BAYRAMNefes almak bayramdır mesela; günün birinde soluksuz kalınca anlar insan Görmenin nasıl bir bayram oldugunu karanlık öğretir; sevmeninkini yalnızlık Sızlamayan her organ, hele de burun diregi bayramdır. Bayramdır, elden ayaktan düşmemek, zihinden önce bedenikaybetmemek, kurda kuşa yem olmayip "çok sükür bugünü de gördük" diyebilmek Sevdiklerinle geçen Varsın deli desinler. “Deseler de böyle delilik, Bayram artığı günlerdeki nankör akıllılıktan evladır.”. Can Yücel. Bayram yazımı yukarıda alıntı yaptığım büyük usta Can Yücel’in, “Yaşamak Bayramdır” şiiri ile tamamlayayım. YAŞAMAK BAYRAMDIR. Nefes almak bayramdır mesela; günün birinde soluksuz kalınca yaşamakbayramdır. can yücel'e ait bir şiir. “nefes almak bayramdır mesela; günün birinde soluksuz kalınca anlar insan sevmeninkini yalnızlık sızlamayan her organ, hele de burun direği bayramdır. bayramdır, elden ayaktan düşmemek, zihinden önce bedeni kaybetmemek, kurda kuşa yem olmayıp “çok şükür bugünü de Şairler duygularını kelimelere dökerler, anlatımları ile iz bırakırlar hafızalarımızda, Bakın birde CAN YÜCEL’İN Bayram şiiri vardır ki, “Sevdiklerinle geçen her gün bayramdır.” der üstat “Hepinize Bayram hediyem olsun Nefes almak bayramdır mesela; günün birinde soluksuz. kalınca anlar insan 37.Bayram Şiiri. 38.Dostlar Irmak Gibidir. 39.Öye Bir Hayat Yaşadım ki. 40.Bir Yolun varsa Gidilecek. 41.Ömür Dediğiniz Nedir Ki. 42.Fakirin Gayrimeşru Çocuğu. 43.Ey Yüreğim. İŞTE BUGÜN PAYLAŞILAN O SAHTE ŞİİR. İşte bugün paylaşılan o uydurma Can Yücel şiiri: BAYRAM. Nefes almak bayramdır mesela; günün birinde soluksuz Her Şey Sende Gizli Şiiri Can Yücel. 16.10.2021. Yerin seni çektiği kadar ağırsın, Kanatların çırpındığı kadar hafif.. Kalbinin attığı kadar canlısın, Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç. Sevdiklerin kadar iyisin, Nefret ettiklerin kadar kötü.. Ne renk olursa olsun kaşın gözün, G9jqBtZ. Belki bir çoğunuzun bildiği Can Yücel'e ait güzel bir şiiri sizlerle paylaşmak istiyorum. Bayramı o kadar güzel anlatıyor ki "Nefes almak bayramdır meselâ; Günün birinde soluksuz kalınca anlar insan... Görmenin nasıl bir bayram olduğunu karanlık öğretir; Sevmeninkini yalnızlık... Sızlamayan her organ, hele de burun direği bayramdır. Bayramdır, elden ayaktan düşmemek, zihinden önce bedeni kaybetmemek; kurda kuşa yem olmayıp 'Çok şükür bugünü de gördük' diyebilmek... Sevdiklerinle geçen her gün bayramdır. Küsken barışmak, ayrıyken kavuşmak, suskunken konuşmak bayramdır. Bir kitabı bitirmek, bir binayı bitirmek, bir okulu bitirmek, kâbuslu bir rüyayı, kodeste ağır cezayı bitirmek bayramdır. Yoğun bakımda sancılı geceyi ya da kangren olmuş bir ilişkiyi bitirmek de öyle... Vuslat da bayramdır öte yandan... Endişe içinde beklediğinden mektup almak, telefonda ansızın sesini duymak, deli gibi burnunda tütenin boynuna sarılmak bayramdır. En acıktığın anda dumanı tüten bir somunun köşesini bölmek, korktuğunda güvendiğine sarılabilmek, dara düştüğünde dost kapısını çalabilmek bayramdır. Bir sürpriz paketinden çıkan hediye, tatlı bir şekerlemede üstüne serilen battaniye, saçlarını müşfik bir sevgiyle okşayan anne bayramdır. 