Fetihsûresinin Türkçe okunuşu. İçinde İslâm'ın elde edeceği fetih, başarı ve zaferden bahsedildiği için Fetih adını alan bu sûre, hicretin altıncı yılında Hudeybiye antlaşması dönüşünde Mekke ile Medine arasında inmiş ve Medine'de inen sûrelerden sayılmıştır; 29 (yirmidokuz) âyettir. 1.
Yasin Suresi oku ve dinle sayfamızdan Yasin- Şerifi telefondan ve bilgisayardan Arapça okuma bilgisine sahip olmadan latin harfleri ile kolayca okuyabilirsiniz. Yasin Suresi Türkçe Okunuşu
YasinSuresi, Mekke döneminde inmiştir ve 83 âyettir. . Yasin suresinde başlıca Hz. Peygamber'i yalanlayan Kureyş kabilesi, Antakya halkına gönderilen peygamberler, Allah'ın birliğini ve kudretini gösteren deliller, vahiy öldükten sonra dirilme, İnsanın ahlâkî sorumlulukları, hesap ve ceza konu edilmiştir.
ud4nTV. 36/YÂSÎN-1 Yâ Yâ Sîn. 36/YÂSÎN-2 Vel kur’ânil hakîmhakîmi.2,3,4. Ey Muhammed! Hikmet dolu Kur’an’a andolsun ki, sen elbette dosdoğru bir yol üzere peygamber gönderilenlerdensin. 36/YÂSÎN-3 İnneke leminel murselînmurselîne. 2,3,4. Ey Muhammed! Hikmet dolu Kur’an’a andolsun ki, sen elbette dosdoğru bir yol üzere peygamber gönderilenlerdensin. 36/YÂSÎN-4 Alâ sırâtın mustekîmmustekîmin. 2,3,4. Ey Muhammed! Hikmet dolu Kur’an’a andolsun ki, sen elbette dosdoğru bir yol üzere peygamber gönderilenlerdensin. 36/YÂSÎN-5 Tenzîlel azîzir rahîmrahîmi. 5,6. Kur’an, ataları uyarılmamış, bu yüzden de gaflet içinde olan bir kavmi uyarman için mutlak güç sahibi, çok merhametli Allah tarafından indirilmiştir. 36/YÂSÎN-6 Li tunzire kavmen mâ unzire âbâuhum fe hum gâfilûngâfilûne. 5,6. Kur’an, ataları uyarılmamış, bu yüzden de gaflet içinde olan bir kavmi uyarman için mutlak güç sahibi, çok merhametli Allah tarafından indirilmiştir. 36/YÂSÎN-7 Lekad hakkal kavlu alâ ekserihim fe hum lâ yu’minûnyu’minûne. 7. Andolsun, onların çoğu üzerine o söz azap hak olmuştur. Artık onlar iman etmezler. 36/YÂSÎN-8 İnnâ cealnâ fî a’nâkıhim aglâlen fe hiye ilel ezkâni fe hum mukmehûnmukmehûne.8. Onların boyunlarına demir halkalar geçirdik, o halkalar çenelerine dayanmıştır. Bu sebeple kafaları yukarıya kalkık durumdadır. 36/YÂSÎN-9 Ve cealnâ min beyni eydîhim sedden ve min halfihim sedden fe agşeynâhum fe hum lâ yubsırûnyubsırûne. 9. Biz, onların önlerine bir set, arkalarına da bir set çekip gözlerini perdeledik. Artık görmezler. 36/YÂSÎN-10 Ve sevâun aleyhim e enzertehum em lem tunzirhum lâ yu’minûnyu’minûne. 10. Onları uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir, inanmazlar. 36/YÂSÎN-11 İnnemâ tunziru menittebeaz zikre ve haşiyer rahmâne bil gaybgaybi, fe beşşirhu bi magfiretin ve ecrin kerîmkerîmin. 11. Sen ancak Zikr’e Kur’an’a uyanı ve görmediği hâlde Rahmân’dan korkan kimseyi uyarırsın. İşte onu bir bağışlanma ve güzel bir mükâfatla müjdele. 36/YÂSÎN-12 İnnâ nahnu nuhyil mevtâ ve nektubu mâ kaddemû ve âsârehum ve kulle şey’in ahsaynâhu fî imâmin mubînmubînin. 12. Şüphesiz biz, ölüleri mutlaka diriltiriz. Onların yaptıklarını ve bıraktıkları eserlerini yazarız. Biz, her şeyi apaçık bir kitapta Levh-i Mahfuz’da bir bir kaydetmişizdir. 36/YÂSÎN-13 Vadrıb lehum meselen ashâbel karyehkaryeti, iz câe hel murselûnmurselûne. 13. Ey Muhammed! Onlara, o memleket halkını örnek ver. Hani oraya elçiler gelmişti. 36/YÂSÎN-14 İz erselnâ ileyhimusneyni fe kezzebûhumâ fe azzeznâ bi sâlisin fe kâlû innâ ileykum murselûnmurselûne. 14. Hani biz onlara iki elçi göndermiştik de onları yalancı saymışlardı. Biz de onlara üçüncü bir elçi ile destek vermiştik. Onlar, “Şüphesiz biz size gönderilmiş elçileriz" dediler. 36/YÂSÎN-15 Kâlû mâ entum illâ beşerun mislunâ ve mâ enzeler rahmânu min şey’in in entum illâ tekzibûntekzibûne. 15. Onlar şöyle dediler “Siz de ancak bizim gibi insansınız. Rahmân, hiçbir şey indirmemiştir. Siz sadece yalan söylüyorsunuz." 36/YÂSÎN-16 Kalû rabbunâ ya’lemu innâ ileykum le murselûnmurselûne. 16. Elçiler ise şöyle dediler “Bizim gerçekten size gönderilmiş elçiler olduğumuzu Rabbimiz biliyor." 36/YÂSÎN-17 Ve mâ aleynâ illel belâgul mubînmubînu. 17. “Bize düşen ancak apaçık bir tebliğdir." 36/YÂSÎN-18 Kâlû innâ tetayyernâ bi kum, le in lem tentehû le nercumennekum ve le yemessennekum minnâ azâbun elîmelîmun. 18. Dediler ki “Şüphesiz biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer vazgeçmezseniz, sizi mutlaka taşlarız ve bizim tarafımızdan size elem dolu bir azap dokunur." 36/YÂSÎN-19 Kâlû tâirikum meakum, e in zukkirtum, bel entum kavmun musrifûnmusrifûne. 19. Elçiler de, “Uğursuzluğunuz kendinizdendir. Size öğüt verildiği için mi uğursuzluğa uğruyorsunuz?. Hayır, siz aşırı giden bir kavimsiniz" dediler. 36/YÂSÎN-20 Ve câe min aksal medîneti raculun yes’â kâle yâ kavmittebiûl murselînmurselîne. 20. Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi ve şöyle dedi “Ey kavmim! Bu elçilere uyun." 36/YÂSÎN-21 İttebiû men lâ yes’elukum ecren ve hum muhtedûnmuhtedûne. 21. “Sizden hiçbir ücret istemeyen kimselere uyun, onlar hidayete erdirilmiş kimselerdir." 36/YÂSÎN-22 Ve mâ liye lâ a’budullezî fataranî ve ileyhi turceûnturceûne. 22. “Hem ben, ne diye beni yaratana kulluk etmeyeyim. Oysa siz de yalnızca O’na döndürüleceksiniz." 36/YÂSÎN-23 E ettehızu min dûnihî âliheten in yuridnir rahmânu bi durrin lâ tugni annî şefâatuhum şey’en ve lâ yunkızûnyunkızûni. 23. “O’nu bırakıp da başka ilâhlar mı edineyim? Eğer Rahmân bana bir zarar vermek istese, onların şefaati bana hiçbir fayda sağlamaz ve beni kurtaramazlar." 36/YÂSÎN-24 İnnî izen le fî dalâlin mubînmubînin. 24. “O taktirde ben mutlaka açık bir sapıklık içinde olurum." 36/YÂSÎN-25 İnnî âmentu bi rabbikum fesmeûnfesmeûni. 25. “Şüphesiz ben sizin Rabbinize inandım. Gelin, beni dinleyin!" 36/YÂSÎN-26 Kîled hulil cennehcennete, kâle yâ leyte kavmî ya’lemûnya’lemûne. 26,27. Kavmi onu öldürdüğünde kendisine “Cennete gir!" denildi. O da, “Keşke kavmim, Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikram edilenlerden kıldığını bilseydi!" dedi. 36/YÂSÎN-27 Bimâ gafere lî rabbî ve cealenî minel mukremînmukremîne. 26,27. Kavmi onu öldürdüğünde kendisine “Cennete gir!" denildi. O da, “Keşke kavmim, Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikram edilenlerden kıldığını bilseydi!" dedi. 36/YÂSÎN-28 Ve mâ enzelnâ alâ kavmihî min ba’dihî min cundin mines semâi ve mâ kunnâ munzilînmunzilîne. 28. Kendisinden sonra kavmi üzerine onları cezalandırmak için gökten hiçbir ordu indirmedik. İndirecek de değildik. 36/YÂSÎN-29 İn kânet illâ sayhaten vâhıdetenfe izâ hum hâmidûnhâmidûne. 29. Sadece korkunç bir ses oldu. Bir anda sönüp gittiler. 36/YÂSÎN-30 Yâ hasreten alel ıbâdıbâdi, mâ ye’tîhim min resûlin illâ kânû bihî yestehziûnyestehziûne.30. Yazık o kullara! Kendilerine bir peygamber gelmezdi ki, onunla alay ediyor olmasınlar. 36/YÂSÎN-31 E lem yerev kem ehleknâ kablehum minel kurûni ennehum ileyhim lâ yerciûnyerciûne. 31. Kendilerinden önce nice nesilleri helâk ettiğimizi; onların artık kendilerine dönmeyeceklerini görmediler mi? 36/YÂSÎN-32 Ve in kullun lemmâ cemîun ledeynâ muhdarûnmuhdarûne. 32. Onların hepsi de mutlaka toplanıp hesap için huzurumuza çıkarılacaklardır. 36/YÂSÎN-33 Ve âyetun lehumul ardul meytehmeytetu, ahyeynâhâ ve ahrecnâ minhâ habben fe minhu ye’kulûnye’kulûne. 33. Ölü toprak onlar için bir delildir. Biz, onu diriltir ve ondan taneler çıkarırız da onlardan yerler. 36/YÂSÎN-34 Ve cealnâ fîhâ cennâtin min nahîlin ve a’nâbin ve feccernâ fîhâ minel uyûnuyûni. 