil, sezdiğini; doğayı değil izlenimlerini anlatır. D Yunan mitolojisi yerine Hıristiyanlık mucizelerini ve ulusal efsaneleri konu edinir. E Şiirde, musikiyi ve iç ahengi ön plana çıkarır. 16. Ortaya çıkış zamanlarına göre, sanat ve edebiyat akımlarının doğru sıralanışı aşağıdakilerden hangisidir? A Romantizm – klasisizm – realizm – sembolizm – parnasizm – natüralizm B Klasisizm – romantizm – realizm – parnasizm – natüralizm – sembolizm C Realizm – natüralizm – parnasizm – romantizm – klasisizm – sembolizm D Romantizm – realizm – klasisizm – parnasizm – sembolizm – natüralizm E Sembolizm – realizm – romantizm – klasisizm – natüralizm – parnasizm CEVAP ANAHTARI 1-A 2-B 3-A 4-D 5-B 6-E 7-D 8-C 9-C 10-D 11-B 12-D 13-E 14-E 15-D 16-B Edebi akımlar özet, edebi akımlar tablo, edebi akımlar pdf, edebi akımlar slayt, edebi akımlar test, türk edebiyat akımları, edebiyat akımları şifreleme, Cumhuriyet dönemi edebi akımlar, Edebi Akımların Özellikleri, Dadaizm, Egzistansiyalizm, Ekspresyonizm, Empresyonizm, Entüisyonizm, Fütürizm, Hümanizm, Klasisizm, Kübizm, Natüralizm, Neoklasisizm, Parnasizm, Postmodernizim, Realizm, Romantizm, Sembolizm, Sürrealizm, Dünya edebiyatı, Türk edebiyatı, Yunan Edebiyatı, Latin Edebiyatı, İtalyan Edebiyatı, İngiliz Edebiyatı, Alman Edebiyatı, İspanyol Edebiyatı, Amerikan Edebiyatı, Fransız Edebiyatı, Rus Edebiyatı, Batı Edebiyatı, Rönesans Edebiyatı
Dünya edebiyatında roman türünde eserler vermiş sanatçılar Dünya edebiyatında roman türünde eserler vermiş sanatçılar 'in değerli öğretmen-öğrenci-edebiyat sever takipçileri. Her dönem olduğu gibi yeni dönemde de kitap cevepları,konu anlatımı,pdf ders notları ile sizlerin yanınızdayız.. Bu sayfamızda …Dünya edebiyatında roman türünde eserler vermiş sanatçılar kimlerdir? sorusu üzerine bir yazı yazacağız. Sizde eğer aklınıza takılan-cevabını bulamadığın-merak ettiğiniz bir soru varsa mail adresinden veya sayfa altındaki yorum kısmından ulaşabilirsiniz. onedebiyet = on numara edebiyat
Klasisizm Kuralcılık 17. yüzyılda Fransa'da ortaya çıkan bir edebiyat akımıdır. Bu yüzyılda Fransa'da siyasi alanda bir düzen sağlanmış toplumsal alanda kurallar hâkim olmaya başlamıştır. Descartes'in rasyonalizm felsefesi ile Fransa'da bu yüzyılda kurulan Fransız Akademisi bu kurallar ve düzenin temelini oluşturur. Bu düzen edebiyatta da yansımış kuralcılık edebiyatta yer almaya başlamıştır. Akıl, sağduyu ve doğanın esas alındığı klasisizmde konuları, eski Yunan ve Latin kaynakları oluşturur. "Kuralcılık" akımı olarak da bilinir. Klasisizmde mitoloji ve tarih işlenen başlıca konulardır. Klasisizm, temellerini Rönesans aristokrasisinden alır. Özellikle tiyatro ve deneme türlerinde gelişen klasisizmde "Sanat sanat içindir" anlayışı hâkimdir. Klasik akımın kurucusu Boileau'nun "Aklı seviniz, yapıtlarınız değerini akıldan alsın." sözleri klasisizmin dayandığı temel ilkeyi ortaya koyar. Klasisizmin Başlıca Özellikleri Klasisizmde ahlaksal bir amaç güdülür. Eser, kahramanları bedensel ve ruhsal sorunları olmayan seçkin kişilerdir. Sıradan insanlar eserlerde yer almamıştır. Eser kahramanları soylu kişilerdir. Klasikler, mükemmeliyeti geçmişte aradıklarından tip olarak