'Ona güvenmiştim, yanılmamışım' sözü bayramdır. Hiç aldatmayıp, aldanmamış olmak bayram... Yeni bir sözcük öğrenmek, bir tünelin sonuna gelmek, müzmin bir işin kapısını çarpıp uzun bir yola çıkıvermek bayramdır. Zorluklara tek başına göğüs gerebilmek, gereğinde haksızlığın üstüne yalınkılıç yürüyebilmek bayramdır. Yeni eve asılan basma perdeler, alın teriyle kazanılmış ilk rızkın konduğu çerçeveler, yüklü bir borcun son taksiti ödenirken sıkılan eller bayramdır. Evde yalnızlığı noktalayan insan nefesi, akşam kapıda karşılayan yavuklu busesi, sevdalı bir elin tende gezmesi, nice adağın ardından çınlayan çocuk sesi bayramdır. Sonrasında gelen ilk diş bayramdır, ilk söz bayram, ilk adım, ilk yazı, ilk karne bayram... Güne gülümseyerek başlamak bayramdır. 'İyi ki yanımdasın' bayram, 'Her şeyi sana borçluyum' bayram, 'Hiç pişman değilim' bayram... Evlatların mürüvvetini görebilmek, eve dolu bir torbayla gidebilmek, konu komşuyla yarenlik edebilmek, akşamları eskimeyen bir keyifle çay demleyebilmek bayramdır. Zamanı donduran eski fotoğraflara nedametsiz bakabilmek, altı çizilmiş eski kitapları aynı inançla okuyabilmek, yol arkadaşlarının yüzüne utanmadan bakabilmek bayramdır. Alnı açık yaşlanmak bayramdır; Ulu bir çınar gibi ayakta ölebilmek bayram... Bunların kadrini bilirseniz, kıymet bilmeyi öğrenirseniz her gününüz bayram olur. Meraklanmayın, öyledir diye size deli demezler. Deseler de böyle delilik, bayram artı günlerdeki nankör akıllılıktan evladır. Her gününüz bayram olsun..." NOT Pazartesi gününe kadar bana müsaade. YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI Yasal Uyarı Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın. Nefes almak bayramdır mesela; günün birinde soluksuz kalınca anlar insan...Görmenin nasıl bir bayram olduğunu karanlık öğretir; sevmeninkini yalnızlık...Sızlamayan her organ, hele de burun direği elden ayaktan düşmemek, zihinden önce bedeni kaybetmemek, kurda kuşa yem olmayıp Çok şükür bugünü de gördük’ diyebilmek...Sevdiklerinle geçen her gün barışmak, ayrıyken kavuşmak, suskunken konuşmak kitabı bitirmek, bir binayı bitirmek, bir okulu bitirmek, kâbuslu bir rüyayı, kodeste ağır cezayı bitirmek bakımda sancılı geceyi ya da kangren olmuş bir ilişkiyi bitirmek de öyle...Vuslat da bayramdır öte yandan...Endişe içinde beklediğinden mektup almak, telefonda ansızın sesini duymak, deli gibi burnunda tütenin boynuna sarılmak acıktığın anda dumanı tüten bir somunun köşesini bölmek, korktuğunda güvendiğine sarılabilmek, dara düştüğünde dost kapısını çalabilmek sürpriz paketinden çıkan hediye, tatlı bir şekerlemede üstüne serilen