34,35. Meyvelerinden yesinler diye biz orada hurmalıklar, üzüm bağları var ettik ve içlerinde pınarlar fışkırttık. Bunları onların elleri yapmış değildir. Hâlâ şükretmeyecekler mi? 36/YÂSÎN-35 Li ye’kulû min semerihî ve mâ âmilethu eydîhim, e fe lâ yeşkurûnyeşkurûne. 34,35. Meyvelerinden yesinler diye biz orada hurmalıklar, üzüm bağları var ettik ve içlerinde pınarlar fışkırttık. Bunları onların elleri yapmış değildir. Hâlâ şükretmeyecekler mi? 36/YÂSÎN-36 Subhânellezî halakal ezvâce kullehâ mimmâ tunbitulardu ve min enfusihim ve mimmâ lâ ya’lemûnya’lemûne. 36. Yerin bitirdiği şeylerden, insanların kendilerinden ve daha bilemedikleri nice şeylerden, bütün çiftleri yaratanın şanı yücedir. 36/YÂSÎN-37 Ve âyetun lehumul leylleylu, neslehu minhun nehâre fe izâ hum muzlimûnmuzlimûne. 37. Gece de onlar için bir delildir. Gündüzü ondan çıkarırız, bir de bakarsın karanlık içinde kalmışlardır. 36/YÂSÎN-38 Veş şemsu tecrî li mustekarrin lehâ, zâlike takdîrul azîzil alîmalîmi. 38. Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu, mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen Allah’ın takdiri düzenlemesidir. 36/YÂSÎN-39 Vel kamere kaddernâhu menâzile hattâ âdekel urcûnil kadîmkadîmi. 39. Ayın dolaşımı için de konak yerleri evreler belirledik. Nihayet o, eğrilmiş kuru hurma dalı gibi olur. 36/YÂSÎN-40 Leş şemsu yenbegî lehâ en tudrikel kamere ve lel leylu sâbikun nehârnehâri, ve kullun fî felekin yesbehûnyesbehûne. 40. Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzmektedir. 36/YÂSÎN-41 Ve âyetun lehum ennâ hamelnâ zurriyyetehum fîl fulkil meşhûnmeşhûni. 41. Onların soylarını dolu gemide taşımamız da onlar için bir delildir. 36/YÂSÎN-42 Ve halaknâ lehum min mislihî mâ yerkebûnyerkebûne. 42. Biz, onlar için o gemi gibi binecekleri nice şeyler yarattık. 36/YÂSÎN-43 Ve in neşe’ nugrıkhum fe lâ sarîha lehum ve lâ hum yunkazûnyunkazûne. 43. Biz istesek onları suda boğarız da kendileri için ne imdat çağrısı yapan olur, ne de kurtarılırlar. 36/YÂSÎN-44 İllâ rahmeten minnâ ve metâan ilâ hînhînin. 44. Ancak tarafımızdan bir rahmet olarak ve bir süreye kadar daha yaşasınlar diye kurtarılırlar. 36/YÂSÎN-45 Ve izâ kîle lehumuttekû mâ beyne eydîkum ve mâ halfekum leallekum turhamûnturhamûne. 45. Onlara, “Önünüzde ve arkanızda olan şeylerden dünya ve ahirette göreceğiniz azaplardan sakının ki size merhamet edilsin" denildiğinde yüz çevirirler. 36/YÂSÎN-46 Ve mâ te’tîhim min âyetin min âyâti rabbihim illâ kânû anhâ mu’ridînmu’ridîne. 46. Onlara Rablerinin âyetlerinden bir âyet gelmez ki ondan yüz çeviriyor olmasınlar. 36/YÂSÎN-47 Ve izâ kîle lehum enfikû mimmâ rezakakumullâhu kâlellezîne keferû lillezîne âmenû e nut’imu men lev yeşâullâhu at’amehat’amehu, in entum illâ fî dalâlin mubînmubînin. 47. Onlara, “Allah’ın sizi rızıklandırdığı şeylerden Allah yolunda harcayın" denildiği zaman, inkâr edenler iman edenlere, “Allah’ın, dilemiş olsa kendilerini doyurabileceği kimselere mi yedireceğiz? Siz ancak apaçık bir sapıklık içindesiniz" derler. 36/YÂSÎN-48 Ve yekûlûne metâ hâzel va’du in kuntum sâdikînsâdikîne. 48. “Eğer doğru söyleyenlerseniz, bu tehdit ne zaman gelecek?" diyorlar. 36/YÂSÎN-49 Mâ yenzurûne illâ sayhaten vâhıdeten te’huzuhum ve hum yahıssımûnyahıssımûne. 49. Onlar ancak, çekişip dururlarken kendilerini yakalayacak korkunç bir ses bekliyorlar. 36/YÂSÎN-50 Fe lâ yestetîûne tavsiyeten ve lâ ilâ ehlihim yerciûnyerciûne. 50. Artık ne birbirlerine tavsiyede bulunabilirler, ne de ailelerine dönebilirler. 36/YÂSÎN-51 Ve nufiha fîs sûri fe izâ hum minel ecdâsi ilâ rabbihim yensilûnyensilûne. 51. Sûra üfürülür. Bir de bakarsın, kabirlerden çıkmış, Rablerine doğru akın akın gitmektedirler. 36/YÂSÎN-52 Kâlû yâ veylenâ men beasenâ min merkadinâ, hâzâ mâ vaader rahmânuve sadakal murselûnmurselûne. 52. Şöyle derler “Vay başımıza gelene! Kim bizi diriltip mezarımızdan çıkardı? Bu, Rahman’ın vaad ettiği şeydir. Peygamberler doğru söylemişler." 36/YÂSÎN-53 İn kânet illâ sayhaten vâhıdeten fe izâ hum cemîun ledeynâ muhdarûnmuhdarûne. 53. Sadece korkunç bir ses olur. Bir de bakarsın, hepsi birden toplanıp huzurumuza çıkarılmışlardır. 36/YÂSÎN-54 Fel yevme lâ tuzlemu nefsun şey’en ve lâ tuczevne illâ mâ kuntum ta’melûnta’melûne. 54. O gün kimseye, hiç mi hiç zulmedilmez. Size ancak işlemekte olduğunuz şeylerin karşılığı verilir. 36/YÂSÎN-55 İnne ashâbel cennetil yevme fî şugulin fâkihûnfâkihûne. 55. Şüphesiz cennetlikler o gün nimetlerle meşguldürler, zevk sürerler. 36/YÂSÎN-56 Hum ve ezvâcuhum fî zılâlin alel erâiki muttekiûnmuttekiûne. 56. Onlar ve eşleri gölgelerde koltuklara yaslanmaktadırlar. 36/YÂSÎN-57 Lehum fîhâ fâkihetun ve lehum mâ yeddeûnyeddeûne. 57. Onlar için orada meyveler vardır. Onlar için diledikleri her şey vardır. 36/YÂSÎN-58 Selâmun kavlen min rabbin rahîmrahîmin. 58. Çok merhametli olan Rab’den bir söz olarak kendilerine “Selâm" vardır. 36/YÂSÎN-59 Vemtâzûl yevme eyyuhel mucrimûnmucrimûne. 59. Allah, şöyle der “Ey suçlular! Ayrılın bu gün!" 36/YÂSÎN-60 E lem a’had ileykum yâ benî âdeme en lâ ta’budûş şeytânşeytâne, innehu lekum aduvvun mubînmubinun. 60,61. “Ey Âdemoğulları! Ben, size, şeytana kulluk etmeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır. Bana kulluk edin. İşte bu dosdoğru yoldur, diye emretmedim mi?" 36/YÂSÎN-61 Ve eni’budûnî, hâzâ sırâtun mustekîmmustekîmun. 60,61. “Ey Âdemoğulları! Ben, size, şeytana kulluk etmeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır. Bana kulluk edin. İşte bu dosdoğru yoldur, diye emretmedim mi?" 36/YÂSÎN-62 Ve lekad edalle minkum cibillen kesîrâkesîran, e fe lem tekûnû ta’kılûnta’kılûne. 62. “Andolsun, o sizden pek çok nesli saptırmıştı. Hiç düşünmüyor muydunuz?" 36/YÂSÎN-63 Hâzihî cehennemulletî kuntum tûadûntûadûne.63. “İşte bu, tehdit edildiğiniz cehennemdir." 36/YÂSÎN-64 Islevhel yevme bimâ kuntum tekfurûntekfurûne. 64. “İnkâr ettiğinizden dolayı bugün girin oraya!" 36/YÂSÎN-65 El yevme nahtimu alâ efvâhihim ve tukellimunâ eydîhim ve teşhedu erculuhum bimâ kânû yeksibûnyeksibûne. 65. O gün biz onların ağızlarını mühürleriz. Elleri bize konuşur, ayakları da kazandıklarına şahitlik eder. 36/YÂSÎN-66 Ve lev neşâu le tamesnâ alâ a’yunihim festebekûs sırâta fe ennâ yubsırûnyubsırûne. 66. Eğer dileseydik, onların gözlerini büsbütün kör ederdik de bu hâlde yola koyulmak için didişirlerdi. Fakat nasıl görecekler ki?! 36/YÂSÎN-67 Ve lev neşâu le mesahnâhum alâ mekânetihim fe mâstetâû mudiyyen ve lâ yerciûnyerciûne.67. Yine eğer dileseydik, oldukları yerde başka yaratıklara dönüştürürdük de ne ileri gidebilirler, ne geri dönebilirlerdi. 36/YÂSÎN-68 Ve men nuammirhu nunekkishu fîl halkhalkı, e fe lâ ya’kılûnya’kılûne. 68. Kime uzun ömür verirsek, onu yaratılış itibariyle tersine çeviririz gücünü azaltırız. Hâlâ düşünmeyecekler mi? 36/YÂSÎN-69 Ve mâ allemnâhuş şi’re ve mâ yenbagî lehlehu, in huve illâ zikrun ve kur’ânun mubînmubînun.69. Biz, o Peygamber’e şiir öğretmedik. Bu, ona yaraşmaz da. Ona verdiğimiz ancak bir öğüt ve apaçık bir Kur’an’dır. 36/YÂSÎN-70 Li yunzire men kâne hayyen ve yehıkkal kavlu alel kâfirînkâfirîne.70. Aklen ve fikren diri olanları uyarması ve kâfirler hakkındaki o sözün azabın gerçekleşmesi için Kur’an’ı indirdik. 36/YÂSÎN-71 E ve lem yerev ennâ halaknâ lehum mimmâ amilet eydînâ en’âmen fe hum lehâ mâlikûnmâlikûne. 71. Görmediler mi ki, biz onlar için, ellerimizin kudretimizin eseri olan hayvanlar yarattık da onlar bu hayvanlara sahip oluyorlar. 