eski Yunan'daki tipleri tekrar işlemişlerdir. Klasik yapıtlarda işlenen konunun gerçek olması değil gerçeğe benzer olması önemlidir. Klasisizmde, insan dışındaki şeyler önemsenmemiş; dekor, giysi ve doğa görüntüleri ikinci planda kalmıştır. Klasik eserlerde biçim mükemmelliği esas alınmıştır. Klasisizmde sanat doğanın taklididir. Bu doğa dış doğa değil insanın iç doğasıdır. Klasik akımda konuya değil konunun işleniş biçimine önem verilmiştir. Klasik Türk edebiyatındaki gibi aynı olay birden çok kez anlatılmıştır. Klasisizmde dil ve üslup kusursuz bir şekilde işlenmiştir. Dil; açık, yalın ve soyludur. Yani soylu kesimin konuşma dili esas alınmıştır. Klasikler, gereksiz sözlerden kaçmış sade ve ağırbaşlı bir üslup benimsemişlerdir. Klasisizmde sanatçılar eserlerde kendi kişiliğini gizlemişlerdir. Kişilerin kendilerine özgü duygu ve tutkularını bir yana bırakmış ortak duygulara yönelmişlerdir. Sosyal ve fiziksel çevre klasik yapıtlarda yer almaz. Klasik yapıtlarda değişmeyen tipler oluşturulmuştur. Klasikler, her zaman her yerde değişmeyen kişileri anlatmayı amaç edinmişlerdir. Klasisizmde kahramanlar, dış görünüşleriyle fiziksel özellikleriyle değil ruhsal özellikleriyle ele alınır. Kişiler cimrilik, hırs, kindarlık vb. özellikleriyle ön plana çıkar. Klasisizmde komedya ve tragedya önem kazanmış üç birlik kuralına yer, zaman, olay uyulmuştur. Klasisizmde roman türü gelişme olanağı bulamamıştır. Akılcılık, soyluluk, açıklık, evrensellik, ölçülülük, idealizm klasisizmin temel ilkeleridir. Klasisizmde ana dil esas alınmıştır. Klasisizmdeki insan sıradan bir insan değil soylu ve aynı zamanda eğitimli insandır. Klasisizmde yalnız seçkin ve olgun insanlar ele alınmıştır. Klasikler aklın denetiminden geçmeyen hiçbir duyguya eserlerinde yer vermemişlerdir. Klasisizmde kaba ve çirkin sözlere eserlerde yer verilmemiştir. Din dışı konular klasisizmde önemli yer tutar. Descartes'in akılcılık felsefesi, klasisizmin düşünsel anlamda temelini oluşturur. Dünya Edebiyatında Klasisizm Kuralcılık ve TemsilcileriBoileau Manzum bir şekilde yergi ve eleştiriler kaleme almıştır. "Şiir Sanatı" eseri önemlidir. Moliere Dünya edebiyatının ünlü komedya yazarıdır. Eserleri gülünç gelenekler ve karakterler üzerine bina edilmiştir. Gülünç Kibarlar, Tartuffe, Don Juan, Zoraki Tabip, Cimri, Kibarlık Budalası, Scapin'in Dolapları, Hastalık Hastası, Kadınlar Okulu, Kocalar Okulu başlıca eserleridir. La Fontaine Hayvanlar arasında geçen olaylardan hareketle kişilerin kusurlu, eksik taraflarını dile getirir. 12 ciltlik Fabllar eseri ona büyük ün kazandırmıştır. Racine Trajedi türünde öne çıkan bir yazardır. La Bruyere Roman türüyle tanınmıştır. Madam De La Fayette Fransız edebiyatına bağlı bir kadın yazar olup en önemli eseri "Princesse de Cleves"dir. Bossuet Fransız ahlakçı ve yazardır. Hitabetiyle ön plana çıkar. Fenelon Fransız edebiyatına bağlı bir yazardır. Klasik akıma bağlı olup "Tercüme-i Telemak" eseriyle ön plana çıkar. Descartes Felsefede ön plana çıkan bir klasiktir. Pascal "Düşünceler" eseriyle ön plana çıkan bir klasiktir. Corneille Fransız trajedisinin kurucusudur. Eserlerdeki kahramanlar güçlü olan kişilerdir. Le Cid, Horace, Cinna