battaniye, saçlarını müşfik bir sevgiyle okşayan anne bayramdır.Ona güvenmiştim, yanılmamışım’ sözü aldatmamış, aldanmamış olmak bayram...Yeni bir sözcük öğrenmek, bir tünelin sonuna gelmek, müzmin bir işin kapısını çarpıp uzun bir yola çıkıvermek tek başına göğüs gerebilmek, gereğinde haksızlığın üstüne yalın kılıç yürüyebilmek eve asılan basma perdeler, alın teriyle kazanılmış ilk rızkın konduğu çerçeveler, yüklü bir borcun son taksiti ödenirken sıkılan eller yalnızlığı noktalayan insan nefesi, akşam kapıda karşılayan yavuklu busesi, sevdalı bir elin tende gezmesi, nice adağın ardından çınlayan çocuk sesi gelen ilk diş bayramdır, ilk söz bayram, ilk adım, ilk yazı, ilk karne bayram...Güne gülümseyerek başlamak bayramdır.İyi ki yanımdasın’ bayram, Her şeyi sana borçluyum’ bayram,Hiç pişman değilim’ bayram...Evlatların mürüvvetini görebilmek, eve dolu bir torbayla gidebilmek, konu komşuyla yarenlik edebilmek, akşamları eskimeyen bir keyifle çay demleyebilmek bayramdır...Zamanı donduran eski fotoğraflara nedametsiz bakabilmek, altı çizilmiş eski kitapları aynı inançla okuyabilmek, yol arkadaşlarının yüzüne utanmadan bakabilmek bayramdır...Alnı açık yaşlanmak bayramdır; ulu bir çınar gibi ayakta ölebilmek bayram...Bunların kadrini bilirseniz, kıymet bilmeyi öğrenirseniz her gününüz bayram öyledir diye size deli de böyle delilik, bayram artığı günlerdeki nankör akıllılıktan evladır. Can YÜCEL Yüksel KOÇ/İSTANBUL, DHA TEKNOLOJİK gelişmeler ile birlikte bayramların kutlanma şekli de değişti. Bir zamanlar yollanan kartpostallar, açılan telefonlar ile kutlanan bayramlar, internetin günlük hayatın bir parçası olması ile birlikte digital kutlanmaya başlandı. İnternet kullanıcılarının çoğu, bayram mesajlarını kendi cümleleri yerine şairler, yazarlar tarafından yazılan bayrama ilişkin sözleri yollayarak muhatabının bayramını kutluyor. Bu bayramda ise en çok Can Yücel'in, 'Bayram' isimli şiirinden dizelerin paylaşılması dikkat bayramı birkaç günle sınırlı tutmayan Can Yücel'in o şiiriBAYRAMNefes almak bayramdır mesela; günün birinde soluksuzkalınca anlar insan...Görmenin nasıl bir bayram olduğunu karanlık öğretir;sevmeninkini yalnızlık...Sızlamayan her organ, hele de burun direği elden ayaktan düşmemek, zihinden önce bedenikaybetmemek, kurda kuşa yem olmayıp "çok şükür bugünü de gördük" diyebilmek...Sevdiklerinle geçen her gün bakımda sancılı geceyi ya da kangren olmuş birilişkiyi bitirmek de öyle...En acıktığın anda dumanı tüten bir somunun köşesinibölmek, korktuğunda güvendiğine sarılabilmek, daradüştüğünde dost kapısını çalabilmek sürpriz paketinden çıkan hediye, tatlı bir şekerlemedeüstüne serilen battaniye, saçlarını müşfik bir sevgiyleokşayan anne bayramdır."Ona güvenmiştim, yanılmamışım" sözü aldatmamış, aldanmamış olmak bayram...Yeni eve asılan basma perdeler, alın teriyle kazanılmışilk rızkın konduğu çerçeveler, yüklü