36/YÂSÎN-72 Ve zellelnâhâ lehum fe minhâ rakûbuhum ve minhâ ye’kulûnye’kulûne.72. Biz, o hayvanları kendilerine boyun eğdirdik. Onlardan bir kısmı binekleridir, bir kısmını da yerler. 36/YÂSÎN-73 Ve lehum fîhâ menâfiu ve meşâribmeşâribu, e fe lâ yeşkurûnyeşkurûne. 73. Onlar için bu hayvanlarda daha pek çok yararlar ve içecekler vardır. Hâlâ şükretmeyecekler mi? 36/YÂSÎN-74 Vettehazû min dûnillâhi âliheten leallehum yunsarûnyunsarûne.74. Belki kendilerine yardım edilir diye Allah’ı bırakıp da ilâhlar edindiler. 36/YÂSÎN-75 Lâ yestetîûne nasrahum ve hum lehum cundun muhdarûnmuhdarûne.75. Onlar, ilâhlar için hizmete hazır asker oldukları hâlde, ilâhlar onlara yardım edemezler. 36/YÂSÎN-76 Fe lâ yahzunke kavluhum, innâ na’lemu mâ yusirrûne ve mâ yu’linûnyu’linûne.76. Ey Muhammed! Artık onların sözü seni üzmesin. Çünkü biz, onların gizlediklerini de açığa vurduklarını da biliyoruz. 36/YÂSÎN-77 E ve lem yerel insânu ennâ halaknâhu min nutfetin fe iza huve hasîmun mubînmubînun. 77. İnsan, bizim, kendisini az bir sudan meniden yarattığımızı görmedi mi ki, kalkmış apaçık bir düşman kesilmiştir. 36/YÂSÎN-78 Ve darebe lenâ meselen ve nesiye halkahhalkahu, kâle men yuhyil izâme ve hiye remîmremîmun. 78. Bir de kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek getirdi. Dedi ki “Çürümüşlerken kemikleri kim diriltecek?" 36/YÂSÎN-79 Kul yuhyîhellezî enşeehâ evvele merrehmerretin, ve huve bi kulli halkın alîmalîmun. 79. De ki “Onları ilk defa var eden diriltecektir. O, her yaratılmışı hakkıyla bilendir." 36/YÂSÎN-80 Ellezî ceale lekum mineş şeceril ahdarinâren fe izâ entum minhu tûkıdûntûkıdûne.80. O, sizin için yeşil ağaçtan ateş yaratandır. Şimdi siz ondan yakıp duruyorsunuz. 36/YÂSÎN-81 E ve leysellezî halakas semâvâti vel arda bi kâdirin alâ en yahluka mislehum, belâ ve huvel hallâkul alîmalîmu. 81. Gökleri ve yeri yaratan Allah’ın, onların benzerini yaratmaya gücü yetmez mi? Evet yeter. O, hakkıyla yaratandır, hakkıyla bilendir. 36/YÂSÎN-82 İnnemâ emruhû izâ erâde şey’en en yekûle lehu kun fe yekûnyekûnu. 82. Bir şeyi dilediği zaman, O’nun emri o şeye ancak “Ol!" demektir. O da hemen oluverir. 36/YÂSÎN-83 Fe subhânellezî bi yedihî melekûtu kulli şey’in ve ileyhi turceûnturceûne. 83. Her şeyin hükümranlığı elinde olan Allah’ın şanı yücedir! Siz yalnız O’na döndürüleceksiniz.
Yasin Suresi Türkçe Okunuşu, Yasin Suresi Latin Harfleri İle Okunuşu Yasin Suresi Arapça Okunuşu - Yasin Suresi Türkçe Okunuşu Arapça bilmeyenler için Yasin suresini Türk alfabesi ile Arapça yazılış ve Türkçe okunuşu. Bismillahirrahmanirrahim 1. Yasin 2. Vel kur’anil hakiym 3. İnneke le minel murseliyn 4. Ala sıratım müstekıym 5. Tenziylel aziyzir rahıym 6. Li tünzira kavmem ma ünzira abaühüm fehüm ğafilun 7. Le kad hakkal kavlü ala ekserihim fehüm la yü’minun 8. İnna cealna fı a’nakıhim ağlalen fe hiye ilel ezkani fehüm mukmehun 9. Ve cealna mim beyni eydihim seddev ve min halfihim sedden fe ağşeynahüm fehüm la yübsırun 10. Ve sevaün aleyhim e enzertehüm em lem tünzirhüm la yü’minun 11. İnnema tünziru menittebeaz zikra ve haşiyer rahmane bil ğayb fe beşşirhü bi mağfirativ ve ecrin kerım 12. İnna nahnü nuhyil mevta ve nektübü ma kaddemu ve asarahüm ve külle şey’in ahsaynahü fı imamim mübiyn 13. Vadrib lehüm meselen ashabel karyeh iz caehel murselun 14. İz erselna ileyhimüsneyni fe kezzebuhüma fe azzezna bi salisin fe kalu inna ileyküm murselun 15. Kalu ma entüm illa beşerum mislüna ve ma enzeler rahmanü min şey’in in entüm illa tekzibun 16. Kalu rabbüna ya’lemü inna ileyküm le murselun 17. Ve ma aleyna illel belağul mübın 18. Kalu inna tetayyarna biküm leil lem tentehu le nercümenneküm ve le yemessenneküm minna azabün eliym 19. Kalu tairuküm meaküm ein zükkirtüm bel entüm kavmüm müsrifun 20. Ve cae min aksal medıneti racülüy yes’a kale ya kavmittebiul murseliyn 21. İttebiu mel la yes’elüküm ecrav vehüm mühtedun 22. Ve ma liye la a’büdüllezı fetaranı ve ileyhi türceun 23. E ettehızü min dunihı aliheten iy yüridnir rahmanü bi durril la tuğni annı şefaatühüm şey’ev ve la yünkızun 24. İnnı izel le fı dalalim mübın 25. İnnı amentü bi rabbiküm fesmeun 26. Kıyledhulil cenneh kale ya leyte kavmı ya’lemun 27. Bima ğafera lı rabbı ve cealenı minel mükramiyn 28. Ve ma enzelna ala kavmihı mim ba’dihı min cündim mines semai ve ma künna münziliyn 29. İn kanet illa sayhatev vahıdeten fe iza hüm hamidun 30. Ya hasraten alel ıbad ma yetiyhim mir rasulin illa kanu bihı yestehziun 31. Elem yerav kem ehlekna kablehüm minel kuruni ennehüm ileyhim la yarciun 32. Ve in küllül lemma cemiy’ul ledeyna muhdarun 33. Ve ayetül lehümül erdul meyteh ahyeynaha ve ahracna minha habben feminhü ye’külun 34. Ve cealna fiyha cennatim min nahıyliv ve a’nabiv ve feccerna fiyha minel uyun 35. Li ye’külu min semerihı ve ma amilethü eydiyhim efela yeşkürun 36. Sübhanellezı halekal ezvace külleha mimma tümbitül erdu ve min enfüsihim ve mimma la ya’lemun 37. Ve ayetül lehümül leyl neslehu minhün nehara fe iza hüm muslimun 38. Veş şemsü tecrı li müstekarril leha zalike takdiyrul aziyzil aliym 39. Vel kamera kaddernahü menazile hatta ade kel urcunil kadiym 40. Leşşemsü yembeğıy leha en tüdrikel kamera velel leylü sabikun nehar ve küllün fı felekiy yesbehun 41. Ve ayetül lehüm enna hamelna zürriyyetehüm fil fülkil meşhun 42. Ve halakna lehüm mim mislihı ma yarkebun 43. Ve in neşe’ nuğrıkküm fela sariyha lehüm velahüm yünkazun 44. İlla rahmetem minna ve metaan ila hıyn 45. Ve iza kıyle lehümütteku ma beyne eydıküm ve ma halfeküm lealleküm türhamun 46. Ve ma te’tiyhim min ayetim min ayati rabbihim illa kanu anha mu’ridıyn 47. Ve iza kıyle lehüm enfiku mimma razekakümüllahü kalelleziyne keferu lilleziyne amenu e nut’ımü mel lev yeşaüllahü at’amehu in entüm illa fı dalalim mübın 48. Ve yekulune meta hazel va’dü in küntüm sadikıyn 49. Ma yenzurune illa sayhatev vahıdeten te’huzühüm vehüm yehıssımun 50. Fela yestetıy’une tevsıyetev ve la ila ehlihim yarciun 51. Ve nüfiha fis suri fe iza hüm minel ecdasi ila rabbihim yensilun 52. Kalu ya veylena mem beasena mim merkadina haza ma veader rahmanü ve sadekal murselun 53. İn kanet illa sayhatev vahıdeten feiza hüm cemiy’ul ledeyna muhdarun 54. Fel yevme la tuzlemü nefsün şey’ev vela tüczevne illa ma küntüm ta’melun 55. İnne ashabel cennetil yevme fı şüğulin fakihun 56. Hüm ve ezvacühüm fı zılalın alel eraiki müttekiun 57. Lehüm fiyha fakihetüv ve lehüm ma yeddeun 58. Selamün kavlem mir rabbir rahıym 59. Vemtazül yevme eyyühel mücrimun 60. Elem a’hed ileyküm ya benı ademe el la ta’büdüş şeytan innehu leküm adüvvüm mübiyn 61. Ve enı’büduni haza sıratum müstekıym 62. Ve lekad edalle minküm cibillen kesiyra efelem tekunu ta’kılun 63. Hazihı cehennemülletı küntüm tuadun 64. Islevhel yevme bima küntüm tekfürun 65. El yevme nahtimü ala efvahihim ve tükellimüna eydıhim ve teşhedü ercülühüm bima kanu yeksibun 66. Velev neşaü letamesna ala a’yünihim festebekus sırata fe enna yübsırun 67. Velev neşaü le mesahnahüm ala mekanetihim femestetau mudiyyev ve la yarciun 68. Ve men nüammirhü nünekkishü fil halk efela ya’kılun 69. Ve ma alemnahüş şı’ra ve ma yembeğıy leh in hüve illa zikruv ve kur’anüm mübiyn 70. Li yünzira men kane hayyave ve yehıkkal kavlü alel kafirın 71. E ve lem yerav enna halakna lehüm mimma amilet eydına en’amen fehüm leha malikun 72. Ve zellelnaha lehüm fe minha rakubühüm ve minha ye’külun 73. Ve lehüm fiyha menafiu ve meşarib efela yeşkürun 74. Vettehazu min dunillahi alihetel leallehüm yünsarun 75. La yestetıy’une nasrahüm vehüm lehüm cündüm muhdarun 76. Fela yahzünke kavlühüm inna na’lemü ma yüsirrune ve ma yu’linun 77. Evelem yeral insanü enna halaknahü min nutfetin fe iza hüve hasıymün mübın 78. Ve darabe lena meselev ve nesiye halkah kale mey yuhyil ızame ve hiye ramım 79. Kul yuhyıhellezı enşeeha evvele merrah ve hüve bi külli halkın alım 80. Ellezı ceale leküm mineş şeceril ahdari naran fe iza entüm minhü tukıdun 81. Eveleysellezı halekas semavati vel erda bi kadirin ala ey yahlüka mislehüm bela ve hüvel hallakul alım 82. İnnema emruhu iza erade şey’en ey yekule lehu kün fe yekun 83. Fe sübhanellezı bi yedihı melekutü külli şey’iv ve ileyhi türceun