başlıca eserleridir. Türk Edebiyatında Klasisizm Kuralcılık ve Temsilcileri Klasisizmin Türk edebiyatındaki etkileri oldukça sınırlıdır. Şinasi, Ahmet Vefik Paşa, Direktör Ali Bey aşağıda yer alan eserleriyle klasisizmi edebiyatımıza tanıtmışlardır. Şinasi "Şair Evlenmesi" eseri klasik anlamda önemlidir. Eser, Şinasi'nin La Fontaine'den çevirdiği tiyatro türünde bir eserdir. Ahmet Vefik Paşa Moliere'den yaptığı çeviri ve uyarlamalarıyla tanınır. Direktör Ali Bey Moliere'den çevirdiği "Kokana Yatıyor" eseriyle ön plana çıkar. Ayrıca bakınız
Edebiyatta ve sanatta kurgusal unsurlardan yararlanıldığını duyarız fakat bunun bazen tam olarak ne demek olduğunu anlamayabiliriz. Aslında edebi eserlerde gerçekten çok kurgu bulunur, yani birçok roman veya hikâye gerçek hayattan alınmamıştır. Çünkü hayal dünyası sınırsızdır ve bir sanat eseri ortaya koymak istediğinizde her türlü kahramanı, olayı veya mekânı zihninizde yaratmanız mümkündür. Bu şekilde hayal ürünü olan, gerçek hayatta hiç yaşanmamış olan her şey kurgu dünyasına aittir. Kurgusal kelimesi “gerçek yaşama ait olmayan, bir kişinin hayal gücüyle ortaya koyduğu her şey” olarak tanımlanabilir. Edebi eserlerde, resimlerde, tiyatro veya sinemalarda kurgusal unsurlar kullanılabilir. Hak verirsiniz ki bir sanatçının herhangi bir türde eser ortaya koyarken her zaman gerçek hayatın içinden kahramanlar, yer, zaman veya olaylar bulması imkânsızdır. Bunun için birçok sanat türünde, sanatçılar hayal güçlerini kullanarak gerçek olmayan kahramanlar, mekânlar veya olaylar ortaya çıkarırlar. İşte bunların tamamı kurgusal anlatımı meydana getirir. Kurgusal ve hayal ürünü kelimeleri eş anlamlı; kurgusal ve gerçek kelimeleri ise zıt anlamlıdır. Kurgusal kelimesi, “kur-” fiil kökünden meydana gelmiştir. Hayal kurmak, kafada kurmak deyimlerinde de geçen “kurmak” fiili aslında bu kelimenin anlamını açığa çıkarmaktadır. Yazarlar eşsiz hayal güçleri sayesinde kurmaca şeyler ortaya çıkarırlar ve bunları sanki gerçekte yaşanmış gibi muhteşem bir olay örgüsü içinde bize sunarlar. Sorularda genellikle içerisinde olağanüstü ögelerin olduğu, gerçek hayatta karşımıza çıkması imkânsız kahramanlar veya durumlar verildiğinde bu metinde hayali unsurlar veya kurgusal ögeler bulunduğunu söylemek mümkündür. Şimdi aşağıdaki örnek soru ile bu kavramı daha iyi açıklamaya çalışalım Soru – 1 Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kurgusal ifadeye yer verilmiştir? A Sokak ışıkları her yeri aydınlatmıştı. B Ece yaptığı davranışın doğru olmadığını biliyordu. C Fırtına öyle şiddetliydi ki sanki yıldızlar savaşıyordu. D Anne kartal yavrularını tehlikeden korumaya çalıştı. Bu sorudaki A, B ve D seçenekleri gerçek hayatta yaşanması mümkün olan ve hayal ürünü olmayan olayları veya durumları ifade etmektedir. Bu seçeneklerdeki sözler, günlük yaşamımızdaki olaylar gibi gerçek durumları anlatmaktadır. C seçeneğinde ise gökyüzündeki fırtınayı yıldızların savaşması olarak anlatmış ki bunun gerçekte yaşanması imkânsızdır ve tamamıyla hayal ürünüdür, kurgusaldır. Bu nedenle cevap C seçeneğidir. Orkun KUTLU Yorum Yap! Yazı Ayrıntıları... Yazdır! Bu Yazıyı Paylaşın!
roman türünde eseri olmayan sanatçılar