bir borcun sontaksiti ödenirken sıkılan eller yalnızlığı noktalayan insan nefesi, akşam kapıdakarşılayan yavuklu busesi, sevdalı bir elin tende gezmesi,nice adağın ardından çınlayan çocuk sesi açık yaşlanmak bayramdır; ulu bir çınar gibi ayaktaölebilmek bayram..Bunların kadrini bilirseniz, kıymet bilmeyi öğrenirseniz her gününüz bayram öyledir diye size deli de böyle delilik, bayram artığı günlerdeki nankör akıllılıktan gününüz bayram olsun..! Teknolojik gelişmeler ile birlikte bayramların kutlanma şekli de değişti. Bir zamanlar yollanan kartpostallar, açılan telefonlar ile kutlanan bayramlar, internetin günlük hayatın bir parçası olması ile birlikte digital kutlanmaya başlandı. İnternet kullanıcılarının çoğu, bayram mesajlarını kendi cümleleri yerine şairler, yazarlar tarafından yazılan bayrama ilişkin sözleri yollayarak muhatabının bayramını kutluyor. Bu bayramda ise en çok Can Yücel'in, 'Bayram' isimli şiirinden dizelerin paylaşılması dikkat bayramı birkaç günle sınırlı tutmayan Can Yücel'in o şiiriBAYRAMNefes almak bayramdır mesela; günün birinde soluksuz kalınca anlar insan...Görmenin nasıl bir bayram olduğunu karanlık öğretir; sevmeninkini yalnızlık...Sızlamayan her organ, hele de burun direği elden ayaktan düşmemek, zihinden önce bedenikaybetmemek, kurda kuşa yem olmayıp "çok şükür bugünü de gördük" diyebilmek...Sevdiklerinle geçen her gün bakımda sancılı geceyi ya da kangren olmuş bir ilişkiyi bitirmek de öyle...En acıktığın anda dumanı tüten bir somunun köşesini bölmek, korktuğunda güvendiğine sarılabilmek, dara düştüğünde dost kapısını çalabilmek sürpriz paketinden çıkan hediye, tatlı bir şekerlemede üstüne serilen battaniye, saçlarını müşfik bir sevgiyle okşayan anne bayramdır."Ona güvenmiştim, yanılmamışım" sözü aldatmamış, aldanmamış olmak bayram...Yeni eve asılan basma perdeler, alın teriyle kazanılmış ilk rızkın konduğu çerçeveler, yüklü bir borcun son taksiti ödenirken sıkılan eller yalnızlığı noktalayan insan nefesi, akşam kapıda karşılayan yavuklu busesi, sevdalı bir elin tende gezmesi, nice adağın ardından çınlayan çocuk sesi açık yaşlanmak bayramdır; ulu bir çınar gibi ayakta ölebilmek bayram..Bunların kadrini bilirseniz, kıymet bilmeyi öğrenirseniz her gününüz bayram öyledir diye size deli de böyle delilik, bayram artığı günlerdeki nankör akıllılıktan gününüz bayram olsun..! - İstanbulDemirören Haber Ajansı / Güncel Can Yücel İstanbul Politika Güncel Haberler Özellikle Bayram Günleri Paylaşılan “Her Gün Bayram” Başlıklı Yazının Can Yücel’e Ait Olduğu İddiası Doğru Değil, Metin Can Dündar’a Aittir Can Yücel’in ve Can Dündar’ın kaleme aldığı metinler, dizeler, satırlar başkalarına mal edilir sanal ortamda sıklıkla. Bazen de, isimleri aynı soyadları farklı bu iki yazar birbiriyle karıştırılır. Zaten bu memleketin insanının kafası Mevlana’ya atfedilen vezicelerden ve Can Yücel’e atfedilen