Yasin Suresi, genellikle vefat eden kişilerin ardından okunur ki çok faziletlidir, ölen kişi için de çok değerlidir. Aslında zaman ayırıp bu sureyi düzenli şekilde okumak sevaplarımızı artıracak bir ibadet olacaktır. Yasin Suresinin Arapça Latince okunuşu, Türkçe anlamı, faziletleri ve sırlarını sizler için derledik. Rabbimiz, Yüce Kitabımızı bize gönderirken her birinde ayrı bir öğreti sunmuştur. Buradaki emirleri, eksiksiz şekilde uygulayarak yaşamımıza adapte etmemiş gerekir. Şüphesiz surelerin hepsi ayrı ayrı spesifikasyonlara sahip. Bu surenin en büyük sırlarından biri de, ALLAH’ın Resulünü Peygamberimiz Yüce Kitabımızın kalbi olarak Yasin Suresini nitelemiştir. Hatta hangi mümin bu sureyi tam olarak okursa, Rabbi o kuluna Kur’an-ı Kerim’i 10 sefer okumuş kadar amel defterine iyi yazar buyurmuştur. Kitabımızın kalbi olan bu sureyi gece vakti okuyan bir mümin, eğer hayatını kaybederse şehitlik unvanı kazanır. Her Müslüman’ın rüyası, hayali, bu fani dünyadan şehit olarak vefat etmek ve Rabbinin yanına en yüksek mertebede gidebilmektir. Yasin Suresi Ne Zaman, Nerede ve Nasıl İndi? Yasin Suresi, Mekke’de inmiştir. Bazı kaynaklarda birkaç ayetinin Medine’de indiği de söylenmektedir. Adını da birinci ayetten alır. Peygamber Efendimiz 41. Sure olarak inmiştir ama normal listelemede 36. Sıradadır. Nuzül nedeniyle ilgili net bir bilgi günümüzden bugüne ulaşmamıştır. Yasin Suresi Yasin Suresi Arapça Latince Okunuşu Rahman ve Rahim Olan ALLAH’ın Adıyla 1. Yâsîn 2. Vel Kur’ân-il hakîm 3. İnneke leminel murselîn 4. Alâ sırâtin mustakîm 5. Tenzîlel azîzirrahîm 6. Litunzira kavmen mâ unzire âbâuhum fehum gâfilûn 7. Lekad hakkal kavlu alâ ekserihim fehum lâ yu’minûn 8. İnnâ cealnâ fî a’nâkihim aglâlen fehiye ilel ezkâni fehum mukmehûn 9. Ve cealnâ min beyni eydîhim sedden ve min halfihim sedden feağşeynâhum fehum lâ yubsirûn 10. Ve sevâun aleyhim eenzertehum em lem tunzirhum lâ yu’minûn 11. innemâ tunziru menittebeazzikra ve haşiyerrahmâne bilgaybi febeşşirhu bimağfiretiv ve ecrin kerîm 12. İnnâ nahnu nuhyil mevtâ ve nektubu mâ kaddemû ve âsârehum ve kulle şey’in ahsaynâhu fî imâmin mubîn 13. Vadrib lehum meselen ashâbel karyeh. İz câehel murselûn 14. İz erselnâ ileyhi musneyni fekezzebûhumâ fe azzeznâ bisâlisin fekâlû innâ ileykum murselûn 15. Kâlû mâ entum illâ beşerun mislunâ vemâ enzelerrahmânu min şey’in in entum illâ tekzibûn 16. Kâlû rabbunâ ya’lemu innâ ileykum lemurselûn 17. Vemâ aleynâ illel belâgul mubîn 18. Kâlû innâ tetayyernâ bikum lein lem tentehû le nercumennekum vele yemessennekum minnâ azâbun elîm 19. Kâlû tâirukum meakum ein zikkirtum bel entum kavmun musrifûn 20. Vecâe min aksalmedineti raculun yes’â kâle yâ kavmittebiul murselîn 21. İttebiû men lâ yeselukum ecran ve hum muhtedûn 22. Vemâ liye lâ a’budullezî fetarenî ve ileyhi turceûn 23. Eettehizu min dûnihî âliheten in yuridnirrahmânu bi-durrin lâ tuğni annî şefâatuhum şey’en velâ yunkizûn 24. İnnî izen lefî dalâlin mubîn 25. İnnî âmentu birabbikum fesmeûn 26. Kîledhulil cennete, kâle yâleyte kavmî yâ’lemûn 27. Bimâ gaferelî rabbî ve cealenî minel mukremîn 28. Vemâ enzelnâ alâ kavmihî min badihî min cundin minessemâi vemâ kunnâ munzilîn 29. İn kânet illâ sayhaten vâhideten feizâhum hâmidûn 30. Yâ hasreten alel ibâdi mâ ye’tîhim min resûlin illâ kânûbihî yestehziûn 31. Elem yerev kem ehleknâ kablehum minel kurûni ennehum ileyhim lâ yerciûn 32. Ve in kullun lemmâ cemî’un ledeynâ muhdarûn 33. Ve âyetun lehumul ardul meytetu ahyeynâhâ ve ahrecnâ minhâ habben fe minhu ye’kulûn 34. Ve cealnâ fîhâ cennâtin min nahîliv ve a’nâb ve feccernâ fîha minel uyûn 35. Liye’kulû min semerihî vemâ amilethu eydîhim efelâ yeşkurûn 36. Subhânnellezî halekal ezvâce kullehâ mimmâ tunbitul ardu ve min enfusihim ve mimmâ lâ ya’lemûn 37. Ve âyetun lehumulleyu neslehu minhunnehâre fe izâhum muzlimûn 38. Veşşemsu tecrî limustekarrin lehâ zâlike takdîrul azîzil alîm 39. Velkamere kaddernâhu menâzile hattâ âdekel urcûnil kadîm 40. Leşşemsû yenbegî lehâ en tudrikel kamere velelleylu sâbikunnehâr ve kullun fî felekin yesbehûn 41. Ve âyetul lehum ennâ hamelnâ zurriyyetehum fil fulkil meşhûn 42. Ve halâknâ lehum min mislihî mâ yarkebûn 43. Ve in neşe’ nugrıkhum felâ sarîha lehum velâhum yunkazûn 44. İllâ rahmeten minnâ ve metâan ilâ hîn 45. Ve izâ kîle lehumuttekû mâ beyne eydîkum vemâ halfekum leallekum turhamûn 46. Vemâ te’tîhim min âyetin min âyâti rabbihim illâ kânû anhâ mu’ridîn 47. Ve izâ kîle lehum enfikû mim mâ rezakakumullâhu, kâlellezîne keferû, lillezîne âmenû enut’ımu menlev yeşâullâhu et’ameh, in entum illâ fî dalâlin mubîn 48. Ve yekûlûne metâ hâzel va’du in kuntum sâdikîn 49. Mâ yenzurûne illâ sayhaten vâhideten te’huzuhum vehum yehissimûn 50. Felâ yestetîûne tavsıyeten velâ ilâ ehlihim yerciûn 51. Ve nufiha fîssûri feizâhum minel ecdâsi ilâ rabbihim yensilûn 52. Kâlû yâ veylenâ men beasena min merkadina hâzâ mâ veaderrahmânu ve sadekal murselûn 53. İn kânet illâ sayhaten vâhideten feizâ hum cemî’un ledeynâ muhdarûn 54. Felyevme lâ tuzlemu nefsun şeyen velâ tuczevne illâ mâ kuntum tâ’melûn 55. İnne ashâbel cennetil yevme fîşuğulin fâkihûn 56. Hum ve ezvâcuhum fî zılâlin alel erâiki muttekiûn 57. Lehum fîhâ fâkihetun ve lehum mâ yeddeûn 58. Selâmun kavlen min rabbin rahîm 59. Vemtâzul yevme eyyuhel mucrimûn 60. Elem a’hed ileykum yâ benî âdeme en lâ tâ’buduşşeytân innehû lekum aduvvun mubîn 61. Ve enî’budûnî, hâzâ sırâtun mustekîm 62. Ve lekad edalle minkum cibillen kesîran efelem tekûnû ta’kılûn 63. Hâzihî cehennemulletî kuntum tûadûn 64. lslevhel yevme bimâ kuntum tekfurûn 65. Elyevme nahtimu alâ efvâhihim ve tukellimunâ eydîhim ve teşhedu erculuhum bimâ kânû yeksibûn 66. Velev neşâu letamesnâ alâ a’yunihim festebekus sırâta fe ennâ yubsirûn 67. Velev neşâu lemesahnâhum alâ mekânetihim femestetâû mudıyyev velâ yerciûn 68. Ve men nuammirhu nunekkishu filhalkı, efelâ ya’kilûn 69. Ve mâ allemnâhuşşi’ra vemâ yenbegî leh in huve illâ zikrun ve kur’ânun mubîn 70. Liyunzira men kâne hayyen ve yehıkkal kavlu alel kâfirîn 71. Evelem yerav ennâ halaknâ lehum mimmâ amilet eydîna en âmen fehum lehâ mâlikûn 72. Ve zellelnâhâ lehum feminhâ rekûbuhum ve minhâ ye’kulûn 73. Ve lehum fîhâ menâfiu ve meşâribu efelâ yeşkurûn 74. Vettehazû min dûnillâhi âliheten leallehum yunsarûn 75. Lâ yestetîûne nasrahum ve hum lehum cundun muhdarûn 76. Felâ yahzunke kavluhum. İnnâ na’lemu mâ yusirrûne vemâ yu’linûn 77. Evelem yeral insânu ennâ halaknâhu min nutfetin feizâ huve hasîmun mubîn 78. Ve darebe lenâ meselen ve nesiye halkah kale men yuhyil izâme ve hiye ramîm 79. Kul yuhyihellezî enşeehâ evvele merrah ve huve bikulli halkın alîm 80. Ellezî ceale lekum mineşşeceril ahdari nâren feizâ entum minhu