şiirlerden bulanık. Bu durumun bir örneği, Can Dündar’ın Milliyet Gazetesi’nde 10 Ocak 2006 günü yayınlanan “Her gün bayram” başlıklı yazısında görülüyor. Bayram odaklı söz konusu yazı şu şekilde Zamanla anlıyor insan 3-4 güne sıkışmış bir tatilden öte bir şey bayram... Hayata rasgele serpiştirilmiş ilahi ikramlar, kıymet bilen kullara her daim bayram yaşatır. *** Nefes almak bayramdır mesela; günün birinde soluksuz kalınca anlar insan... Görmenin nasıl bir bayram olduğunu karanlık öğretir; sevmeninkini yalnızlık... Sızlamayan her organ, hele de burun direği bayramdır. Bayramdır, elden ayaktan düşmemek, zihinden önce bedeni kaybetmemek, kurda kuşa yem olmayıp "Çok şükür bugünü de gördük" diyebilmek... Sevdiklerinle geçen her gün bayramdır. Küsken barışmak, ayrıyken kavuşmak, suskunken konuşmak bayramdır. *** Bir kitabı bitirmek, bir binayı bitirmek, bir okulu bitirmek, kâbuslu bir rüyayı, kodeste ağır cezayı bitirmek bayramdır. Yoğun bakımda sancılı geceyi ya da kangren olmuş bir ilişkiyi bitirmek de öyle... Vuslat da bayramdır öte yandan... Endişe içinde beklediğinden mektup almak, telefonda ansızın sesini duymak, deli gibi burnunda tütenin boynuna sarılmak bayramdır. En acıktığın anda dumanı tüten bir somunun köşesini bölmek, korktuğunda güvendiğine sarılabilmek, dara düştüğünde dost kapısını çalabilmek bayramdır. Bir sürpriz paketinden çıkan hediye, tatlı bir şekerlemede üstüne serilen battaniye, saçlarını müşfik bir sevgiyle okşayan anne bayramdır. "Ona güvenmiştim, yanılmamışım" sözü bayramdır. Hiç aldatmamış, aldanmamış olmak bayram... *** Yeni bir sözcük öğrenmek, bir tünelin sonuna gelmek, müzmin bir işin kapısını çarpıp uzun bir yola çıkıvermek bayramdır. Zorluklara tek başına göğüs gerebilmek, gereğinde haksızlığın üstüne yalın kılıç yürüyebilmek bayramdır. Yeni eve asılan basma perdeler, alın teriyle kazanılmış ilk rızkın konduğu çerçeveler, yüklü bir borcun son taksiti ödenirken sıkılan eller bayramdır. Evde yalnızlığı noktalayan insan nefesi, akşam kapıda karşılayan yavuklu busesi, sevdalı bir elin tende gezmesi, nice adağın ardından çınlayan çocuk sesi bayramdır. Sonrasında gelen ilk diş bayramdır, ilk söz bayram, ilk adım, ilk yazı, ilk karne bayram... Güne gülümseyerek başlamak bayramdır. "İyi ki yanımdasın" bayram, "Her şeyi sana borçluyum" bayram, "Hiç pişman değilim" bayram... *** Evlatların mürüvvetini görebilmek, eve dolu bir torbayla gidebilmek, konu komşuyla yarenlik edebilmek, akşamları eskimeyen bir keyifle çay demleyebilmek bayramdır. Zamanı donduran eski fotoğraflara nedametsiz bakabilmek, altı çizilmiş eski kitapları aynı inançla okuyabilmek, yol arkadaşlarının yüzüne utanmadan bakabilmek bayramdır. Alnı açık yaşlanmak bayramdır; ulu bir çınar gibi ayakta ölebilmek bayram... *** Bunların kadrini bilirseniz, kıymet bilmeyi öğrenirseniz her gününüz bayram olur. Meraklanmayın, öyledir diye size deli demezler. Deseler de böyle delilik, bayram artığı günlerdeki nankör akıllılıktan evladır. Her gününüz bayram olsun! Can Dündar – Can Yücel Can Dündar, kaleme aldığı yazının Can Yücel’e atfedilmesi karşısında Milliyet Gazetesi’nde 8 Kasım 2011 tarihinde yayınlanan “Deli” başlıklı yazısında şu satırlara yer vermişti Altı yıl kadar önce, 10 Ocak 2006’da bu sütunda yazdığım “Her gün Bayram” başlıklı yazı, Önceki gün Cumhuriyet’te Zeynep Oral’ın köşesinde dün de Aydınlık’ın 1. sayfasındaydı Üzerinde Can Yücel fotoğrafı, “Ne güzel söylemiş şair” başlığı ve altında Can Yücel imzasıyla... İnsan, yazısının böyle bir ustanın şiiriyle karıştırılmasından onur duyuyor tabii... Ama İnternet’te bu karıştırma artık Can sıkıcı boyutlara vardı. Küçük bir araştırmayla düzeltilebilecek hata, Aydınlık’ta çeyrek sayfaya yayılınca düzeltmek ve orijinalini basmak farz oldu. Adaşım Can Baba’ya saygılarla o eski bayram yazımı sunuyorum Can Yücel – Can Dündar Ayrımına Varamayıp “Her Gün Bayram” Başlıklı Yazıyı Can Yücel’e Atfeden Köşe Yazarları Bir bayram daha geçmesin ki bir köşe yazarı Can Dündar’ın bayram konulu metninin Can Yücel’e ait bir şiir olduğunu sanmasın. Zeynep Oral’ın yukarıda Can Dündar’ın bahsettiği hataya ilişkin yazı Cumhuriyet Gazetesi’nde “Yetmez Ama Bu Bayram İdare Ediverin…” başlığıyla 6 Kasım 2011 tarihinde yayınlanmıştı Mektubunda “Can ustanın dizeleriyle canımızı dinlendirelim, yahut diriltelim” dedikten sonra Can Yücel’in “Bayramdır” şiirini paylaşıyordu. Bundan güzel bayram kutlaması olamaz. İşte o dizeler ... Can Dündar'ın metni... Zeynep Hanım’ın hatasını kabul ettiği 10 Kasım 2011 tarihli “Bayramlık” başlıklı yazıdaki ilgili kısım da şu şekilde Geçen pazar, bayramın birinci gününde bu köşede yayımlanan “Yetmez ama bu bayram idare ediverin…” başlıklı yazımda korkunç bir hata yaptım. Tam yazımı bitirmek üzereyken bir yazar arkadaşımdan bir elektronik posta aldım. İçinde harika bir bayram kutlaması vardı ve Can Yücel’e ait olduğunu söylüyordu. O kadar hoşuma gitti ki, ben de tuttum yazımın sonunda onu sizlerle paylaştım. Hiç araştırmadan paylaştım… Bir zahmet masa başından kalkıp kütüphanemde yer alan Can Yücel’in tüm kitaplarına bakmadan… Nasıl olur da ben bunu şimdiye dek okumadım diye kendimi sorgulamadan… Bu üslup, bu tarz, bu söyleyiş biçimi, bu sözcükler Can Yücel’in şiiriyle örtüşüyor mu diye düşünmeden… Bugüne dek Can Yücel’in şiirini tekrar tekrar okuduğum halde bunu hiç duymadımsa, hiç okumadımsa “acaba mı” demeden; “bir bilene sorsam mı” demeden… O satırların Can Yücel’e değil de Can Dündar’a ait olduğunu, 2006 yılında yazdığı bir yazısı olduğunu öğrendiğimde… Elbet kendime çok kızdım, çok öfkelendim, çok üzüldüm ama bunlar, yaptığım yanlışı ortadan kaldırmıyordu. İlk iş Can Dündar’dan özür diledim. Özür yaptığım yanlışı gidermez ama şimdi sizlerin huzurunda yeniden hem Can Dündar’dan, hem Can