tûkidûn 81. Eveleysellezî halakassemâvati vel arda bikâdirin alâ ey yahluka mislehum, belâ ve huvel hallâkul alîm 82. İnnema emruhû izâ erâde şey’en en yekûle lehû kun, feyekûn 83. Fesubhanellezî biyedihî melekûtu kulli şey’in ve ileyhi turceûn. Yasin Suresi Türkçe Meali Anlamı YasinHikmet zengini Kur’an’a ant olsun!Muhakkak ki Sen ey Muhammed! yol Rahman ve Rahîm olan Allah’tan bir ataları uyarılmamış ve gafiller olan bir toplumu uyarasın. Çoğunluğuna karşı azap hükmü hak olmuştur, çünkü onlar asla olsun, biz onların boyunlarına prangalar taktık ve onlar çenelerinde oldukları için başları havadadırlarVe önlerine bir set koyduk, arkalarına da bir set koyduk ve üzerlerini örttük uyarsan da uyarmasan da birdir, asla ancak tebliğe uyan ve görmeden Rahman’dan korkan kimseyi uyarabilirsin. Öyleyse onu mağfiret ve güzel bir mükâfatla ki, ölüleri dirilten, ortaya koyduklarını ve geride bıraktıklarını ve her şeyi apaçık bir kitapta saydığımız şeyleri kaydeden Peygamber! Kendilerine elçiler geldiği zaman, onlara bir şehrin sakinlerinden örnek onlara iki tane gönderdik de onları yalanladılar, biz de onları bir üçüncüsüyle destekledik ve “Gerçekten biz size elçileriz” dediler ki “Siz de bizim gibi bir insansınız ve Rahman hiçbir şey indirmedi. Sadece yalan söylüyorsun!”Elçiler cevap verdi Rabbimiz biliyor ki, gerçekten sana görevimiz ise sadece mesajı net bir şekilde ki “Gerçekten biz seni bir uğursuzluk olarak görüyoruz. Eğer bundan vazgeçmezsen, seni taşlarız ve elbette bizden sana acıklı bir azap dokunur.”Haberciler, “Kötü alametiniz içinizde yatıyor. Bunu sana gerçeği hatırlattığın için mi söylüyorsun? Doğrusu siz aşırıya kaçan bir kavimsiniz.”Ve şehrin en uzak ucundan koşan bir adam geldi. “Ey kavmim, elçilere uyun” ödül istemeyen ve doğru yola hidayet edilenlere yaradan Rabbime ve sizi kendisine tekrar döndürene neden ibadet etmeyeyim?Rahman bana bir sıkıntı dilerse, onların şefaati bana hiçbir fayda sağlamaz ve onlar beni kurtaramazlarken, O’ndan başka sahte ilahlar mı edineyim?Doğrusu ben o zaman apaçık bir sapıklık içinde ben Rabbinize inandım, beni onu öldürdüler, sonra melekler ona, “Cennete girin!” denildi. “Keşke halkım bilseydi” beni nasıl bağışladığını ve beni şereflilerden kıldığını onun vefatından sonra kavmine karşı gökten asker göndermedik ve göndermemize de gerek gereken güçlü bir patlamaydı ve bunlar bir anda yazık, böyle varlıklar! Onlara alay edilmeden hiçbir elçi kendilerinden önce bir daha dirilmeyen nice kavmi helak ettiğimizi görmediler mi?Ve ant olsun ki, onların hepsi, önümüze onlar için bir işaret ölü topraktır. Biz onu dirilttik ve ondan tahıl çıkardık ve ondan orada hurma ve üzüm bağlarından bahçeler yerleştirdik ve orada pınarlar ki, kendi elleriyle yapmadıkları meyvesinden yesinler. O zaman şükretmeyecekler mi?Toprağın ürettiğini, cinsini ve bilmediklerini, her şeyi çift çift yaratan Allah’ın şanı yücedir!Onlar için gecede de bir ibret vardır Biz ondan gündüzü sıyırırız, sonra bakın bir anda karanlık sabit süresi boyunca hareket eder. Bu, her şeye Kadir ve her şeyi Bilen’in ay! Biz ona, eski hurma sapı gibi görünüp dönünceye kadar evreler aya ulaşması caiz değildir, gece gündüzü geçmez, her biri farklı yörüngede için bir başka delil de, atalarını Nuh ile birlikte dolu gemide onlar için bindikleri şeyin bir benzerinden dilersek onları suda boğabiliriz! O zaman onlar için bir feryada icabet eden olmazdı, onlar da bizden bir rahmet ve bir süreye kadar rızık almak için de kendilerine yüz çeviriyorlar, merhamete eresiniz denildiği zaman önünüzden ahirette ve arkanızda yok olan milletlerden Rablerinden bir mucize geldiği zaman ondan yüz “Allah’ın size rızık olarak verdiklerinden bağışta bulunun” denildiğinde, kâfirler, müminlere “Allah’ın dilediği takdirde yedirdiği kimselere niçin yedirelim? Sen apaçık bir hatasın!”Ve müminlere sorarlar “Söyledikleriniz doğruysa, bu tehdit ne zaman gerçekleşecek?”Onları yakalayacak olan tek bir patlamayı ne bir öğüt verebilirler, ne de kavimlerine “ikinci defa” üflenir, sonra bakın ve görün kabirlerden Rablerine “Vay bize! Bizi oturduğumuz yerden kim kaldırdı? Bu, Rahman-ı Kerîm’in bizi uyardığı şey olsa gerek! Elçiler doğruyu söyledi!”Tek bir patlamadan başka bir şey olmayacak ve hepsi birden önümüze gün hiçbir nefse zerre kadar zulmedilmez ve yaptıklarınızdan başka bir mükâfat da ki o gün Cennet ehli, eğlenmekle meşgul ve eşleri, serin gölgede, sedirlere onlar için meyve vardır ve diledikleri de onlar barış! Rahman olan Rab’den onların selamı kâfirlere Bu gün müminlerden uzaklaşın ey zalimler!Ey Âdemoğulları, size şeytana uymamanızı emretmedim mi? Çünkü o gerçekten sizin yeminli sadece bana ibadet etmek! İşte bu, doğru yoldurVe o, yaratılanların çoğunu aranızdan saptırmıştı, artık aklınızı kullanmadınız mı?Bu, uyarıldığın dolayı bugün onu onların ağızlarını mühürleyeceğiz, elleri Bizimle konuşacak ve ayakları yaptıklarına şahitlik onların gözlerini kolayca kör ederdik de yollarını bulmakta zorlanırlardı. O zaman nasıl görebilirlerdi?Ve dileseydik, onları anında uzun ömür verirsek, yaratmada onu tersine çeviririz yani anlamayacaklar mı? Öyle ki, ne ileri gidebilirler, ne de geri ona şiir öğretmedik, ona da yakışmaz. Bu Kitap ancak bir öğüt ve apaçık bir Kur’an’ yaşayanları uyarmak ve kâfirlere karşı azap hükmünü yerine şeylerin yanında, kendi kontrolleri altında bulunan hayvanları da tek başımıza yarattığımızı görmüyorlar mı?Ve biz bu hayvanları onların emrine verdik ki, kimine binsinler, kimini onlardan başka faydalar sağlasınlar ve içecekler elde etsinler. O zaman şükretmeyecekler mi?Yine de kendilerinden yardım görmelerini umarak Allah’tan başka ilahlar adanmış muhafızlar olarak hizmet etseler de, putperestlere yardım halde onların sözleri seni üzmesin ey Peygamber! Doğrusu Biz onların gizlediklerini de açığa vurduklarını da kendilerini bir damladan yarattığımızı görmezler mi? Sonra bakın açıkça Bize meydan okuyorlar mı?Ve yaratıldıklarını unutarak, “Çürük kemikleri kim diriltecek?” diyerek Bizimle ki “Onları ilk defa yaratan diriltecektir ve O, bütün mahlûkatı bilendir.”O, sizin için yeşil ağaçtan ateşi yaratan, sonra da ondan ve yeri yaratan, onların benzerlerini yaratmaya kadir değil mi? Evet öyle ve O, bilen emri, ancak bir şeyi dilediği zaman, ona Ol dediği zaman olur ve o da şeyin mülkü elinde olan ne yücedir ve O’na döndürüleceksiniz. Yasin Suresinin Faziletleri ve Sırları Nelerdir? Günün başında Yasin Suresini okuyan kişi, tüm ihtiyaçlarını zorlanmadan Suresi’ni okuyan kişinin cenazesinde melek mağfiret diler ve mezara kadar kendisine eşlik eder. O kişi kabre konulduğunda onun için dua eder ve Cenabı Hakk’tan o kişiyi hayatın zorluklarından kurtarmasını ister. Kıyamet günü o kişi Peygamberlerle beraber Suresini okuyan ve ezberleyen kişi Allah’ın Nimetlerinin gölgesinde sureyi okuyanın bu dünyada ve ahirette de statüsünü ümmetimin herkesin kalbinde Yasin Suresi’nin bulunmasını sureyi okuyanın kalbine düşman korkusu gelmez. Dünyevi engellerin korkularından hadise göre Cuma günü Yasin Suresini okuyan ve Allah’tan bir şey isteyen kişinin Duasının cevaplandığı Yasin’i bir kez okursa, Allah Kuran’ı on kez okumanın sevabını geceleyin Allah’ın rızasını umarak Yasin Suresini okursa, o gece vefat eden bir müminin ölümü daha rahat kim ki Yasin Suresini okursa, o zaman korku içindeyse, huzur ve güvenlik kazanacaktır. Hastaysa şifa bulur. Aç kalırsa Allah onu besler. Yasin suresi Tefsiri 1 Diriliş ve öldükten sonra dirilme inancı. 2 Belirli bir şehrin halkının olayı. 3 Rabbinin birliğinin delilleri. Yasin Suresi, Peygamber Efendimiz gönderilen vahyin ve O’nun elçiliğinin sağlamlığını kanıtlayan Kur’an-ı Kerim üzerine yapılan yeminle başlar. Daha sonra dalâlet ve batılda kalan ve son Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed yalanlayan Kureyş kâfirlerine atıfta bulunulur. Bundan dolayı Allah’ın azabına uğradılar. Daha sonra peygamberlerini yalanlayan şehir halkının Antakiyye-Antakya olayı anlatılır ki, kendilerine verilen ceza aynı yolu benimsemek isteyenlere ibret olsun. Sure, Allah’ın büyük kudretinin delillerini ve delillerini ve O’nun hiçbir ortağı olmayan olduğunu da vurgulamaktadır. Ahiret, Kıyamet Günü, Cennet ve Cehennem konuları da ayrıca ele alınmaktadır. Cennete girme bahtiyarlığına uğrayacak olanlar ile Cehenneme mahkûm olanlar da zikredilmiştir. Sure, Kıyamet ve intikam’ konusu ile son bulur ve bunlara deliller getirir. Allah, sureye bu harflerle başladığı için sureye Sura Yasin’ adı verilmiştir. Ölen Bir Kişinin Ardından Yasin Suresi Okunur mu? Eğer bir kişi artık ölüme çok yaklaştıysa, kesin gözüyle bakılıyorsa, yaşamını yitirmeden evvel sağ tarafına ve kıbleye doğru yatış yapması uygundur. Hatta ALLAH’ın Resulü bununla ilgili Ölümü çok yakın olan müminlere “La ilahe illallah” diye söylemesini isteyin buyurur. O Müslüman eğer vefat ettiyse ve Kur’an-ı Kerim’in kalbi olan bu sureyi okursa ve Rabbinden ahiret için mutluluk isterse Mevla o kişinin günahlarını bağışlar. Bu yüzden ölenlerin ardından okunması gerekir. Başka bir hadisi şerifte Sadece ölüm günü değil, düzenli olarak Cumaları giderek o kişinin kabrinde Yasin Suresini okumayı sürdürürse, Rabbi o kabirdeki kişiyi affeder.
1. Yasın 2. Vel kur'anil hakiym 3. İnneke le minel murseliyn 4. Ala sıratım müstekıym 5. Tenziylel aziyzir rahıym 6. Li tünzira kavmem ma ünzira abaühüm fehüm ğafilun 7. Le kad hakkal kavlü ala ekserihim fehüm la yü'minun 8. İnna cealna fı a'nakıhim ağlalen fe hiye ilel ezkani fehüm mukmehun 9. Ve cealna mim beyni eydihim seddev ve min halfihim sedden fe ağşeynahüm fehüm la yübsırun 10. Ve sevaün aleyhim e enzertehüm em lem tünzirhüm la yü'minun 11. İnnema tünziru menittebeaz zikra ve haşiyer rahmane bil ğayb fe beşşirhü bi mağfirativ ve ecrin kerım 12. İnna nahnü nuhyil mevta ve nektübü ma kaddemu ve asarahüm ve külle şey'in ahsaynahü fı imamim mübiyn 13. Vadrib lehüm meselen ashabel karyeh iz caehel murselun 14. İz erselna ileyhimüsneyni fe kezzebuhüma fe azzezna bi salisin fe kalu inna ileyküm murselun 15. Kalu ma entüm illa beşerum mislüna ve ma enzeler rahmanü min şey'in in entüm illa tekzibun 16. Kalu rabbüna ya'lemü inna ileyküm le murselun 17. Ve ma aleyna illel belağul mübın 18. Kalu inna tetayyarna biküm leil lem tentehu le nercümenneküm ve le yemessenneküm minna azabün eliym 19. Kalu tairuküm meaküm ein zükkirtüm bel entüm kavmüm müsrifun 20. Ve cae min aksal medıneti racülüy yes'a kale ya kavmittebiul murseliyn 21. İttebiu mel la yes'elüküm ecrav vehüm mühtedun 22. Ve ma liye la a'büdüllezı fetaranı ve ileyhi türceun 23. E ettehızü min dunihı aliheten iy yüridnir rahmanü bi durril la tuğni annı şefaatühüm şey'ev ve la yünkızun 24. İnnı izel le fı dalalim mübın 25. İnnı amentü bi rabbiküm fesmeun 26. Kıyledhulil cenneh kale ya leyte kavmı ya'lemun 27. Bima ğafera lı rabbı ve cealenı minel mükramiyn 28. Ve ma enzelna ala kavmihı mim ba'dihı min cündim mines semai ve ma künna münziliyn 29. İn kanet illa sayhatev vahıdeten fe iza hüm hamidun 30. Ya hasraten alel ıbad ma yetiyhim mir rasulin illa kanu bihı yestehziun 31. Elem yerav kem ehlekna kablehüm minel kuruni ennehüm ileyhim la yarciun 32. Ve in küllül lemma cemiy'ul ledeyna muhdarun 33. Ve ayetül lehümül erdul meyteh ahyeynaha ve ahracna minha habben feminhü ye'külun 34. Ve cealna fiyha cennatim min nahıyliv ve a'nabiv ve feccerna fiyha minel uyun 35. Li ye'külu min semerihı ve ma amilethü eydiyhim efela yeşkürun 36. Sübhanellezı halekal ezvace külleha mimma tümbitül erdu ve min enfüsihim ve mimma la ya'lemun 37. Ve ayetül lehümül leyl neslehu minhün nehara fe iza hüm muslimun 38. Veş şemsü tecrı li müstekarril leha zalike takdiyrul aziyzil aliym 39. Vel kamera kaddernahü menazile hatta ade kel urcunil kadiym 40. Leşşemsü yembeğıy leha en tüdrikel kamera velel leylü sabikun nehar ve küllün fı felekiy yesbehun 41. Ve ayetül lehüm enna hamelna zürriyyetehüm fil fülkil meşhun 42. Ve halakna lehüm mim mislihı ma yarkebun 43. Ve in neşe' nuğrıkküm fela sariyha lehüm velahüm yünkazun 44. İlla rahmetem minna ve metaan ila hıyn 45. Ve iza kıyle lehümütteku ma beyne eydıküm ve ma halfeküm lealleküm türhamun 46. Ve ma te'tiyhim min ayetim min ayati rabbihim illa kanu anha mu'ridıyn 47. Ve iza kıyle lehüm enfiku mimma razekakümüllahü kalelleziyne keferu lilleziyne amenu e nut'ımü mel lev yeşaüllahü at'amehu in entüm illa fı dalalim mübın 48. Ve yekulune meta hazel va'dü in küntüm sadikıyn 49. Ma yenzurune illa sayhatev vahıdeten te'huzühüm vehüm yehıssımun 50. Fela yestetıy'une tevsıyetev ve la ila ehlihim yarciun 51. Ve nüfiha fis suri fe iza hüm minel ecdasi ila rabbihim yensilun 52. Kalu ya veylena mem beasena mim merkadina haza ma veader rahmanü ve sadekal murselun 53. İn kanet illa sayhatev vahıdeten feiza hüm cemiy'ul ledeyna muhdarun 54. Fel yevme la tuzlemü nefsün şey'ev vela tüczevne illa ma küntüm ta'melun 55. İnne ashabel cennetil yevme fı şüğulin fakihun 56. Hüm ve ezvacühüm fı zılalın alel eraiki müttekiun 57. Lehüm fiyha fakihetüv ve lehüm ma yeddeun 58. Selamün kavlem mir rabbir rahıym 59. Vemtazül yevme eyyühel mücrimun 60. Elem a'hed ileyküm ya benı ademe el la ta'büdüş şeytan innehu leküm adüvvüm mübiyn 61. Ve enı'büduni haza sıratum müstekıym 62. Ve lekad edalle minküm cibillen kesiyra efelem tekunu ta'kılun 63. Hazihı cehennemülletı küntüm tuadun 64. Islevhel yevme bima küntüm tekfürun 65. El yevme nahtimü ala efvahihim ve tükellimüna eydıhim ve teşhedü ercülühüm bima kanu yeksibun 66. Velev neşaü letamesna ala a'yünihim festebekus sırata fe enna yübsırun 67. Velev neşaü le mesahnahüm ala mekanetihim femestetau mudiyyev ve la yarciun 68. Ve men nüammirhü nünekkishü fil halk efela ya'kılun 69. Ve ma alemnahüş şı'ra ve ma yembeğıy leh in hüve illa zikruv ve kur'anüm mübiyn 70. Li yünzira men kane hayyave ve yehıkkal kavlü alel kafirın 71. E ve lem yerav enna halakna lehüm mimma amilet eydına en'amen fehüm leha malikun 72. Ve zellelnaha lehüm fe minha rakubühüm ve minha ye'külun 73. Ve lehüm fiyha menafiu ve meşarib efela yeşkürun 74. Vettehazu min dunillahi alihetel leallehüm yünsarun 75. La yestetıy'une nasrahüm vehüm lehüm cündüm muhdarun 76. Fela yahzünke kavlühüm inna na'lemü ma yüsirrune ve ma yu'linun 77. Evelem yeral insanü enna halaknahü min nutfetin fe iza hüve hasıymün mübın 78. Ve darabe lena meselev ve nesiye halkah kale mey yuhyil ızame ve hiye ramım 79. Kul yuhyıhellezı enşeeha evvele merrah ve hüve bi külli halkın alım 80. Ellezı ceale leküm mineş şeceril ahdari naran fe iza entüm minhü tukıdun 81. Eveleysellezı halekas semavati vel erda bi kadirin ala ey yahlüka mislehüm bela ve hüvel hallakul alım 82. İnnema emruhu iza erade şey'en ey yekule lehu kün fe yekun 83. Fe sübhanellezı bi yedihı melekutü külli şey'iv ve ileyhi türceun En Doğrusunu Yüce ALLAH bilir. Tweet Paylaş