Yücel’den ve ailesinden, hem de siz okurlardan özür diliyorum. Bu konuda beni uyaran okurumBora Sarı’ya da teşekkürler… Posta Gazetesi yazarlarından Erkut Can, 27 Eylül 2015 tarihli “Bayramlık…” başlıklı yazısında “Can Yücel’in bayramı” başlığıyla Can Dündar’ın metnini paylaşmış Can Yücel’in bayramı Nefes almak bayramdır mesela; günün birinde soluksuz kalınca anlar insan... Görmenin nasıl bir bayram olduğunu karanlık öğretir; sevmeninkini yalnızlık... Sızlamayan her organ, hele de burun deliği bayramdır. Bayramdır elden ayaktan düşmemek, zihinden önce bedeni kaybetmemek, kurda kuşa yem olmayıp, “çok şükür bugünü de gördük” diyebilmek... Sevdiklerinle geçen her gün bayramdır. Ümit Aktan, Habertürk Gazetesi’nde 19 Temmuz 2015 tarihinde yayınlanan “Yaşamak bayramdır…” başlıklı yazısında, Can Yücel’in nesirini şiire çevirip Can Yücel’e atfetmiş Bu bayramı nerde o eski bayramlar’ duygusuna yenilmeden Can Yücel’den kutlamak isterim.. İşte Yücel’in Yaşamak Bayramdır’ adlı şiiri Vahdet Gazetesi yazarlarından İlhan Eranıl’ın, 19 Temmuz 2015 tarihli “Her gününüz bayram olsun!” başlıklı yazısından Can Yücel’e ait yukarıdaki şiir duygu ve düşüncelerime tercüman oldu ama yine de bana ait olanları da sizlerle paylaşmadan geçemeyeceğim. Yeni Meram Gazetesi’nden Rıdvan Bülbül’ün 20 Temmuz 2015 tarihli “Nefes almak bayramdır mesela” başlıklı yazısından Bayram için çeşitli tanımlar vardır. Bunlardan çoğunu “eskimiş” olarak değerlendirenler de vardır ve belki de doğrudur. Ancak, bireysel kanım o ki, Can Yücel’in tanımlama içerikli şiiri her zaman tazeliğini koruyacak; ...Can Dündar'ın metni... Nazlı Ilıcak ise Sabah Gazetesi’nde yayınlanan 8 Ağustos 2013 tarihli “Her gününüz bayram olsun” başlıklı yazısında iddialı bir giriş yapıp, birçoğumuzun bildiği “Can Yücel”e ait ! şiiri okuyucularıyla paylaşma gafletine düşmüş Belki bir çoğunuzun bildiği Can Yücel'e ait güzel bir şiiri sizlerle paylaşmak istiyorum. Bayramı o kadar güzel anlatıyor ki ... Can Dündar'ın metni... Nazlı Ilıcak, 5 Temmuz 2016 günü Özgür Düşünce’de yayınlanan Al vatandaşlığı ver oyu’ başlıklı köşe yazısında bu hatasını tekrarlamıştı. Yalçın Bayer, Hürriyet Gazetesi’nde yayınlanan “Bayram” başlıklı 5 Kasım 2011 tarihli yazısında, Can Dündar’ın metnini Can Dündar’a ait gösterip, bir de üzerinden mesaj kaygısı gütmüş Can Yücel’in yukarıdaki bayram’la ilgili yazısını gönderen Nazan Moroğlu “Bunu okurlarınızla paylaşır mısınız?” dedi ve ekledi “Can Yücel, 2011 yılında 29 Ekim törenlerinin Başbakanlık genelgesiyle iptal edildiğini görseydi, herhalde yukarıdaki yazısını “29 Ekim’leri Atatürk ilke ve devrimlerini anarak kutlayabilmek, bayramdır’ diye bitirirdi değil mi?” Mustafa Mutlu da Vatan Gazetesi’nde 6 Kasım 2011 günü yayınlanan “Nefes almak da bayramdır mesela” başlıklı yazısında aynı hataya düşmüş Bugün bayram... Değişen ne peki? Ya da dün neden bayram yapmadık, en