Yasin nedir ve Yasin suresi kaç ayettir? Kuranı Kerim surelerinden Yasin suresi anlamı, Yasin suresi latince yazılışı Yasin suresi Türkçe okunuşu bu sayfada derledik. İşte sure hakkında tüm Suresi, Kur’an-ı Kerim’in otuz altıncı sûresidir. Mekke döneminde inmiştir. 83 âyettir. Fasılası nun ve mim harfleridir. Cin sûresinden sonra nazil olmuştur. Sûre, adını ilk âyeti oluşturan “Yâ-Sîn” harflerinden almıştır. Sûrede başlıca insanın ahlâkî sorumlulukları, vahiy, Hz. Peygamber’i yalanlayan Kureyş kabilesi, Antakya halkına gönderilen peygamberler, Allah’ın birliğini ve kudretini gösteren deliller, öldükten sonra dirilme, hesap ve ceza konu etkili ve seri ikazlar bulunmaktadır. Âyetleri kısa cümleler halindedir. Sûrenin her yerinde insan kalbine etkili olan ikaz ve uyarılar sûresinin ilk ve en önemli hedef, İslâm inancının esaslarını kurmaktır. Onun için sûrenin ilk âyetlerinde peygamberlik ve Kur’an’ın önemi Suresi latin harflerle okunuşu Bismillahirrahmanirrahim 1. Yasin 2. Vel kur’anil hakiym 3. İnneke le minel murseliyn 4. Ala sıratım müstekıym 5. Tenziylel aziyzir rahıym 6. Li tünzira kavmem ma ünzira abaühüm fehüm ğafilun 7. Le kad hakkal kavlü ala ekserihim fehüm la yü’minun 8. İnna cealna fı a’nakıhim ağlalen fe hiye ilel ezkani fehüm mukmehun 9. Ve cealna mim beyni eydihim seddev ve min halfihim sedden fe ağşeynahüm fehüm la yübsırun 10. Ve sevaün aleyhim e enzertehüm em lem tünzirhüm la yü’minun 11. İnnema tünziru menittebeaz zikra ve haşiyer rahmane bil ğayb fe beşşirhü bi mağfirativ ve ecrin kerım 12. İnna nahnü nuhyil mevta ve nektübü ma kaddemu ve asarahüm ve külle şey’in ahsaynahü fı imamim mübiyn 13. Vadrib lehüm meselen ashabel karyeh iz caehel murselun 14. İz erselna ileyhimüsneyni fe kezzebuhüma fe azzezna bi salisin fe kalu inna ileyküm murselun 15. Kalu ma entüm illa beşerum mislüna ve ma enzeler rahmanü min şey’in in entüm illa tekzibun 16. Kalu rabbüna ya’lemü inna ileyküm le murselun 17. Ve ma aleyna illel belağul mübın 18. Kalu inna tetayyarna biküm leil lem tentehu le nercümenneküm ve le yemessenneküm minna azabün eliym 19. Kalu tairuküm meaküm ein zükkirtüm bel entüm kavmüm müsrifun 20. Ve cae min aksal medıneti racülüy yes’a kale ya kavmittebiul murseliyn 21. İttebiu mel la yes’elüküm ecrav vehüm mühtedun 22. Ve ma liye la a’büdüllezı fetaranı ve ileyhi türceun 23. E ettehızü min dunihı aliheten iy yüridnir rahmanü bi durril la tuğni annı şefaatühüm şey’ev ve la yünkızun 24. İnnı izel le fı dalalim mübın 25. İnnı amentü bi rabbiküm fesmeun 26. Kıyledhulil cenneh kale ya leyte kavmı ya’lemun 27. Bima ğafera lı rabbı ve cealenı minel mükramiyn 28. Ve ma enzelna ala kavmihı mim ba’dihı min cündim mines semai ve ma künna münziliyn 29. İn kanet illa sayhatev vahıdeten fe iza hüm hamidun 30. Ya hasraten alel ıbad ma yetiyhim mir rasulin illa kanu bihı yestehziun 31. Elem yerav kem ehlekna kablehüm minel kuruni ennehüm ileyhim la yarciun 32. Ve in küllül lemma cemiy’ul ledeyna muhdarun 33. Ve ayetül lehümül erdul meyteh ahyeynaha ve ahracna minha habben feminhü ye’külun 34. Ve cealna fiyha cennatim min nahıyliv ve a’nabiv ve feccerna fiyha minel uyun 35. Li ye’külu min semerihı ve ma amilethü eydiyhim efela yeşkürun 36. Sübhanellezı halekal ezvace külleha mimma tümbitül erdu ve min enfüsihim ve mimma la ya’lemun 37. Ve ayetül lehümül leyl neslehu minhün nehara fe iza hüm muslimun 38. Veş şemsü tecrı li müstekarril leha zalike takdiyrul aziyzil aliym 39. Vel kamera kaddernahü menazile hatta ade kel urcunil kadiym 40. Leşşemsü yembeğıy leha en tüdrikel kamera velel leylü sabikun nehar ve küllün fı felekiy yesbehun 41. Ve ayetül lehüm enna hamelna zürriyyetehüm fil fülkil meşhun 42. Ve halakna lehüm mim mislihı ma yarkebun 43. Ve in neşe’ nuğrıkküm fela sariyha lehüm velahüm yünkazun 44. İlla rahmetem minna ve metaan ila hıyn 45. Ve iza kıyle lehümütteku ma beyne eydıküm ve ma halfeküm lealleküm türhamun 46. Ve ma te’tiyhim min ayetim min ayati rabbihim illa kanu anha mu’ridıyn 47. Ve iza kıyle lehüm enfiku mimma razekakümüllahü kalelleziyne keferu lilleziyne amenu e nut’ımü mel lev yeşaüllahü at’amehu in entüm illa fı dalalim mübın 48. Ve yekulune meta hazel va’dü in küntüm sadikıyn 49. Ma yenzurune illa sayhatev vahıdeten te’huzühüm vehüm yehıssımun 50. Fela yestetıy’une tevsıyetev ve la ila ehlihim yarciun 51. Ve nüfiha fis suri fe iza hüm minel ecdasi ila rabbihim yensilun 52. Kalu ya veylena mem beasena mim merkadina haza ma veader rahmanü ve sadekal murselun 53. İn kanet illa sayhatev vahıdeten feiza hüm cemiy’ul ledeyna muhdarun 54. Fel yevme la tuzlemü nefsün şey’ev vela tüczevne illa ma küntüm ta’melun 55. İnne ashabel cennetil yevme fı şüğulin fakihun 56. Hüm ve ezvacühüm fı zılalın alel eraiki müttekiun 57. Lehüm fiyha fakihetüv ve lehüm ma yeddeun 58. Selamün kavlem mir rabbir rahıym 59. Vemtazül yevme eyyühel mücrimun 60. Elem a’hed ileyküm ya benı ademe el la ta’büdüş şeytan innehu leküm adüvvüm mübiyn 61. Ve enı’büduni haza sıratum müstekıym 62. Ve lekad edalle minküm cibillen kesiyra efelem tekunu ta’kılun 63. Hazihı cehennemülletı küntüm tuadun 64. Islevhel yevme bima küntüm tekfürun 65. El yevme nahtimü ala efvahihim ve tükellimüna eydıhim ve teşhedü ercülühüm bima kanu yeksibun 66. Velev neşaü letamesna ala a’yünihim festebekus sırata fe enna yübsırun 67. Velev neşaü le mesahnahüm ala mekanetihim femestetau mudiyyev ve la yarciun 68. Ve men nüammirhü nünekkishü fil halk efela ya’kılun 69. Ve ma alemnahüş şı’ra ve ma yembeğıy leh in hüve illa zikruv ve kur’anüm mübiyn 70. Li yünzira men kane hayyave ve yehıkkal kavlü alel kafirın 71. E ve lem yerav enna halakna lehüm mimma amilet eydına en’amen fehüm leha malikun 72. Ve zellelnaha lehüm fe minha rakubühüm ve minha ye’külun 73. Ve lehüm fiyha menafiu ve meşarib efela yeşkürun 74. Vettehazu min dunillahi alihetel leallehüm yünsarun 75. La yestetıy’une nasrahüm vehüm lehüm cündüm muhdarun 76. Fela yahzünke kavlühüm inna na’lemü ma yüsirrune ve ma yu’linun 77. Evelem yeral insanü enna halaknahü min nutfetin fe iza hüve hasıymün mübın 78. Ve darabe lena meselev ve nesiye halkah kale mey yuhyil ızame ve hiye ramım 79. Kul yuhyıhellezı enşeeha evvele merrah ve hüve bi külli halkın alım 80. Ellezı ceale leküm mineş şeceril ahdari naran fe iza entüm minhü tukıdun 81. Eveleysellezı halekas semavati vel erda bi kadirin ala ey yahlüka mislehüm bela ve hüvel hallakul alım 82. İnnema emruhu iza erade şey’en ey yekule lehu kün fe yekun 83. Fe sübhanellezı bi yedihı melekutü külli şey’iv ve ileyhi Suresi Türkçe anlamı Bismillahirrahmânirrahîm 1. Yâ Sîn. 2, 3, 4. Ey Muhammed! Hikmet dolu Kur’an’a andolsun ki sen elbette dosdoğru bir yol üzere peygamber gönderilenlerdensin. 5, 6. Kur’an, ataları uyarılmamış, bu yüzden de gaflet içinde olan bir kavmi uyarman için mutlak güç sahibi, çok merhametli Allah tarafından indirilmiştir. 7. Andolsun, onların çoğu üzerine o söz azap hak olmuştur. Artık onlar iman etmezler. 8. Onların boyunlarına demir halkalar geçirdik, o halkalar çenelerine dayanmıştır. Bu sebeple kafaları yukarıya kalkık durumdadır. 9. Biz onların önlerine bir set, arkalarına da bir set çekip gözlerini perdeledik. Artık görmezler. 10. Onları uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir, inanmazlar. 11. Sen ancak Zikr’e Kur’an’a uyanı ve görmediği halde Rahmân’dan korkan kimseyi uyarırsın. İşte onu bir bağışlanma ve güzel bir mükafatla müjdele. 12. Şüphesiz biz, ölüleri mutlaka diriltiriz. Onların yaptıklarını ve bıraktıkları eserlerini yazarız. Biz her şeyi apaçık bir kitapta Levh-i Mahfuz’da bir bir kaydetmişizdir. 13. Ey Muhammed! Onlara, o memleket halkını örnek ver. Hani oraya elçiler gelmişti. 14. Hani biz onlara iki elçi göndermiştik de onları yalancı saymışlardı. Biz de onlara üçüncü bir elçi ile destek vermiştik. Onlar, “Şüphesiz biz size gönderilmiş elçileriz” dediler. 15. Onlar şöyle dediler “Siz de ancak bizim gibi insansınız. Rahmân hiçbir şey indirmemiştir. Siz sadece yalan söylüyorsunuz.” 16. Elçiler ise şöyle dediler “Bizim gerçekten size gönderilmiş elçiler olduğumuzu Rabbimiz biliyor.” 17. “Bize düşen ancak apaçık bir tebliğdir.” 18. Dediler ki “Şüphesiz biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer vazgeçmezseniz sizi mutlaka taşlarız ve bizim tarafımızdan size elem dolu bir azap dokunur.” 19. Elçiler de, “Uğursuzluğunuz kendinizdendir. Size öğüt verildiği için mi uğursuzluğa uğruyorsunuz?. Hayır, siz aşırı giden bir kavimsiniz” dediler. 20. Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi ve şöyle dedi “Ey kavmim! Bu elçilere uyun.” 21. “Sizden hiçbir ücret istemeyen kimselere uyun, onlar hidayete erdirilmiş kimselerdir.” 22. “Hem ben, ne diye beni yaratana kulluk etmeyeyim. Oysa siz de yalnızca ona döndürüleceksiniz.” 23. “Onu bırakıp da başka ilahlar mı edineyim? Eğer Rahmân bana bir zarar vermek istese, onların şefaati bana hiçbir fayda sağlamaz ve beni kurtaramazlar.” 24. “O taktirde ben mutlaka açık bir sapıklık içinde olurum.” 25. “Şüphesiz ben sizin Rabbinize inandım. Gelin, beni dinleyin!” 26, 27. Kavmi onu öldürdüğünde kendisine “Cennete gir!” denildi. O da, “Keşke kavmim, Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikram edilenlerden kıldığını bilseydi!” dedi. 28. Kendisinden sonra kavmi üzerine onları cezalandırmak için gökten hiçbir ordu indirmedik. İndirecek de değildik. 29. Sadece korkunç bir ses oldu. Bir anda sönüp gittiler. 30. Yazık o kullara! Kendilerine bir peygamber gelmezdi ki, onunla alay ediyor olmasınlar. 31. Kendilerinden önce nice nesilleri helak ettiğimizi; onların artık kendilerine dönmeyeceklerini görmediler mi? 32. Onların hepsi de mutlaka toplanıp hesap için huzurumuza çıkarılacaklardır. 33. Ölü toprak onlar için bir delildir. Biz onu diriltir ve ondan taneler çıkarırız da onlardan yerler 34, 35. Meyvelerinden yesinler diye biz orada hurmalıklar, üzüm bağları var ettik ve içlerinde pınarlar fışkırttık. Bunları onların elleri yapmış değildir. Hâlâ şükretmeyecekler mi? 36. Yerin bitirdiği şeylerden, insanların kendilerinden ve daha bilemedikleri nice şeylerden, bütün çiftleri yaratanın şanı yücedir. 37. Gece de onlar için bir delildir. Gündüzü ondan çıkarırız, bir de bakarsın karanlık içinde kalmışlardır. 38. Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen Allah’ın takdiridüzenlemesidir. 39. Ayın dolaşımı için de konak yerleri evreler belirledik. Nihayet o, eğrilmiş kuru hurma dalı gibi olur. 40. Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzmektedir. 41. Onların soylarını dolu gemide taşımamız da onlar için bir delildir. 42. Biz onlar için o gemi gibi binecekleri nice şeyler yarattık. 43. Biz istesek onları suda boğarız da kendileri için ne imdat çağrısı yapan olur, ne de kurtarılırlar. 44. Ancak tarafımızdan bir rahmet olarak ve bir süreye kadar daha yaşasınlar diye kurtarılırlar. 45. Onlara, “Önünüzde ve arkanızda olan şeylerden dünya ve ahirette göreceğiniz azaplardan sakının ki size merhamet edilsin” denildiğinde yüz çevirirler. 46. Onlara Rablerinin âyetlerinden bir âyet gelmez ki ondan yüz çeviriyor olmasınlar. 47. Onlara, “Allah’ın sizi rızıklandırdığı şeylerden Allah yolunda harcayın” denildiği zaman, inkar edenler iman edenlere, “Allah’ın, dilemiş olsa kendilerini doyurabileceği kimselere mi yedireceğiz? Siz ancak apaçık bir sapıklık içindesiniz” derler. 48. “Eğer doğru söyleyenlerseniz bu tehdit ne zaman gelecek?” diyorlar. 49. Onlar ancak, çekişip dururlarken kendilerini yakalayacak korkunç bir ses bekliyorlar. 50. Artık ne birbirlerine tavsiyede bulunabilirler ne de ailelerine dönebilirler. 51. Sûra üfürülür. Bir de bakarsın kabirlerden çıkmış Rablerine doğru akın akın gitmektedirler 52. Şöyle derler “Vay başımıza gelene! Kim bizi diriltip mezarımızdan çıkardı? Bu, Rahman’ın vaad ettiği şeydir. Peygamberler doğru söylemişler.” 53. Sadece korkunç bir ses olur. Bir de bakarsın hepsi birden toplanıp huzurumuza çıkarılmışlardır. 54. O gün kimseye, hiç mi hiç zulmedilmez. Size ancak işlemekte olduğunuz şeylerin karşılığı verilir. 55. Şüphesiz cennetlikler o gün nimetlerle meşguldürler, zevk sürerler. 56. Onlar ve eşleri gölgelerde koltuklara yaslanmaktadırlar. 57. Onlar için orada meyveler vardır. Onlar için diledikleri her şey vardır. 58. Çok merhametli olan Rab’den bir söz olarak kendilerine “Selam” vardır. 59. Allah şöyle der “Ey suçlular! Ayrılın bu gün!” 60, 61. “Ey ademoğulları! Ben size, şeytana kulluk etmeyin. Çünkü o sizin için apaçık bir düşmandır. Bana kulluk edin. İşte bu dosdoğru yoldur, diye emretmedim mi?” 62. “Andolsun, o sizden pek çok nesli saptırmıştı. Hiç düşünmüyor muydunuz?” 63. “İşte bu, tehdit edildiğiniz cehennemdir.” 64. “İnkar ettiğinizden dolayı bugün girin oraya!” 65. O gün biz onların ağızlarını mühürleriz. Elleri bize konuşur, ayakları da kazandıklarına şahitlik eder. 66. Eğer dileseydik onların gözlerini büsbütün kör ederdik de bu halde yola koyulmak için didişirlerdi. Fakat nasıl görecekler ki?! 67. Yine eğer dileseydik oldukları yerde başka yaratıklara dönüştürürdük de ne ileri gidebilirler, ne geri dönebilirlerdi. 68. Kime uzun ömür verirsek, onu yaratılış itibariyle tersine çeviririz gücünü azaltırız. Hâlâ düşünmeyecekler mi? 69. Biz o Peygamber’e şiir öğretmedik. Bu ona yaraşmaz da. Ona verdiğimiz ancak bir öğüt ve apaçık bir Kur’an’dır. 70. Aklen ve fikren diri olanları uyarması ve kafirler hakkındaki o sözün azabın gerçekleşmesi için Kur’an’ı indirdik. 71. Görmediler mi ki biz onlar için, ellerimizin kudretimizin eseri olan hayvanlar yarattık da onlar bu hayvanlara sahip oluyorlar. 72. Biz o hayvanları kendilerine boyun eğdirdik. Onlardan bir kısmı binekleridir, bir kısmını da yerler. 73. Onlar için bu hayvanlarda daha pek çok yararlar ve içecekler vardır. Hâlâ şükretmeyecekler mi? 74. Belki kendilerine yardım edilir diye Allah’ı bırakıp da ilahlar edindiler. 75. Onlar ilahlar için hizmete hazır asker oldukları halde, ilahlar onlara yardım edemezler. 76. Ey Muhammed! Artık onların sözü seni üzmesin. Çünkü biz onların gizlediklerini de açığa vurduklarını da biliyoruz. 77. İnsan, bizim kendisini az bir sudan meniden yarattığımızı görmedi mi ki, kalkmış apaçık bir düşman kesilmiştir. 78. Bir de kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek getirdi. Dedi ki “Çürümüşlerken kemikleri kim diriltecek?” 79. De ki “Onları ilk defa var eden diriltecektir. O her yaratılmışı hakkıyla bilendir.” 80. O, sizin için yeşil ağaçtan ateş yaratandır. Şimdi siz ondan yakıp duruyorsunuz. 81. Gökleri ve yeri yaratan Allah’ın, onların benzerini yaratmaya gücü yetmez mi? Evet yeter. O, hakkıyla yaratandır, hakkıyla bilendir. 82. Bir şeyi dilediği zaman onun emri o şeye ancak “Ol!” demektir. O da hemen oluverir. 83. Her şeyin hükümranlığı elinde olan Allah’ın şanı yücedir! Siz yalnız O’na Suresi dinle
yasin suresi latin harflerle okunuşu