azından hâlâ hayatta olduğumuz için? Derin konular bunlar ve üzerinde bugüne kadar çok düşünüldü, yazıldı çizildi... Ama hiçbiri Can Yücel’in aşağıdaki satırları kadar beni etkilemedi Madem bugün bayram, o satırları sizinle paylaşmanın tam zamanıdır ... Can Dündar'ın metni... Ayşegül Domaniç Yelçe, Hürriyet Gazetesi’nde 6 Kasım 2011 günü yayınlanan “Her gününüz bayram olsun..!” başlıklı yazısında, Nazlı Hanım gibi hepimizin bu bayram yazısının Can Yücel’e ait olduğunu ! bildiğimizi tekrar gözler önüne sermiş ! Umutlu ve coşkulu bir bayram yazısı yazamadım belki, bugün. Ama yazımı karamsarlık içinde sonlandırmak da istemiyorum. O yüzden, usta şair Can Yücel’in, çoğunuzun zaten bildiğinizi düşündüğüm, “Bayram” adlı şiiri ile koyuyorum son noktamı. Melih Aşık 2010 yılında Milliyet Gazetesi’nde kaleme aldığı “Çok Yaşa Kıbrıs” başlıklı yazısında aynı hatayı yapıp, Can Dündar’a ait metni Can Yücel’e atfetmişti. Berna Laçin, Vatan Gazetesi’nde 11 Eylül 2016 günü yayınlanan “Bayram gelir hoş gelir” başlıklı yazısında bu hataya düşenlerden olmuştu Evde yalnızlığı noktalayan insan nefesi, akşam kapıda karşılayan yavuklu busesi, sevdalı bir elin tende gezmesi, nice adağın ardından çınlayan çocuk sesi bayramdır. Alnı açık yaşlanmak bayramdır; ulu bir çınar gibi ayakta ölebilmek bayram.. Bunların kadrini bilirseniz, kıymet bilmeyi öğrenirseniz her gününüz bayram olur. Meraklanmayın, öyledir diye size deli demezler. Deseler de böyle delilik, bayram artığı günlerdeki nankör akıllılıktan evladır. Her gününüz bayram olsun..! Can Yücel “Can Baba Edebiyatı Fakültesi” “Forward E-mail ile Genel Kültür” bölümü öğrencisi köşe yazarları sunar… Bakalım gelecek bayramlarda aynı hataya hangi yazarlar düşecek… Aynı hataya düşen yazarlara ilişkin 2019 ilâvesi Yeni Asır Gazetesindeki “Bayram” başlıklı 5 Haziran 2019 tarihli yazısıyla Sezer Altan Can Dündar’a ait metni kaynağını belirtmeden kullanmış. Bir intihal vakası daha “Slumpflasyon’lu bayramınız kutlu olsun…!” başlıklı 1 Haziran 2019 tarihli yazısıyla Fatih Ertürk Anayurt Gazetesi’ndeki “Her nefes bir bayram” başlıklı 3 Haziran 2019 tarihli yazısıyla Harika Ören “Kaç Türlü Bayram Var?” başlıklı 3 Haziran 2019 tarihli yazısıyla İsmail Güleç NGazete’deki “Huzurlu Bayramlar” başlıklı 4 Haziran 2019 tarihli yazısıyla Muhammed Rıdvan Sadıkoğlu “Sağlıklı olmak, bayramdır…” başlıklı 5 Haziran 2019 tarihli yazısıyla Feza Şen 2018 ilâvesi Kıbrıs Postası’ndaki “Görmenin nasıl bir bayram olduğunu karanlık öğretir…” başlıklı 21 Ağustos 2018 tarihli yazısıyla Polat Alper “Yaşama sevincine olan tutkunuz tükenmesin…” başlıklı 11 Ağustos 2019 tarihli yazısıyla Gizem Özgeç “Silahlanma, sevgi ve barış” başlıklı 11 Ağustos 2019 tarihli yazısıyla Önder Balıkçı “Huzur dolu bayramlarımız olsun” başlıklı 11 Ağustos 2019 tarihli yazısıyla Şeyda Turaçlar İlgili Yazılar

can yücel nefes almak bayramdır şiiri